Bu ay iki dergiyi atlamayın

İnternet yayıncılığının basılı medyanın en büyük tehlikesi olduğu bu yeni dönem “yayın çağı”nda okur kitlesini kaybetmemenin, uzun seneler yayın hayatını sürdürebilmenin, üstelik “en iyi” olarak sürdürebilmenin ne kadar zor bir iş olduğunu bir bilseniz...

Haberin Devamı

Bu ay iki dergiyi atlamayın
Yayın yönetmenleri, reklam, finans bölümleri ne kahırlar çekiyor, onlarla beraber bir yaşasanız, öğrenseniz... İnanın bana Maison Française’in Türkiye’deki başarı hikayesini, ayakta alkışlardınız.

17 sene oldu, Maison Française tasarım/dekorasyon dergileri arasında tepedeki yerini koruyor. Ve bu ay 200. sayısı vesilesiyle hem kendi tarihini anlatıyor hem de dekorasyon tarihini “özetliyor”. Nasıl mı? Meydan Larousse’ların çöpe atıldığı, bilgi için sırtların internete yaslandığı bir zamanda kitaplığınızdan çıkarıp bakmak isteyeceğiniz bir “kitap” hazırlamışlar. (Zira bu ayki dergiye dergi diyemeyeceğim.) Dergi ekibi, 1940’lardan 2000’lere stil yolculuğunu, sayfalarında resimli masal gibi anlatmış. Kısacası, arşivlik, “ilham” ihtiyacında çıkarıp bakmalık bir dergi hazırlamışlar.

Unutmadan kendi reklamımı da yapayım, ah hah haay, bugün biraz çakal gördüm kendimi. 1,5 senedir Habitus’un “tasarım ve dekorasyon versiyonu” diyebileceğim bir versiyonunu yazıyorum Maison Française’de sevgili stil meraklısı, trend takipçisi Habitus okuru. Meraklılarına duyurulur...

Haberin Devamı

İki ay önce, “Aşkın 8 Kusuru” kitabı ve Marie Claire dergisi yazarı Arzum Uzun, “Melike, aklımda bir çekim fikri var, seni de Hollywood’un efsane sarışınlarından birinin kılığına sokacağım” dedi.

Aslına bakarsanız, Hollywood kadınları, işin “kılıfı” idi. Arzum’un esas işaret etmek istediği başka bir mesele vardı: “Saçları sarı olan kadınlar ve toplumun algısı...”

Bu ay iki dergiyi atlamayın Bu ay iki dergiyi atlamayın Bu ay iki dergiyi atlamayın 

Bu ay iki dergiyi atlamayın 

Yani, sarı saç ve “yarım akıllılık” bağlantısı veya “sarı kafalara hayat daha güzel veya kolay” meselesi... Genelde bunu bu şekilde kimse dile dökmez, dökünce insanların yüzünde bir Bruce Willis gülümsemesi belirir, malum.

Sarı saça dair farklı inanışlar olmasaydı, bu kadar insan, tenlerine, kendilerine hiç uymamasına rağmen saçını sarıya boyatmaz, “Türk sarışını” adın verdiğimiz bir durumdan bahsetmezdik sanıyorum.

Bu ay iki dergiyi atlamayın


Arzum, farklı mesleklerden beş kadın seçti. Arzum Carole Lombard kılığına girdi, haberci Özge Uzun Ursula Andress, yazar Sevim Gözay Kim Novak, oyuncu Dilşad Çelebi Grace Kelly, yazar Duygu Özlem Yücel ise Marilyn Monroe.

Beni de Alfred Hitchcock filmlerinin yıldızı Tippi Hedren kılığına soktu Arzum. Styling’i Zeynep Tarhan Muslu yaptı, fotoğrafları Ersoy Alap çekti. Prodüksiyonun adı da “Yeni nesil sarışınlar” oldu...

Ocak sayısına bir göz atın, bakalım hedefi 12’den vurduk mu...

Yazarın Tüm Yazıları