PaylaÅŸ
Cevap ‘Çocuk yapmak için...’
Ya da duyduÄŸumuz baÅŸka bir diyalog:
‘Boşanmak istiyor, evet son zamanlarda anlaşamıyoruz ama boşanmayacağım işte.’
‘Neden ayrılmayacaksın ve boşanmasına nasıl engel olacaksın?’
Cevap ‘Çocuk yaparak!’
Etrafınızda bu tür konuşmalara rastlıyorsunuzdur.
***
Büyük aşklarla başlayan evliliklerin birçoğu büyük hüsranla son bulabiliyor maalesef.
‘Niye böyle olur?’
Hep sorulur, hep düşünülür.
‘Nasıl bu noktaya gelindi?’ diye…
Oysa nasıl da büyük bir aşkla, nasıl da sevgiyle, gözlerin nasıl da pırıl pırıl parlamasıyla, kalplerin nasıl da coşkuyla çarpmasıyla başlar her şey.
Paylaşımlar yaşanır, sorunlar aşılır, mutluluklar tadılır.
Ama bir gün gelir…
O veya bu sebeple…
Çıkmaza girer yaşanan ilişki.
Bazıları boşanmaya kadar gider.
Sizi üzen, yoran bir durum süregeliyorsa; yıpranmadan ama en önemlisi sevgi saygı bitmeden ilişkiyi noktalamak tabii ki mantıklısı.
Yaralanmamak, yıpranmamak ve yorulmamak adına…
Hayat yoruyor zaten bir de ilişkiyi zorla sürdürme çabaları…
Ama en önemlisi, dediğim gibi sevgiyi, saygıyı yitirmeden bitirmek…
Tabii ki kimse ayrılmak ya da boşanmak için evlenmiyor.
Ama aynı çatı altında yaşayan iki farklı kimliğin zaman zaman çatıştığı noktalar, ortaya çıkan anlaşmazlıklar, kültürel farklar, ekonomik sorunlar, şartlar, hayat…
İnsanı boşanma noktasına getirebiliyor.
Boşanmak üzere olan bir çiftle karşılaşılınca direk şu soru soruluyor. ‘Aaa! Neden boşanıyorsunuz?’
Yahu insanlar evlenirken ‘Niye evleniyorsunuz?’ diye soruyorlar mı?
Hayır…
Eee, o halde…
İnsanlar evlenirken ‘Niye evleniyorsunuz?’ sorulmuyor ama boşanırlarken ‘Neden boşanıyorsunuz?’ okları atılıyor bir bir.
Anlaşmazlık varsa, kişiler birbirini üzüyorlarsa bunun yerine gereken yapılmalı. Sağlık, mutluluk ve huzur adına…
Tabii ki insanların boşanması taraftarı değilim asla. Ama mutsuzluk baş göstermişse, saygı saygısızlığa bırakmışsa yerini, oturup konuşulduğu halde ortak bir yol bulunmamışsa, bulunamıyorsa, aşılmaz bir duruma gelmişse ilişkinin boyutu…
Kurtarma çabaları gösterilmiş ama yine de yolunda gitmiyorsa…
Kurtarma çabaları deyince… Makul olanlarını anlamaya çalışıyorum da…
Bir tanesi var ki o kurtarıcıyı hiç anlayamıyorum.
Hem de yolunda gitmeyen evliliklerin ilk ve en büyük kurtarıcısı olarak görülen ve bunu devreye sokarak mutlu sona gidileceği sanılan…
Temelinde gerçek sevgi olmadığı için yıkılan; aşk, şefkat, sadakat, heyecan, incelik, ilgi zincirinden yapılmış olan halkalardan birinin bile eksilmesiyle sallanan, kopan aşk köprüsünü kurtaracağı sanılan o büyük kurtarıcı!
Gel de durumu toparla.
Çocuk!
Bir umut iÅŸte.
Yapmayın Allah aşkına!
Sorunları çözüp aşamayan; aralarında saygı kalmayan, sevgi ve aşk yerine birbirine zarar veren, beraber mutlu olamayan bunun yerine birbirini yıpratan iki kişinin durumunu çocuk mu kurtaracak!
‘Çocuk yapmak’ için evlenilmek isteniyor.
Sonra…
Boşanmamak için ‘çocuk yapmak’ isteniliyor.
Düşünün siz karar verin.
Bu durumda; sevgisiz saygısız bir aileye katılıp, ileride de mutsuz bir birey olarak yetiÅŸmesinin yanı sıra ‘çocuk’ kurtarıcı mı, kurban mı?Â
                                                                ÂMELÄ°KE BÄ°RGÖLGE
Â
Â
Â
Â
Â
Â
Â
Â
PaylaÅŸ