Gerçekliğimi artır yavrum!

Bir süre sonra gerçek ile sanal dünyayı ayıramamaya başlayacağız ya, ben ona yanarım sevgili üç boyutlu Habitus okuru.

Yakında evinizin içinde gerçekte var olmayan birtakım canlılar veya objeler belirirse “Aaaay, hayalet!!” diye yaygara koparmayınız, bir tür “Augmented Reality” deneyimi yaşıyor olabilirsiniz!

Eh, henüz teknoloji bu noktaya gelmedi tabii de, gerçek hayatta çeşitli yollarla sanal deneyim yaşatan “Augmented reality” (AR) hadisesi hayli ilginç.
Bizde buna “Artırılmış gerçeklik” deniyor ancak geliştirilmiş; hatta karıştırılmış gerçeklik olarak da çevirebiliriz galiba.

Virtual reality, yani sanal gerçeklikte biliyorsunuz bilgisayar grafikleriyle yaratılmış bir ortama gözlük, eldiven gibi yaşadığınızı gerçek hissetmenizi sağlayacak birtakım elektronik aparatlar aracılığıyla giriyor, adeta başka bir dünyaya sanal olarak ışınlanıyorsunuz.

Augmented reality meselesinde ise durum biraz daha farklı. Sanal gerçeklik gerçek hayata adapte oluyor.

Yeni bir kavram değil; televizyonda izlediğiniz sanal reklamlar da AR tanımı içinde. Maçlarda, sadece televizyon izleyicisinin göreceği biçimde çimlerin üzerine ya da tribüne sanal olarak uygulanmış reklamları düşünün...

Gerçek dünyanın içine “sanal detaylar” katan cep telefonu uygulamaları, bilgisayar oyunları da biliyorsunuz hâlihazırda dört bir yanımızı sarmış bulunuyor.

Şu noktada “Sanal olanla gerçekliğin arasındaki çizgi de iyice bulanıklaştı şekerim” demek istiyorum.

Yeni nesil cep telefonlarında kullanılan çok enteresan AR uygulamaları var. Bir örnek: Wikitude AR Travel Guide: Bir şehri gezerken, eğer etrafı telefonunuzun kamerası aracılığıyla izlerseniz, kameranın gördüğü yerlerle ilgili Wikipedia’da yer alan bilgileri ekrandan okuyabiliyorsunuz.

Kulağa deli işi gibi geliyor, değil mi? Diyelim ki Londra’ya gittiniz, Big Ben’e doğru tutun telefonunuzu, Wikipedia’da Big Ben’le ilgili ne yazıyorsa ekranda beliriyor.

Oyunlarda, markaların promosyon çalışmalarında da AR artık fazlasıyla kullanılıyor.

Mesela son olarak Mattel, Avatar için AR oyuncaklar üretti. Avatar karakterleri, yaratıkları ve filmde gördüğünüz araçların bulunduğu bir oyuncak serisi bu. Tabii eski tip oyuncaklardan bahsetmiyorum, bunlar plastikten kartlar. Kartı webcam’inizin görebileceği bir biçimde masanızın üzerine koyuyorsunuz, bilgisayarınızın ekranında 3 boyutlu bir karakter beliriyor. Bu kartların üzerinde parmaklarınızı hareket ettirerek o karaktere yön verebiliyorsunuz, ateş ettirebiliyorsunuz, yürütebiliyorsunuz.

Bakalım bu “sanal” oyuncaklar gerçekleri kadar popüler olabilecek mi?

Coke Zero şişesinin gizemi

Bu bahsettiğim oyuncaklar Türkiye’de satılmıyor ancak AVTR logolu Coke Zero şişe ve kutularıyla avtr.com’da “augmented reality” olaylarına girip Avatar’da gördüğünüz helikopterleri uçurabiliyorsunuz. (Hani filmde erkek Fatma rollerinin aranılan oyuncusu Michelle Rodriguez’in kullandığı helikopter.)
Önce bilgisayarınızın başına geçiyorsunuz, webcam’inizi açıyorsunuz, sitedeki “experiece AR flight”a tıklıyorsunuz. Eklentiyi indiriyorsunuz. Bir süre sonra ekranda kendinizi göreceksiniz, yanınızda da bir helikopter belirecek. Elinize Coke Zero şişesini alın. AVTR logosunu kameranın görebileceği gibi tutarsanız helikopteri elinizdeki şişeyle kumanda edebileceksiniz. şişeyi bir nevi joystick gibi kullanıyorsunuz yani. Aslında mesele şişe değil, AVTR logosu. Kamera bu logoyu tanıyor ve uygulamayı çalıştırıyor.

Avtr.com, Coca Cola dijital ekibinin bir ürünü. Siteyi hazırlarken Avatar ekibiyle ortaklaşa çalışmışlar ve ortaya, filmde gördüğünüz Pandora’daki üssü detaylıca tanıyacağınız, interaktif öğeleri olan süper bir site çıkarmışlar.

Her şey iyi hoş da bir tek konuyu anlamadım. Coca Cola Company, AVTR meselesini niçin Türkiye’de duyurmadı? şişe ve kutularda AVTR logosunun yazıyor olması dışında ne siteden bahsedildi ne de şişenin bir “augmented reality” deneyimi yaşattığından...

Bence duyursalardı çok iyi geri dönüş alırlardı.

Neyse, bari ben duyurmuş olayım!
Yazarın Tüm Yazıları