“Explain it to my cone” cnm

Neye tepki verip vermeyeceğimizi...
Tepkilerimizin büyüklüğünü...
Bizi harekete geçiren dürtü nedir?
Bir haksızlıkla karşılaştığımızda kulaklara doğru ilerleyen bir ateş selini ne tetikler?
Etrafımızda olan bir adaletsizliğe “Sen onun avukatı mısın?” tepkisini alacağımızı bilsek de bizi konuşturan his tam olarak nedir?
Nedir onu yaratan?
En baştan başlayalım.
Kendinden.
Etrafındaki herkese haksızlık yapan bir adam olsan bile konu kendine gelince “Haaa, bir dakika orada dur” dersin.
İftira atıldığında, seni etkileyecek bir haksızlıkla karşılaştığında var gücünle kendini savunursun.
Herkes böyledir. En dürüst adam da böyledir, en riyakarı da...
Ayrım ondan sonra başlıyor.
Mesela sadece kendine yapılan haksızlıkta ayağa kalkanlara, insani özellikleri tamamlanmış canlı diyemiyoruz.
Başkalarının hayatındaki adaletsizliklere “Bana ne yeav, ben cukkama bakarım” diyenlere, dişlerimizi sıkıyor, “Seni duygusuz, seni taş kalpli seni” diyoruz.
Daha geniş ölçekli konular da var elbette.
Ne mi? Sizi bir sonraki bölüme alalım.

29 Ağustos’ta neredeydin

Mesela...
Seçici vicdan sahiplerine de pek tahammül edemiyoruz. Hani çocuklarının yaramazlık yapmayanını daha çok seven baba gibi davrananlara.
Adaletsizlikten çıkar ve kazanç sağlayanlara, “Yükselmiş Türkiye siyasetçisi”...
Vicdanı, doldurulduğu kabın şeklini alan su gibi olan alkışçılara ise “Sahibinin sesi olunca cüzdanının şişeceğini bilen uyanık” diyoruz.
Cüret konusunda seviye fezaya ulaştığında (bkz. Milk port) artık akıl-mantık kaidelerinin çalışmadığı bir dünyada yaşadığımıza kanaat getiriyoruz.
Bu cüreti sağlayan eğitimsizlik seviyesinin normalleşmesini, hatta yükselişini kontrol altında tutacak yöntemler geliştirilmesini “Vah benim memleketime” diye diye izliyoruz.
Tüm bu haksızlık, yalan, iftira, rant, propaganda, cehalet içinde hâlâ “adalet, demokrasi, eşitlik, hak hukuk” diyecek biri olursa...
Siz kendinizi akıl-mantık kaideleri içinde ifade etmeye çalışırken, “Bunlaaar, ülkenin gelişmesine engel olmak istiyorlaaarr” diye bir ses duyarsanız...
Ona “He darling, he. Explain it to my cone” yanıtını verebilirsiniz.