Açık havada sigara hak mı?

Sağlık Bakanlığı, AVM önü, ibadethane bahçesi, yürüyüş alanları ve çocuk parklarında sigara içmenin yasaklanacağını açıkladı önceki gün. Bu kararı alkışlayanlarla beraber, karşı çıkanların da sayısı pek çok.

Haberin Devamı


Karşı çıkanlar “Açık alanda da içemeyeceksek nerede içeceğiz?” diyorlar.
İşte, bu konu, dönemlerle birlikte bir uçtan bir uca değişen “normal” algısından bahsetmek için harika bir fırsat.
Açık alanlarda sigara içebilme “özgürlüğü”, tamamen yerleşik algı ile ilgili. “Açık alan ise nerede olursa olsun, içilebilir” diye düşünüyoruz. Öyle değil esasında...
1989’da uçak ve otobüslerde sigara yasağı başladığı zaman da sigara kullanıcıları “bu özgürlük ve hak elimizden alınamaz” diyorlardı, zira o dönem “normal olan” kapalı alanlarda sigara içmekti. Aksini düşünmek “hak gaspı” olarak algılanıyordu.
Bir de aradan geçen 27 yılda ne oldu ona bakalım: Bugün uçakta sigara içseniz size deli muamelesi yaparlar. Uçaktan atılırsınız, hakkınızda işlem yapılır...
Bugün dünyanın pek çok ülkesinde, herhangi bir yerde sigara tüttürene de uçakta sigara yakmış muamelesi yapılıyor, bu “açık” alanlara ev balkonu, yol kenarı, sokaktaki bank bile dahil.
Ağır cezaları var, dolayısıyla sigara tiryakileri kendilerine ayrılmış açık alanlar ve noktalar dışında sigara yakmıyorlar.
Yakmayı düşünmüyorlar bile....
Elbette biz de o evreye geleceğiz ama zannederim bunun için birkaç yılımız var.
Kapalı mekanlarda sigara içmek yasaklandıktan sonra ne olduğuna hepimiz şahidiz, açık hava yasaklarını da belirli bir zaman pek takan olmayacaktır.
Mekanlarda belirli bir saat aşıldığında yasak kendi kendine kalkıyor mesela, bunun önüne geçebilen cengaver olmadı henüz.
Bizim en büyük problem-lerimizden biri bu işte. Neden sürekli bir çember içinde debeleniyoruz sorusunun, neden insanlar kanun kural tanımıyor sorusunun cevabı da burada esasında...
Konu ister trafik olsun, ister sigara içmek olsun, kanun ihlali yapan kişi, ceza almayabileceğini, kenardan sekebileceğini biliyor. Bunun verdiği rahatlıkla emniyet şeridinden de gidiyor, kapalı mekanda sigarasını suratımıza da üflüyor... Şikayet etmekle kimsenin uğraşmayacağını da biliyor, neticede şikayet eden, genelde kendi yıprandığıyla ve gününü berbat ettiğiyle kalıyor ya...

Haberin Devamı

Son nefesi al, otobüse bin

Haberin Devamı

Her ne kadar pek çok insan yeni sigara yasakları konusunda adaptasyon sorunu yaşayacak olsa da sigara yasakları güzel haber -ki bunu çok nadiren (en fazla haftada bir kez) içen biri olarak utanarak söylüyorum. Umarım “sigara içiyorum” demenin utanılacak, saklanacak bir durum olacağı devre yetişirim gelecekte.
Sigara konusunda dünyanın 1950’lerden bugüne geldiği yolu düşünecek olursak, elbette çok şey değişti, fakat sigara içmeye dair algı, o normallik hâlâ baki.
İşte bu algının tamamen yerle bir olacağı günü görmeyi çok isterim. Gençlerin özenmeyeceği dönemlere şahit olmayı mesela...
Sigaranın gençler arasındaki “büyümenin göstergesi”, “başkaldırı” gibi kodları yerinde duruyor hâlâ, 70’lerde, 80’lerde veya 90’larda nasılsa, hâlâ öyle.
Neyse, şimdilik hayallerimi küçük tutuyorum, kısa vadede en azından “durak sigaracıları”ndan kurtulacağımıza memnunum. Ennn büyük tiryaki bile durakta sigarasından son bir nefes alıp otobüse binen adamın sekiz gün nemli ortamda beklemiş küllük kokusundan tiksiniyordur, eminim.
Gerçi sekiz günlük kirli küllük kokusu nefesiyle otobüse binen adamı uyardığınızda “sana ne ulan” cevabı alacağımıza benim pek bir şüphem yok, o da ayrı mesele.
Her nasıl canımızı tehlikeye atan bir taksiciye denk geldiğimizde artık münakaşa edip canımızı daha da tehlikeye atmıyorsak, kanun ihlali yapanları da uyarmak yerine uzak durmayı tercih ediyoruz.
Bakanlık koyduğu yeni kanunları ihlal edenlerin takibini sıkı tutarsa “Sana ne ulan” anları yaşamayız diye tahmin ediyorum.
Bu defa kanun ihlallerinden ve cezaların kararlılıkla uygulanmamasından kaynaklanan “çaresizlik çemberi”nden çıkabilecek miyiz, yakın zamanda göreceğiz.

 

Yazarın Tüm Yazıları