Egzersiz ilaçtır (2)

Dün hareketsizliğin bize neye mâl olduğunu konuştuk. Bugün de ne yapmamız gerektiğine, hayatımızın içine hareketi nasıl katabileceğimize bakalım sevgili bakkala bile giderken otomobile binen üşengeç Habitus okuru.

Haberin Devamı

Hafta sonu kahvaltını yaptın. Kahveni içiyor ve göbeğini sıvazlayarak gazete okuyorsan, sana gazeteni okuman ve kahveni bitirmen için yarım saat daha veriyorum. İşin bitince eşofmanlarını ve spor ayakkabılarını giyecek, sokağa çıkacaksın. Yok evde yapılacak işler var, yok televizyon izleyeceğim, yok gezmeye çıkacaktık, yok sevgilimle buluşacağım, ben anlamam.
Tüm işlerin bir 45 dakika beklesin. Şimdi beraber yürüyüşe çıkıyoruz.
Nasıl yürüyeceğim diyorsan, http://www.aktifyasam.org.tr/yayinlar adresine girip “Yetişkinler için fiziksel aktivite rehberi”ni bilgisayarına bir güzel indiriyorsun. Burada sadece yürüyüş değil, dayanıklılık, kuvvet, denge ve esneklik egzersizleri de bulacaksın. Faydalanmanı öneririm.
Hafta sonu cumartesi ve pazar günü yürümek konusunda anlaştıysak –itiraz istemem-, hafta içi günlerine geçiyorum:
Öncelikle, işine varmak ve işten geri dönmek için kullanabileceğin alternatifin varsa ve “otomobilimin rahatlığından vazgeçmem” diyorsan, seni kınıyorum. Demek her sabah ve her akşam toplam üç saat trafik çekmeye ve hiç hareket etmeden yaşamaya gönüllüsün. Hayatın boyunca boşa harcayacağın 40 bin saatin var demek. Vay be... Ömrünü trafikte harcamaya değer yani.
Eve geldiğinde kendini çok yorgun hissediyor, kımıldayacak halin olmuyorsa, bunun bir kısmının psikolojik olduğunu söylemek isterim.
Ama bu, çocukların sütten toplu zehirlenmesinin “psikolojik” olması gibi bir şey değil, onu baştan diyeyim.
Gün içinde sabahtan akşama kadar bilgisayar başında iş yapmanın kasların üzerinde bir etkisi yok.
Fiziksel olarak yorgun olamazsın sevgili Habitus okuru. Kendimizi kandırmayalım.
Ancak aç veya uykusuz olabilirsin, ona da artık erken yatarak çare bulacaksın. Uykusuzluğun sebep olduklarını daha önce konuşmuştuk hatırlarsan. Hatırlamıyorsan seni 18 Nisan’ın Habitus’unu okumaya davet ediyorum: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20374019.asp

Haberin Devamı

Evde de durmak yok!

Benim çocuğum var, evde işlerim var, hakikaten vaktim yok diyeceksen, hiç deme sevgili bahaneci Habitus okuru. Maşallah, her şeye de cevabın var.
Eğer “Evden çıkamam, çocuklarım okulda verilen sütten psikolojik olarak zehirlenmiş olarak dönebilirler, onlarla ilgilenmem lazım”, “İşlerim ofiste bitmiyor, evde de çalışıyorum”, “Kemiklerim sızlıyor evladım” gibi şeyler söyleyeceksen, onları da deme. Eğer hasta değilsen, evde egzersiz yapmaya engel olacak gerçek bir bahane henüz icat edilmedi sevgili ayva göbekli, can simitli Habitus okuru.
Leslie Sansone isimli bir fitness eğitmeni, “Walk at home” (Evde yürü) hareketi başlatmış. Açıyorsunuz YouTube’u, “search” kısmına “Leslie Sansone, walk at home”, yazıyorsunuz, (www.walkathome.com da olur) gördüğünüz egzersizleri evinizde her gün hiiiiiç bahane üretmeden yapmaya başlıyorsunuz.
Bakınız, okurum Ebru Algül “Dizi seyrederken, çocukları salıncakta sallarken bu hareketleri yapıyorum ve günde 10 bin adıma rahatlıkla ulaşıyorum” diyor.
150 yıl önceki atalarımız gibi günde 30 bin adım atmamız zor ama 10 bin de günümüz ev-ofis insanları için hiç fena bir rakam değil, ne dersiniz?

Yazarın Tüm Yazıları