OLANLAR OLDU!

Hayatımızda olan her şey.

Başımıza gelenler…

Tanrı’nın bize uygun gördüğü…

Başka bir deyimle alınyazımızda yazılanlar…

Peki ya, olmayanlar…

Nedir onlar?

Bizim istediklerimiz, çok istediklerimiz…

Olmasını, gerçekleşmesini…

İstediğimiz bir şeyler olmuyorsa, yolunda gitmiyorsa hayatımızdaki bazı şeyler.

Derler ya, ‘Kaderini sev, bil ki senin için en iyisi odur’ diye…

Aynen…

Ya daha iyisi gerçekleşeceği için olmuyordur ya da bu istediğimiz şey size zarar vereceği için…

Şöyle bir şey de var.

Bize iyi gelen şeyleri düşünmeyiz de…

Başımıza kötü bir şey gelmişse ya da olmasını istediklerimiz gerçekleşmemişse o zaman başlarız söylenmeye.

‘Belliydi böyle olacağı.’

‘Ne istesem olmuyor zaten.’

‘Bende şans olsa…’

Zamanın kum saati!

Bazılarımız başına gelen her şeyi olgunlukla kabul edip yola devam ederken bazılarımız ise düze çıkmak için çabalamak yerine bataklığa daha da saplanmayı…

Bazılarımızsa başına gelen kötü – tatsız olaylardan ders alıp, ayağa kalkıp yürümek, ileriye bakmak, ‘şu an’ı, ‘şimdi’yi seçmek yerine zamanın kum saatini gözlerinin görebileceği uzak yere koymayı yeğler.

Yarın…

Gelecek Pazartesi…

Gelecek hafta…

Emekli olayım da…

Şu borçlar bitsin de…

Kafam rahatlasın da…

Da, da, da…

Ha, bir de…

Yeni yılda…

‘Yeni yıl gelsin de bak neler yapıyorum.’

Adı üstünde, ‘yeni’ ya.

Yeni bir şeyler getirecektir yeni yıl.

Umut işte.

Tabii ki umut etmek çok gerekli.

Hatta olmazsa olmazlardan.

Ama bunu yeni yıldan beklemek…

Yeni saatte, şu an başlamak varken…

Her sabah yeni bir güne uyanıyorken…

Yeni bir ruhla…

Yeniden doğmuyor muyuz her sabah hayata.

Bir şeylere başlamak için ne gerek var yeni yıla.

İki gün önce eski yıldı, şimdi yeni yıl…

Ne fark etti?

Yeni bir gün.

Başka hiçbir şey değil.

O halde yapılacak tek şey;

‘An’ların tadını çıkarmak…

İşinizi en iyi şekilde yapmak…

Hayatınıza küçük (aslında ruhunuzu büyüten) mutluluklar katmak.

Yanınızda olanlarla; huzuru, hazzı ve keyfi yaşamak…

Sevdiğinize sevdiğinizi haykırmak…

Tüm bunları gerçekleştirirken, mutluluk rüzgarlarını içinizde hissederken baktığınız manzara hep Güneş olmalı ki…

Yaşadığınız her şeye rağmen Güneş’i görüyorsanız, sizi ısıtan ve de ışıtan…

Dedim ya eski yıl yeni yıl fark etmiyor.

Önemli olan her gün yeniden doğmak.

Ve de her gün yeniden uyanabilmek!