Devrelerimiz yanmıştır, hayırlı uğurlu olsun

2012’nin son haftası itibariyle, artık geri dönülmez bir biçimde aklını kaçırmış bir ülkeye dönüştüğümüzü tekrar görelim...

Haberin Devamı

Çok yakın zamanda bünyede kısa devreye sebep olan birçok olay yaşadık biliyorsunuz. Aradan fazla vakit geçmeden bunları tarihe tekrar not düşelim, bizden sonraki nesillere bu aklıevvellikleri iletelim:

- Bülent Arınç, CHP’li Aylin Nazlıaka’ya, “Kürtaj meselesi konuşulurken siz öyle bir söz sarfettiniz ki benim yüzüm kıpkırmızı oldu. Bir evli, bir bayan, çocuğu olan milletvekili kendisi ile ilgili bir organını nasıl böyle açıkça konuşabilir” dedi. Ayrıca, Aylin Nazlıaka’nın mecliste 2012 bütçe görüşmeleri esnasında kendisine bakarak konuşmasından utandığını söyledi.

Gören de olay bütçe konuşmaları esnasında değil, Aylin Nazlıaka “Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur” şarkısını söylediği sırada şemsiyesini çevirip gözlerini kırpıştırarak Arınç’a mendilini attığı sırada oldu sanır. Bu olayla “Yöneticilerimizin kadınlara bakışı” isimli eserin son sayfası da yazılmış, baskıya verilmiş oldu.

- Diyanet’in bir MİZAH sitesi olan Zaytung’un “Ateist Olduğu Gerekçesiyle İstifası İstenen Köy İmamı, Geri Adım Atmıyor: “Mesleğime profesyonelce yaklaşıyorum...” başlığıyla verdiği “haberi”, “İşte o ahlaksız haber” diye yalanladı... Devlet, MİZAHİ bir konuya telaşla açıklama getirdi, beyinler yanmış, algı kapıları kapandı.

- Bazı bakanların, canlı izlenecek olan uydu fırlatma törenine geç kalacakları için uydunun fırlatılmasının ileri bir saate alınmasını istemeleri... Yolcu uçağını, törende tir tir titreyen bebeleri bekleten bakanların, kalkış dakikası bilimsel dinamiklere göre ayarlanmış bir uyduyu da bekletebileceklerini düşünmeleri... Bakan demek “ayrıcalık” demek ya, emniyet şeridinden ışık hızıyla gidebiliyorlarsa, yolcu uçağının kalkışını erteleyebiliyorlarsa, uydu kalkışı da ertelenirdi, ne var canım, değil mi.

- AK Parti üyesi biri, Twitter’da Şafak Pavey’e “Allah bir bacağını almış, hâlâ küfürden uyanmazsın, nedir bu inatçılık” dedi. Üye partiden ihraç edildi, fakat Pavey’inde dediği gibi esas korkutucu olan bu nefretin kokusu değil, nefretle yaşayanların, yaptıklarının doğru olduğuna inanmalarıydı. Allah’ın Şafak Pavey’in işlediği günahlardan ötürü bacağını aldığını düşünebilecek kadar tehlikeli bir evreye gelmiş, cehaletle beslenmiş beyinlerden bahsediyoruz.

Haberin Devamı

“Günah değil mi böyle şeyler?”

Haberin Devamı

- 21 Aralık’ta kıyametin kopacağı korkusu ile ahali evlerindeki mini panik odalarında (kiler) pil, konserve gıda, plastik kap kacak, su zulaladı. Olacağı bilinen bir deprem için hazırlık yapmayanlar, hazırlığını 21 Aralık saat 13.11’e yaptı. Ahali depremi unuttu, kıyamete odaklandı.

- Esra Ceyhan ölen kedisine mezar yaptıran bir vatandaşın haberini verirken gülme krizine girdi. Esra Ceyhan sosyal medyada linç edildi ama o sadece evrenin insanların etrafında döndüğünü düşünen bir zihniyetin, toplumun önündeki örneklerinden biriydi.

- Atatürk Havalimanı’na inen bir uçağa lazer tutan iki kişi Florya açıklarındaki bir sandalda yakalanarak gözaltına alındı. Böylece “Yürüyen güzel kıza lisenin penceresinden lazer tutan genç” konusunda bir çağ atlanmış oldu.

“Uydunun fırlatılmasını bekletebileceğini düşünen bakan” ile “uçağa lazer tutan genç”in beyin haritasını incelesek zannediyorum birçok ortak nokta bulabiliriz.
2012 sizin için nasıl bir yıldı bilmem ama benim için çıldırmış bir ülke haline döndüğümüzü gösterdi.

Sokaktan üniversitelere, medyadan devlet işlerine delilik normal oldu, cehalet zaferini ilan etti. Bilmem, buna da “Hayırlı olsun” denir mi...

Yazarın Tüm Yazıları