Paylaş
Ama öyle lüks yerlerde geçmeyecek bu serüven.
Hani öyle tatil köyleri ya da yurt dışında olmayacak yaşayacağınız maceralar ya da mola vereceğiniz duraklar.
Malum rüya gibi bir yolculuk deyince direk bunlar aklımıza gelir ya.
Tatil köyleri, lüks yerler, Batı ülkeleri…
Farklı kültürleri tanımak için yüzümüz hep Batı’ya dönük…
İyi de böyle yaparak kendimizi unutmak…
Biraz haksızlık etmiyor muyuz?
Üstelik birbirinden farklı onca kültürümüz, onca değerimiz varken…
Biraz durup düşünsek…
Kendimizin, kültürlerimizin, değerlerinin farkına varsak…
Tatil için Batı, dil öğrenmek için Batı, uluslar arası olmak için Batı…
Tabii ki döneceğiz yüzümüzü hep iyilere, yürüyeceğiz hep ileriye.
Ama bu esnada kendimizi unutmasak…
Diyeceğim bu sadece.
İşte böyle düşünen biri, 2002 yılında yollara düşüyor.
Anadolu’yu karış karış geziyor.
Gördüklerinin karşısında çok şaşırıyor.
Çünkü renk renk güzellikler ve kültürel zenginliklerle karşılaşıyor.
Ve bunları insanlara, dünyaya anlatmak için gördüklerini kaydediyor.
İstanbul’a dönüyor.
En ince detaylara kadar çalışıyor.
Sonra ekibiyle tekrar yollara düşüp Anadolu’yu kare kare film yapıyor.
Üstelik senaryosuz!
Her şey doğal, doğaçlama ve samimi.
Binlerce yıldır suskun kalan kültürler, sesini bu filmle haykırıyor bize ve dünyaya.
Otantik görüntüler ve ritüeller eşliğinde…
‘Anadolu’nun Kayıp Şarkıları’yla…
Bir film düşünün, rüya gibi bir yolculuk yapıyorsunuz.
Ve bu keyifli yolculuğun kaptanı Nezih Ünen önderliğinde…
Antik kültürleri, imparatorlukları, mitolojileri ve yaşanmış görkemiyle dünyada eşi benzeri olmayan Anadolu'nun onbin yılı aşan bir geçmişten kalma egzotik mekanları ve insanları arasında yaşanan bir müzikal yolculuk…
Var mısınız?
Bu filmi izlerken, uygarlığın beşiği olduğu halde dünyanın unuttuğu yerleri görüyor ve eşsiz Anadolu insanından olağanüstü müzikler dinlerken büyüleyici manzaraların tadını çıkarıyorsunuz.
Yaşadığımız ülkeyi ne kadar tanımadığımızı hayretle görüyor, bu muhteşem halkı bir kere daha sevgiyle, coşkuyla kucaklamak istiyorsunuz.
Yetmiyor bu kucaklama isteğiniz… Bu filmi bütün dünya görsün, gururumuza tanık olsun diye de…
Yapacağınız bu yolculuk; müzik ve kültürün, hayat, coğrafya ve çalışma ortamından nasıl da türediğini gözler önüne sererken, Anadolu'nun zengin kültürlerini de müzik, dans ve ritüeller temelinde keşfettiriyor.
Film; uygarlığın beşiği, mitoloji tanrılarının mekanı, binlerce yıllık tarihi ile dünya için en önemli kültür miraslarından olan Anadolu’yu şiirsel ve ritüelle bizlere…
Yerel ve otantik değerlerin giderek daha büyük ilgi gördüğü bir çağda, popüler kültür tarafından keşfedilmemiş son büyük uygarlık!
Anadolu!
İşte sinema ve popüler müzik alanında geniş kitleleri hedef alarak hazırlanan Anadolu'nun Kayıp şarkıları projesi, müzik ve sinema boyutlarından oluşan yolculukta, şarkıları kaybetmeye değil kendimizi bulmaya çağırıyor.
Ayrıca bu film sayesinde gördüğüm şöyle bir gerçek var ki; onbin yıl boyunca çeşitli uygarlıkları ve kültürel mozaikleri ağırlayan Anadolu’da şarkılar kaybolsa bile kaybolmayan tek bir şey var!
O da insanlık!
Paylaş