Doğa, güce böyle dönüşüyor...

Türkiye’de düzenlenecek ilk EXPO, 22 Nisan’da Antalya’da başlıyor, 6 ay boyunca ziyaretçilerini bekleyecek. “Gelecek nesiller için yeşil bir dünya” felsefesiyle yola çıkan organizasyon, “Çiçek ve çocuk” temasını seçti.

Haberin Devamı

Doğa-insan dengesinin tamamen bozulduğu bir dönemde, EXPO’nun doğaya dönüş ve sürdürülebilirlik kavramları üzerine kurulması, önemli bir mesaj veriyor.
EXPO 2016 Antalya’nın sergi alanının önemli misafirlerinden biri İtalya. 1100 metrekarelik alanda, bir İtalyan bahçesi ile yer alacaklar. Proje İtalya’nın ünlü peyzaj mimarlarından Giuseppe Lunardini tarafından hazırlanmış, bahçenin tasarımı ise Mimar Marco Servalli’ye ait.
İtalya, tarih ve doğasından gelen önemli değerlerini, yok etmeden ekonomik güce dönüştürebilmiş ülkelerden biri. İtalya’nın yumuşak iklimi, pek çok farklı bitkinin yetişebilmesine elveriyor, ülkenin geneli insanın başını döndürecek güzellikte doğa koşullarına sahip.
İtalyanlar, ekonomik gelişme adına doğayı katletmek yerine bu elverişli doğa koşullarını yüceltmiş ve kendilerini süs bitkileri ve fidancılık alanında uzman ülkelerden birine dönüştürmüşler.
Fidancılığın İtalya’da ilk yeşermeye başladığı dönemler, Rönesans bahçeleri geleneğine dayanıyor. Rönesans döneminde, görkemli bahçeler yaptırmak, politik mesaj vermenin, gücün göstergesi sayılırmış. Mediciler gibi İtalyanların tarihinde önemli yere sahip güçlü aileler, İtalya’nın çeşitli yerlerine yayılmış görkemli evlerini baş döndürücü bahçelerle süslemişler.
Rönesans sonrası Fransa ve İngiltere dahil tüm Avrupa ülkelerinin peyzaj tasarımlarına ilham veren bu bahçeleri süslemek, bugün başlı başına bir sektör olan fidancılığın başlangıç noktası kabul ediliyor.
Fidancılık, yüzyıllardan beri var olan bir iş kolu olsa da esas ivmelendiği dönem; yani bugün tüm dünyaya üretim yapan ağaç ve süs bitkisi fabrikalarına dönüşmüş büyük aile şirketlerinin tohumlarının atıldığı dönem, 20. yüzyıl başları ve ortaları. Şehirleri güzelleştirecek cadde ve parklara ağaç ve süs bitkileri sağlama ihtiyacı, fidancılık sektörünün hızlandığı dönemler sayılıyor.
İtalya’da fidancılık, devlet tarafından da tam anlamıyla destekleniyor, dolayısıyla İtalya, doğasının ona verdiği imkanları devletin de itici gücüyle önemli bir değere dönüştürebiliyor.
İtalya’yı ziyaret edenler bilir, burada yediğiniz sebze-meyvenin tadı benzersizdir. Çocukluğunuzda Türkiye’de yediklerinizi hatırlatırlar...
Doğası ise insanı sersemletecek kadar büyüleyicidir. Kendi ülkelerinin tohumunu, doğasını, iklimini, verimli topraklarını yücelten ve yayan bu anlayışın, Türkiye’ye de örnek olmasını diliyorum...

 

Haberin Devamı

İtalyan bahçesini görün...

Haberin Devamı

İtalya’nın EXPO 2016’daki pavilyonu, çocuklara yönelik etkinlikleriyle, film gösterimleriyle, atölye çalışmalarıyla, İtalyan lezzetleriyle çok yönlü bir İtalya deneyimi yaşatacak... İtalya’nın fuardaki varlığı, Türkiye ile olan ilişkileri açısından da önemli.
Kısa süre önce, Türkiye ve İtalyan Tarım Bakanlıkları arasında süs bitkileri ve fidanlarının ticaretini kolaylaştıracak bir protokol imzalandı. Dolayısıyla İtalya’nın, fuar aracılığıyla Türkiye ile olan ilişkilerini güçlendirme ve daha çok ticari ilişki kurma hedefi var.
Bu arada Türkiye, İtalya’daki süs bitkisi ve fidancılık firmalarının halihazırda en büyük müşterilerinden biri. Pek çok parkta gördüğünüz süs bitkileri ve ağaçların, Zorlu gibi alışveriş merkezlerindeki veya büyük konut ve ofis projelerindeki büyüklü küçüklü bitkilerin pek çoğunu Vannucci, Vivaio Dei Morini gibi büyük fidancılık şirketleri sağlıyor.
İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı Müdürü ve İtalya Ülke Komiseri Dr. Aniello Musella ile birlikte İtalya’nın bahçecilik geleneğinin merkezinde olan firmaları ziyaret eder, Dr. Nicola Gialdini Porro Savoldi gibi ziraat uzmanları ile tanışırken, Türkiye ile olan ilişkilerini sadece ticari yönden değil “bilgi ve deneyim paylaşımı” alanlarında da geliştirmelerini diledik.
İtalya gibi doğa varlıklarını ekonomik güce dönüştürebilen ülkeler hepimize ilham vermeli.
Verimli topraklara sahip bir ülkede doğayı, tarihi koruyarak bu değerlerin üzerinde yükselebilmek için bunu yüzyıllardır yapanların deneyimlerinden faydalanmaya ihtiyacımız var.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları