Paylaş
Hatta dönüştü bile.
Aslında bir bakıma memnun da oluyorum, belki de uzun yaşamanın anahtarı budur. Önüne çıkan engelleri aşacak yeni yöntemler icat etmek...
Misal, artık benim otomobili acil ulaşım aracı ilan ettim. Yoook, imkansıııız, mecbur kalmadıkça çıkarmam onu otoparktan.
Geçen gün iki lokma benzin alayım dedim, ibre yerinden oynamadı yahu. Olmaz olsun böyle iş.
Bir de şu benzinciler çatal bıçak takımı, bardak vermiyorlar mı, hasta oluyorum.
Ayol ben zaten benzin alabiliyorsam, o depoyu doldurabiliyorsam, senin çatal bıçak setini ben ne yapayım? Gider, ev eşyası satan mağazadan alırım çatalımı bıçağımı.
Bir de bangır bangır reklamını yapmıyorlar mı “Her bilmem kaç liralık alışverişe bardak, kaşık hediye” diye.
Teşekkürler, çok mersi, istemez. Benzini aldık sanki, bir o kusur kaldı.
Onu vereceğine iki kuruş indirim yap. Pardon 22 kuruş.
Benzine zam yapıldı bir kere, artık otomobil, acil ulaşım aracı olacak, mecbur olmadıkça trafiğe çıkarılmayacak. Zaten çıkarınca da bir yere gidebiliyor değildik ya, neyse.
Trafik yoksa bile 360 derece dönüp duran otomobiller var etrafta. Halk arasında otoyol ve cadde olarak adlandırılan irili ufaklı nehir ve derelerde akan trafik mi iyi, yoksa duran trafik mi, onu da artık bilemiyorum.
Bakınız, çok faydalı bir hadise aslında benzinin pahalılaşması. Hem birilerinin cebi doluyor, hem trafik rahatlıyor.
Üstelik kısa mesafeleri yürümek, bisiklete binmek gibi sağlıklı uğraşlar da ediniyorsunuz.
* * *
Diyorsunuz ki, “Şekerim bütün gün ofiste bilgisayar karşısında oturuyoruz ve şişmanlıyoruz. Hareket edemiyoruz...”
Sorununuzu “e-devlete giriş” çalışmaları yapmakla çözebilirsiniz.
Evet efendim, artık devletle olan alakanız için devlet dairelerinde bir oraya bir buraya savrulmayacak, her işinizi www.turkiye.gov.tr adresinden halledebileceksiniz.
Lakin bu siteye girmek için bir şifreye ihtiyacınız var. Bu şifreyi de PTT’lerden alacaksınız. Fakat şifrenin sadece belirli PTT’lerden verildiğini bilmediğiniz için gününüze semt turuyla başlayacaksınız.
Genellikle PTT’lerde danışma da olmadığı için her defasında sıra bekleyecek, sabırla “Hangi merkezden şifre alabilirim” diye soracaksınız.
Nihayet e-devlet şifresi veren bir PTT buldunuz diyelim.
Eğer merkezde “e-devlet şifresi kalmamıştır” gibi bir ibare görmüyorsanız sıraya girecek, bir TL karşılığı bir şifre edineceksiniz. Niçin bir lira onu da anlamış değilim gerçi.
Tabii herkes bir tane şifre alsa, milyonlarca lira eder, o da ayrı konu.
Neyse efendim, sonra evinize gelecek, bu şifreyle siteye giriş yapacaksınız. Kaybederseniz bu anlattığım süreci baştan yaşamak zorunda kalırsınız. Ha, mobil imzayla almak gibi bir seçenek de var ancak daha genel olanı e-devlet şifresiyle giriş.
Lakin onu da oradan oraya savrularak, sıralarda saatlerce dikilerek alacaksınız, yani e-devlete geçerken bile bürokrasiden kaçamayacaksınız.
Bu işleri yapın, bakın nefis spor olacak size.
Böylece hem yaşamınızı rahatça sürdüreceksiniz, hem de zayıflamak için sağlıklı bir alternatif yol da edinmiş olacaksınız...
Behzat Ç’ye alkış
Bu dizi neleri ispatladı biliyor musunuz?
Herhangi bir yabancı dizinin çakması olmayan orijinal bir işin tutabileceğini.
Yurtdışında tutulmuş bir işin Türkiye’ye uyarlanmış versiyonunu yapmanın kolaycılık olduğunu.
Gerçek hayatı izler gibi hissettirecek bir diziyi ne kadar özlediğimizi.
Bir türlü oynayamayan, canlandırdıkları karakterler yüzlerinden sapır sapır akan “oyuncu”lardan nasıl ölesiye sıkıldığımızı.
Hayatın merkezini İstanbul varsayanların korkunç bir yanılgı içinde olduklarını.
İyi, sağlam bir işin, kendi reklamını kendi yapabildiğini.
O yüzden bir daha alkış.
Paylaş