Avuç içi kadar serotonin yeter!

Mart dedin mi bahar gelmiş demektir!

Haberin Devamı

Öyle şey mi olurmuş, mart kapıdan baktırır, doğal gaz faturası kaktırır diyeceksiniz, olabilir.

Fakat bakınız, daha ayın birinde, pazar günü güneş ışıldamaya karar verdi. Herkes sokaklara döküldü.

Çocuklar filan değil, buna en çok akvaryumdaki balık gibi yaşayan plaza kadınları ve erkekleri sevindi.

Bakın, size söyleyeyim, “Çalışan kadın dediğimiz insan türü niçin spor salonlarına ceplerini boşaltır, fakat asla ve asla gidemez?” sorusunun cevabı da burada gizli.

Buz gibi havada bir kapalı alandan diğer kapalı alana gitmekle geçiyor ömür. (ış, ev, kafe, restoran, bar...) Eh, insan sporu da kapalı alanda yapmak istemiyor, insaf artık diyor.

Dahası, o kapalı alanlarda bir takım koşu bantları ve sabit bisikletlerde hamster gibi debeleniliyor!

Üstüne de bir sürü indir-kaldır işleri...

Düşününce bile insana fenalıklar geliyor.

Fakat, biliyorsunuz yakında tutuşacağız kış kilolarını vermek için.

Kadın-kadına muhabbetin sonsuza ıraksadığı moda-burçlar-ilişkiler-fazla kilolar dörtlemesindeki “kilo”, martta hafiften başlar, nisan ve mayıs aylarında şahlanır.

Sonra gazeteler-dergiler imdada koşar, “Oturarak kilo vermenin 999 yolu”, “Saat başı dört bardak su, yarım ceviz ve iki buçuk kuru kayısı yiyerek forma girin” filan diye saççççma sapan haberler okuruz, o da yakındır.

Hiç kafanızı bulandırmayın şimdiden şunu şöyleyeyim, aldığınız kaloriden fazlasını harcamayı becerirseniz kilo verirsiniz.

Gerisi, çok önemli ve çok önemsiz detaylardan oluşuyor.

Neyse, ne diyordum. Pazar günü, evet. Hazır hava güzel, Caddebostan sahili zamanıdır dedim, attım kendimi yollara.
Parmağımı yalayıp havaya tuttum, baktım rüzgar da pek yok, hah dedim, paten kayacağım. (Bahar ve yaz aylarında ayaktan teker eksik olmaz.)

Tabii sadece yürüyene hava güzel. Bisikletli ve patenlilerin rüzgarı bol. Fakat onlar benim gibi enayi olmadıkları için kafalarını, boyunlarını güzelce sarmışlar.

Sanki LA sahilindeyiz, giysene gocuk, taksana atkı-bere.

Neyse, o zibidi halimle soğuktan kulaklarım düşene kadar epey bir kilometre yaptım. Sonra patenleri çıkardım, kulaklarımı elime aldım, güneş batana kadar yürüdüm.

Açık havada spor ne kadar da nefis bir şeymiş yarabbim heh heh diye sırıtarak eve döndüm.

Peki niye anlattım bunu şimdi?

Oturma ve yatma pozisyonunda geçen koccca bir kıştan sonra spor salonuyla ilişki kurmayı becermek için sadece bir kerelik bir “spor mutluluğu”na ihtiyaç varmış!

Meğer her şey vücudun bir lokma serotonin salgılamasına bakıyormuş...

Bin yıllık laftır bu, hafta sonu hayata geçirilerek tarafımdan onaylanmıştır.
şimdi kah paten kah spor salonu, bu işi rutine bağlarsak iş tamamdır.

Haberin Devamı

Bu geceyi kaçırmayın

Haberin Devamı

Şimdi 24 yaşında olan ve çocuk yaşlarından beri gelişimine tanıklık ettiğim otistik bir arkadaşım var. Hakan, bebekliğinden beri özel eğitim alıyor.

Şimdi geldiği noktayı görseniz inanamazsınız.

Ha, önce otizm nedir onu bir aktarayım. Kısaca otizm, yaşamın ilk 3 yılında ortaya çıkan, hayat boyu süren; sosyal iletişimi engelleyen nöropsikolojik bir bozukluk. Her 150 çocuktan biri otistik doğuyor. Tek çaresi eğitim.

Öyle hiç bilimsel verilerden konuşmayacağım, gözümün önünde 24 yıllık gelişimine tanık olduğum kardeşim Hakan, kanlı canlı örneğidir bunun.

Şimdi, Hakan gibi birçok çocuğun eğitimini üstlenen Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı’nın yeni bir projesi var.

Vakıf, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ile işbirliği yaparak erişkin otistiklere yönelik bir yatılı kurumu hayata geçirecek.

Bu projeye katkıda bulunmak ve otizm nedir, ne değildir, anlatmak amacıyla bir konser düzenleniyor.

Dolunay Soysert, Erkan Can, Sinan Tuzcu’nun şiir ve söyleşileriyle, Melihat Gülses, Mehtap Saraç, Zekai Tunca, Eda-Metin Özülkü şarkılarıyla gecede hazır bulunacak.

Diyorum ki, siz de izleyici olarak hazır bulunun.

Konser 5 Mart’ta, yani bu perşembe günü saat 20.30’da ış Sanat Konser Salonu’nda.

Biletleri nereden alacağım demeyiniz, 0216 565 45 35-36’yı arayınız, www.todev.org’u tıklayınız.

Yazarın Tüm Yazıları