PaylaÅŸ
Niye…
Niye…
Niye…
Bu sorunun cevabı muamma.
Bulunamıyor asırlarca.
200 bin yıl boyunca…
Asırlar öncesinden, milattan öncesinden hatta taş devrinden bu yana bu sorunun cevabı aranıyor.
Herkes kendine göre araştırıyor, bir sonuca ulaşmak için.
Bilim adamları, yazarlar, oyuncular, kadınlar, erkekler…
Her kafadan bir ses çıkıyor bu konuyla alakalı.
Ama sonuç yok.
Kelimelerin havaya uçmasından başka.
Herkes kendine göre yaşıyor ilişkisini.
Kimileri anlayarak, tadını çıkararak…
Kimileri de yaşayarak…
***
Erkekler anlayamayarak, kadınlar ağlayarak…
Kimi de ağlanacak halimize güldürmeyi seçip, bu konuyu ele alarak…
Ele alan, Caveman!
Ä°yi de kim bu Caveman?
Mağara adamı!
Evet yanlış okumadınız, mağara adamı.
Kol kola yürüdüğümüz hayat yolunda, kadın – erkek ilişkilerini, yaşanan farklılıkları tatlı bir dille anlatan…
Kapı dışarı edilen, yalnızca evinin kapısını açmaya değil, kadın – erkek ilişkilerinin kilidini de açmaya çalışan evli bir erkek…
Kadınların konuşma tutkusundan, alışveriş meraklarına dek erkeklerle olan zıtlıklarının 200 bin yıl öncesine uzanarak…
Üstelik bunu alaycı bir mizah duygusuyla değil çağları aşan şefkatli bir anlama çabasıyla…
Yazar Rob Becker’in; ilkçağdan bugüne kadın – erkek ve aşka dair her şeyi işleyerek yazdığı, Broadway tarihinin en uzun soluklu komedisi olarak bilinen ve 17 yılda, 35 ülkede 10 milyon seyirciye ulaşan Caveman’ı Türkiye’de sahneleyen biri var şimdi.
Kim mi?
Sahnede kahkahalarla izledikten sonra ‘Kadın - erkek ilişkilerinin ‘Kul’u: Alper!’ diyorum ben ona.
Alper Kul.
***
‘Umarım çok sıkılmam’ diyerek kuruluyorum koltuğa. Ne sıkılması, gülmekten…
Umarım sıkılmam dediğime pişman ettirecek kadar…
Evet oyun başlarken ilk başta ‘Umarım sıkılmam’ dedim.
Çünkü malum, tek kişilik gösteriler zordur, diğer çok kişili tiyatro oyunlarına göre.
Anlatırken sıkmamak gerek, kopukluk olmaması gerek, insanlara bir şeyler vereyim derken absürd durumlara düşmemek gerek.
Gerek de gerek…
Ama Alper Kul, daha oyun başlar başlamaz insanı öyle bir yakalıyor, öyle bir avucuna alıyor ki… Size sadece kahkahalarla gülmek, gülerken yaşamak ve yaşadıklarımızı düşünürken de ‘Aynen böyle…’ demek kalıyor.
Son zamanlarda gülmeyi unutmuşum. Ama ne gülmek… Bir ara yanaklarımın ağrıdığını anımsıyorum kahkahalardan…
Sadece güldürmekle kalsa iyi… Esprilerinin yanı sıra oyunculuğun, doğaçlamanın ne demek olduğunu öyle iyi geçiriyor ki seyirciye…
Sahne hakimiyeti, doğaçlama yapması, diksiyonu, mimik ve jestleri, rahatlığı, insanlarla sahneden inter aktif iletişim kurması oyunu daha da keyifli hale getiriyor.
Alper Kul’u, rol aldığı dizilerden tanıyoruz ama adeta yıldızlaştığı ‘Caveman’ adlı bu oyunda onu görmeniz gerek.
Einsten’in ‘Atomu bile çözdüm, kadınların hâlâ ne istediğini çözemiyorum’ cümlesini pekiştirmek istercesine bu konuda şunu söylüyor Alper: ‘Bildiğimi sandığım çok şey olmasına rağmen söyleyecek cümlemin olmadığı tek konudur, kadın – erkek ilişkileri.’
Böyle diyor ama sahnede döktürüyor.
Vücudunu, sesini, kelimeleri, sahneyi çok iyi kullanarak, insanları güldürürken düşündürerek, kadın – erkek ilişkilerini kendine ve bizlere ‘Kul’ ediyor Alper.
Tebrikleri ve bol alkışı da hak ediyor.
Ha oyunun sonunda kadın – erkek anlaşıyor mu?’ derseniz onu tabii ki söylemeyeceğim. Ama kadın – erkek ilişkilerinde kazanan kim oluyor, gidip görün derim.
Sizi düşündüren ve bol kahkaha attıran oyunun sonunda kazanan ne oluyor dersiniz?
                                                                              Â
                                                                        MELİKE BİRGÖLGE
CAVEMAN OYUN TARÄ°HLERÄ°:
19 Aralık 2009 Cumartesi 21:00 Beşiktaş Kültür Merkezi
25 Aralık 2009 Cuma 20:30 Ankara Ankamall Sanatolia Sahnesi
26 Aralık 2009 Cumartesi 21:00 Beşiktaş Kültür Merkezi
Â
Â
Â
Â
Â
PaylaÅŸ