Bu bir cinnet yazısıdır sevgili yollarda hayatını çürüten Habitus okuru.
Evvelki gün, tastamam beş buçuk saatimi, normalde 45 dakika sürecek bir yolda harcadım. Hâlâ kendimde değilim, gözüm kaşım atıyor, sol bacağıma kramplar giriyor, klostrofobik hislerle doldum, geceleri trafik kazası kabusları görüp zıplayarak uyanıyorum. Nedir bu çektiğimiz söyle, sevgili Şoför Nebahat Habitus okuru. Zaten üç hafta önceki kırmızı ışıkta durmayan canavar kamyonun bulunduğum araca çarpmasının travmasını henüz atlamamışım, bu kadar zamanı yollarda geçirince, dedim, oynatmaya az kaldı, doktorum nerede. Kim bulacak bunun çözümünü, İstanbul Valiliği mi, yoksa Emniyet Müdürlüğü mü bilinmez. Artık İstanbul trafiğine bir çözüm bulunmazsa hepimiz bir gün bir yerde kilitlenecek ve sonsuza kadar orada kalacağız. Trafiğin bir daha hiç açılmamacasına kilitleneceği gün yaklaşıyor, 2012’deki büyük felaket bence bu olacak. Üstelik yollardaki çılgınlığa rağmen trafiğe her gün yeni araçlar çıkıyor, bazen yollara baktığımda kendimi kontrolsüzce üreyen parazitleri mikroskopta inceliyormuş gibi hissediyorum. Trafikteyken şöyle bir etrafınızı seyredin, her gün uzun mesafeler kat ederek ev-iş iş-ev ring seferi yapan insanların suratlarının sinirden Chucky’nin suratına döndüğünü göreceksiniz. Erken yaşlanan biz sürücüler, her gün yollarda kendimizi jiletleme sınırına geliyoruz. Trafik kurallarını ihlal edenlere sinirleniyoruz ama bu koşullarda insanların sağlıklı davranmasını nasıl bekliyoruz, o da ayrı soru. Adam 15 dakikada gideceği yolu 4 saatte almış, bir noktada kafasındaki sigorta atıyor, emniyet şeridine giriyor, basıyor gaza. Yeşilden sarıya dönünce trafik ışığı, kırmızıda kalmamak için fren yerine gaza basıyor, çünkü artık bir saniye durmaya bile tahammülü yok. Hayatını tehlikeye atarak geçse bile bu ona kârmış gibi geliyor. Tabii, kurallara uymayanları, emniyet şeridi ihlallerini “normal” demem olanaksız ama yollarda çıldırıp deli deli hareketler yapmak artık sıradan bir durum hale geldi. Polis bile yıldı artık, başa çıkamayacağı için bu ihlallere göz yumuyor, zira hepsini durdurması olanaksız.
İş makinesi satın alacağım
Emniyet şeridi ihlali demişken, bu konu öyle bir noktaya gelmiş ki, 4 şeritli yollar artık 5 şeritli sayılır. Eskiden hızla akan sol şeridin ödevini artık emniyet şeridi görüyor. Emniyet şeridinin halini gören garibim ambulanslar da sol şeritten kendine yol açmaya çalışıyor, “Çakallar yol da vermez şimdi” diyor olmalı. Vermiyorlar ya, o da haklı... Emniyet şeridinde giderken yol bitince ya da polis görünce hemen sağ şeride geçmeye çalışanlara da ayrıca selamlarımı gönderiyorum buradan. Yol vermeyince bir de sinirlenip üste çıkmıyorlar mı? Şeytan diyor ki, verme yol, çarpış ama o zaman ben de zararlı çıkarım. Artık diyorum ki, bırakayım otomobili, kendine bir iş makinesi, kepçe filan alıp onunla gezeyim. Nasılsa herkes korkuyor o araçlardan, o zaman sıkıysa emniyet şeridinden gelip yol istesin çakallar, bakalım o zaman ne yapıyoruz...