Paylaş
Dedim, kapatın şu televizyonu, beynim eridi. O nedir öyle arkadaş? Hayatımda herhalde daha çirkin bir görüntüyle karşılaşmış değilim. Erkeklerin saç boyaması yeterince fenaydı, bari sakal eksik kalsaydı. Yazarken bile ensemden ensemden ürperiyorum.
Diyorum ki, hazır boyalı sakaldan bahsettik, şu güzel yaz günlerinde erkeklerde görmek istemediklerimizi bir sıralayalım da ferahlayalım:
-Öncelikle bir defa daha söylemek istiyorum ki, sakallarınızı boyamayınız. Hayır yani merak ediyorum bundan bir sonraki adım edep yerinizdeki tüyleri boyamak mı? Ne yapıyorsun kardeş?
-Parmak arası terlik giyiyorsanız yer elması gibi, topraklı patates gibi görünen tırnaklarınıza bir çözüm bulunuz. Hadi onun adına “pedikür” demeyelim çok feminen geliyorsa, banyodan sonra ponza taşıyla iki törpüleyiniz kendinizi yahu.
-Her gün duş alınız. Ben yazmaktan sıkıldım, siz ter kokmaktan sıkılmadınız. Kimi erkekleri bazı konularda anlamak hakikaten mümkün değil. Misal, saçların kısa, duş alman sadece el yıkamak kadar zahmetli bir işken niçin bunu yapmazsın arkadaş? Madem sen öyle sokağa çıkmaktan utanmıyorsun, ben de utanma duygumu kaybettim artık. Kâh söylemek olsun, kâh üzerlerine parfüm sıkmak olsun, ben de kendimce buldum birtakım çözümler.
-Biliyorum, şu yaz mevsiminde çok zorlanıyorsunuz ama memeye kilitlenmeyelim sevgili erkekler. Konuşurken birbirimizin gözlerine bakalım. Sokakta yürürken de “Nasılsa bir daha görmeyeceğim bir insan, şunu biraz gözlerimle taciz edeyim de neşeleneyim” demeyiniz. Bakınız çok yakında böyle bir hareket yaptığınız zaman rezil olma riskini göze alacağınız bir hareket başlatıyoruz. Henüz bahsetmek için çok erken lakin “Sokak tacizine dur” demek için çalışıyoruz efendim. Az kaldı, güzel haberler vereceğim sizlere.
-Çok rica ediyorum sevgili erkekler, eğer saçlarınız dökülmüşse, onları itina ile uzatıp at kuyruğu yapmayınız. En az sakal boyamak kadar “beyin eritici” bir görüntü bu. Ayrıca o saçlar dökülüyorsa, son kalanları kuyruk sokumuna kadar uzatıp bir de boncuk takan adamdan korkarım ben.
Aksesuvar yoğunluğu ve favori meselesi
-Sakalları boyamak kadar, onlara adeta şekil verilmesi gereken oyun hamuru gibi davranmak da beni korkutur sevgili favorileri ayak parmağına kadar uzanan Habitus okuru. Herhalde 70’lerde Tarık Akan bile bu kadar favori uzatmamıştır. Hayır yani sen yine favorilerini uzat ama ağzına girmesin bir zahmet. Ayrıca bıyıkları da çok inceltmeyelim. Korkuyorum, gerçekten korkuyorum.
-“Parmağında yüzükler, kolunda bilezikler” diye başlayan türkü siz sevgili erkeklere değil, Emine isimli bir kadına yazılmış sevgili otantik aksesuvarları takıp takıştıran erkek Habitus okuru. Bak söylüyorum, öyle takılar Barış Manço’dan başka kimseye yakışmıyordu, hâlâ öyle. Ben söyleyeyim de...
Paylaş