Paylaş
Tabii ki büyük ustalar…
Duygularla suladıkları kelime güllerini gönül bahçemize bırakan duygu bahçıvanları şairlerimiz…
Yani…
Nazım Hikmet, Ümit Yaşar Oğuzcan, Yahya Kemal Beyatlı, Cahit Sıtkı Tarancı, Necip Fazıl Kısakürek, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Aşık Veysel, Cahit Külebi, Faruk Nafiz Çamlıbel, Sabahattin Ali, Yunus Emre, İsmail Dede Efendi, Pir Sultan Abdal, Şevket Rado, Bekir Sıtkı Erdoğan, Ömer Bedrettin Uşaklı, Bülent Ecevit…
Peki başka neyi anımsatıyor size yukarıdaki bu şiirler?
Ezberlediğimiz dizelerinden başka?
Okuduğumuzda coşup da geldiğimiz aşka!
Peki başka?
Melodilerle harmanlanarak dilimize düşmeleri…
Değil mi?
Tınılar kulaklarımızda yankılanıp ruhumuzda gezinirken, kelimeler - dizeler de kalbimizi hatta tenimizi delip geçerek…
İşte bu büyük şairlerin ölümsüz şiirleri, şarkılar söylediler geçtiğimiz günlerde.
Evet, şiirler şarkı söyledi.
Kim can verdi şiirlere, kim ses verdi şarkılara peki?
Rapsodi Orkestrası eşliğinde…
Aysun – Ali Kocatepe ve Metin Uca!
Metin Uca şarkı söylemedi tabii.
‘Korkmayın, şarkı söylemeyeceğim’ diyerek ilk gülümsemelerimizi işledi yüzümüze, yaşamımıza yaka çiçeği yaparcasına.
Sonra…
Şiirleri okuyarak…
Metin Uca bu, durur mu?
İnce ince göndermeler de yaparak…
Esprileriyle kahkahalar attırarak…
Şarkılara gelince…
Büyük şairlerimizin ne kadar çok şiiri şarkı olmuş meğer.
Hepsi de bildiğimiz, sevdiğimiz…
Hep bir ağızdan eşlik ettiğimiz…
Böyle bir konser konsepti hem hoş bir ambiyans yarattı hem de ruhlara ilaç misali…
Aysun Kocatepe’nin fark yaratan sesi, ince ve gönüllere işleyen yorumu…
Ali Kocatepe’nin, şairlerin tomurcuk dizelerini goncaya - güle dönüştüren besteleri kalbimizde yankılanması…
Ben Sana Vurgunum, Melankoli…
Farklı bir tat bırakan yorumculuklarının yanı sıra sahnedeki uyumları, birbirlerine tatlı tatlı takılmaları, esprileri…
Aysun – Ali Kocatepe, bu konser konseptiyle daha çok daha çok kişiye ulaşmalılar diyorum.
Hatta bu konseptte bir albüm yapsalar…
Of ki oooffffff…
Çünkü o kadar çok şeyi anımsattılar ki bize.
Duygularımıza, kuytularımıza öyle bir ayna tuttular ki…
Kimi şarkıda gözlerimiz doldu.
Kimi şarkılara da yürekten eşlik ederken durup şöyle bir baktık yaşadıklarımıza ve de kalbimize.
Kimi şarkıda da buruk gülümsedik kendimize.
İki saat boyunca, dizelerinde, sözlerinde kendimizden çok şey bulduğumuz bu şarkı olmuş şiirlere eşlik ederek ‘Melankoli’ hallerden sıyrılıp aşka geldik o konserde bulunan yüzlerce kişi.
Uçursa da, süründürse de, mutlu etse de, hüzünlendirse de, dibe vursa da, bulutları geride bıraktırsa da, acıtsa da, çaresiz bıraksa da, can yaksa da, güldürse de ağlatsa da vazgeçemediğimiz…
Kalbimize - ruhumuza her halini nakşeden…
‘Ben sana vurgunum’ dediğimiz aşka!
Paylaş