Paylaş
Evet oyun sanılıyor hâlâ.
Çocuklar oyun oynarken yapsa bu hareketi, hadi bir derece…
Gerçi şimdi onlardan da uzak tutuluyor bu.
Ama büyükler oynuyor onunla, sanki oyunmuşçasına.
Kafa göz yara yara, yetmiyor masum canları ala ala…
Neymiş, eğlenceymiş; neymiş kutlamaymış!
Duyun, anlayın artık, kimse istemiyor böyle eğlence.
Yıllardır yaşanan onca can kaybına rağmen hâlâ ders alınmıyor.
Gözler mi kör, kulaklar mı sağır anlamıyorum.
Başkalarının canına mal olan kutlama!
Eğlence aracına bakın.
Silah!
E, devir değişiyor ya, kutlama araçları da değişiyor.
Silah yetmez, ver bir kalaşnikof…
Bu kadarla da kalsa iyi.
Silah, kalaşnikof, bıçak, testere…
Gaziantep’te düğününü kalaşnikofla kutlayan damat; babası ve 2 halasını öldürüyor, 6 kişiyi yaralıyor.
Kutlamaya bak, buyur buradan yak.
Eğitim ve caydırıcı cezaların yetersiz kaldığı, bireysel silahlanmanın bu kadar kolay olduğu bir ülkede, o silah sahiplerinin, eğlence olsun diye ya da sözde kaza ile adam öldürmelerine de şaşmamak gerek galiba!
E, baksanıza, yıllarca aynı hata, hep aynı manzara…
Yitip giden canlar…
Hâlâ akıllanmayan insanlar…
Her ne kadar onlarca insanın ölümüne mal olsa da bu alışkanlıktan vazgeçilmemesi ne kadar üzücü.
Ders almak yerine insanlarımızın yaptığı gerçekten düşündürücü.
Al bir tabanca; canın mı sıkıldı, düğün mü var, maç mı var; çıkar belinden, sık bir - iki kurşun, tak tak!
Al birilerinin canını, kutla düğününü!
İşte bu!
Dök içindeki kurtları, at içindeki sıkıntıları, rahatla ooooohh!
Ay benim de…
Verin bir kalaşnikof…
***
Dün okuduğum haberler de kan donduran cinsten.
İstanbul'da bir adam birlikte yaşadığı kadını elektrikli testere ile parçalara ayırmış. Fethiye'de bir kadın boşanmasına rağmen birlikte yaşadığı eski eşini öldürdükten sonra parçalamış.
Nedir bu vahşet?
Trafik canavarı yerini insanların içindeki canavara bıraktı sanırım.
Nedir bu şiddet?
Ülkemizin ve dünyanın yaşadıklarına bakarsak…
Bir yanda savaşlar, bir yanda terör, bir yanda kıyımlar - yıkımlar, bir yanda açlık, bir yanda akan kanlar, yiten canlar…
İnsanlığın gözünü bu kadar bürüyen şiddetin ortasında kalan bizlerin bunu kutlaması gerek değil mi ama?
Ağzımıza leblebi atarcasına, mermileri de tak tak…
Sevinçlerimizi, mutlu anlarımızı, kutlamalarımızı silahla değil kalaşnikofla vurarak yapmalıyız ki, duyulsun.
Cümle alem duysun, düğün – eğlence yerine insanların canına kıyma mutluğumuzu!
Verin bir kalaşnikof, atalım bir el…
Sevinçli anları, değerleri, insanları vurarak kutlayalım!
Ki kendimizi ve insanlığı kaybedişimizi kutlamamız da yakındır!
Paylaş