Paylaş
Herhalde 1,5 ay oldu, sıkı bir diyet yapıyorum. İnsanlık hali tabii, insan şöyle gece yarısı kalkıp fındık kreması kavanozu kaşıklamak, cips poşetine avucunu daldırmak istiyor.
Sakin bir tatil gününde nihayet dedim; “Bir gün tatil hakkındır Melike.” Zira bir ayda beş kilo verdim neredeyse, bunu şöyle bir ekmek üstü bol fındık kreması ile kutlayabilirim. Bunun kime ne zararı olabilir ki? Bir kere yiyeceğim alt tarafı, sonra birkaç kilometre yürürüm, yememiş gibi olurum. Bir gram almam, bir gram vermem ama en azından bir günlük keyfimden olmam... Hakkım...
Dedim.
Ben böyle olacak sanıyordum ama... Gerçekte ne oldu size anlatayım.
Bu küçük ödülün sonu gelmedi elbette. Bir gün boyunca epey “hediye” verdim kendime. Nasılsa ertesi gün rutinime geri dönecek, biraz daha fazla egzersiz yapacak ve bugünün “zararını” karşılayacaktım.
Bir sonraki gün halsiz kalktım. Resmen aşeriyorum. Eskisi gibi dilediğimce, canım ne isterse yemek istiyorum, sanki 1,5 ay boyunca yeni alışkanlıklar edinen, diyet yapan ve hiç zorlanmayan ben değilim. Çikolatanın kokusu bile başımı döndürüyor ve bir daha, bir daha istiyorum.
Bana bir sene boyunca 15 kilo aldıran o eski “patern” geri gelmiş.
Charles Duhigg, “Alışkanlıkların Gücü” isimli kitabında alışkanlıkların hiç farkında olmadan hayatımızı nasıl kontrol ettiğini anlatır.
İster işte, ister özel hayatta, ister yaptığınız diyette, ister ilişkilerinizde alışkanlığın oluşma mekanizması birdir: Önce bir işaret lazımdır. Sizi harekete geçiren, tetikleyen bir işaret. Sonra bir rutin gelir, ardından ise ödül.
Sigara tiryakiliğini anlatır mesela: “Tiryaki, bir sigara paket gördüğü zaman beyni nikotin sarhoşluğunu beklemeye başlar. Sigaraları yalnızca görmek bile beynin nikotin sarhoşluğunu şiddetle arzulaması için yeterlidir. Bu arzu doyurulmadığı takdirde, tiryaki elini otomatik olarak sigara paketine uzatana kadar nikotin arzusu şiddetlenerek devam edecektir.”
Sigara içmek ise rahatlama ve mutluluk sağlayan bir ödül burada.
Bilirsiniz, sigaraya tekrar başlayanlar genelde “bir sigaradan bir şey olmaz” der ve devamı gelir. Yıllar boyunca inatla bu döngünün, rutinin ve ödülün yerlerine başka alışkanlıklar koymuşlardır ama o sinsi sigara arzusu, o zevk, o pis rahatlama duygusu hayatlarının sonuna kadar tetikte beklemektedir.
Bir sigarayla yılların emeği dağılır, çünkü o eski alışkanlık, vakti uygun bulduğunda tekrar seni esir almak için fırsat kollayacaktır.
Ben de zar zor yarattığım yeni sağlıklı beslenme düzenimi bozdum, kendimi kandırdım, eski “güzel bir yiyecekle rahatlama” alışkanlığımı “hediye” palavrasıyla tetikledim ve geri çağırdım. “Psikolojik yeme” denen hadisenin beni tekrar esir almasına izin verdim.
Sonra ne oldu? Ertesi gün sandalyeyi bile çikolata kavanozu olarak görüyordum. Halsiz hissediyordum, sürekli açtım yiyecek sarhoşu gibi kafamın üzerinde fındık kreması kavanozları dönüyordu.
*
Bir kere ile oluyor her şey. Bir kere ile bozuyorsunuz düzeni. Bir kerede dönüveriyorsunuz sizi aşağı çeken alışkanlıklarınıza.
Hani “bir kereden bir şey olmaz” deriz ya hep. Konu ister beslenme alışkanlıkları olsun, ister bir tane sigara olsun... İster günlük sıradan alışkanlıklar olsun, ister insan ilişkileri olsun fark etmiyor.
Harita aynı.
Paylaş