Paylaş
Aynı “şaka”yı yapan bir kadın görmezsiniz, zaten herhangi bir kadın, herhangi bir canlı yayında benzer bir şuursuzluğa erişse medyada paçavraya çevrilir. Düşünün tam tersini, Müjde Uzman, Ceyhun Yılmaz’a “p****nk” diyerek yapacak... Gülerek hem de. Gevrekçe gülerek. Utanmadan. Sonra çıkıp “Valla kendisi kardeşimdir” diye açıklama yapacak. “Hepimizin şakasını yapabileceğimiz bir şey” diyecek... Valla yandaşı bir yandan, muhalifi bir yandan, hepsi sağından solundan birer parça ısırarak yok ederlerdi kadını. Bunun aynısı elbette Ceyhun Yılmaz’a olmaz. Karşılaşacağı en büyük tepki herhalde Müjde Uzman’ın ona açtığı 3 kuruşluk dava... “Mahalle baskısı” yok, o da erkek olduğu için. Ancak sosyal medyadaki tepki işte... Onun da ömrü 3 gün.Özür dilemiş Yılmaz. Uzman için “Kardeşimdir” demiş. “Hepimizin şakasını yapabileceği bir şey” diye eklemiş. (Valla kusura bakma Ceyhun Yılmaz, bu herkesin yapabileceği bir şaka değil. En azından şakayı yapabilecek ortamı seçme beceriniz yokmuş diyelim.)Böyle bir şuursuzluğun ardından ne dese “Yav he, he” kıvamına eriştiği için ister “kardeşim” desin, ister “halamın kızı olur kendisi” desin fark etmez. Testi kırıldı bir defa, üstelik tesadüfen kırılmadı, testiye bilinçli olarak çaaaat diye tekme attı da kırıldı. Sonra özür dilesen ne olur.Memleket tam “Öyle desem ne oluuuur, demesem ne olur” krallığına dönüştü. Her şeyi, ama her şeyi yapabilir, sonra özür dileyebilir, hatta dilemeyebilirsiniz. Özür dilerken, özellikle yaptığınız bir harekete istinaden “Valla istemeden oldu” şeklinde konuşabilir, dilerken tüm şuursuzluğunuzu ortaya dökebilir veya dökmeyebilirsiniz.Hepsi mümkün Türkiye’de; hiçbirisi de garipsenmiyor. Deli saçması konuları, nezaket kurallarını darmadağın eden sözleri, etik anlayışından yoksun insanların söylediklerini... Hop, bakıyorsun, geçiveriyor. Tüm acayiplikler dünyanın en normal işine dönüveriyor. Güzel ve göz önünde olan pek çok kadının başına geliyor böyle talihsizlikler. Müjde Uzman gibi akıllı, işini layıkıyla yapmak için canla başla uğraşan çalışkan bir kadının böyle iğrenç bir “espri”ye malzeme olmasından ötürü üzgünüm.Ceyhun Yılmaz için daha da üzgünüm. O pis ağdalı “erkek” kültürünün tam olarak neresinde bulunduğunu canlı yayında gösterdiği için...
Geçen hafta kısa bir izin yaptım. Bir iş sebebiyle gittiğim Amerika’nın Los Angeles kentinde, seyahatimi uzattım ve o meşhur Airbnb macerasına atıldım... Senelerdir düşünürüm fakat internetteki “kabusa dönen yolculuk” hikayeleri sayesinde insan elini korkak alıştırıyor... Bir türlü cesaret edemiyorsunuz, hele ki “evimden başka yerde rahat edemem”ci iseniz, rutinlerinize bağlıysanız... En güvenli sular yine oteller, tanıdıklar oluyor... Fakat bu defa 4 gün tek başıma, Amerika’da hiç bilmediğim birinin evinde kalarak, oranın insanı gibi yaşadım...Kabusa dönüşmesini bekliyordum ama tam aksine... Bundan sonra tatile çıkacağım zaman bir otelde kalır mıyım? Asla! “Hayatında geçirdiğin en güzel ilk 3 tatil hangileri” diye sorsalar, bu tatili o listeye koyarım...Henüz Airbnb ile tanışmayan, tanışsa da bu maceraya atılmaya çekinen eminim vardır...Bu seyahatte gördüm ki, önyargıları bir kenara bırakmak gerekiyormuş. Biraz “filtreli”, dikkatli bir seçimle harika bir tatil yapmak mümkünmüş.Peki neler oldu kiraladığım evde? Nasıl bir deneyim Airbnb aracılığı ile tanımadığınız bir ülkede, tanımadığınız insanlarla yaşamak?Onun da hikayesi yarına...
Paylaş