PaylaÅŸ
Akmakla da kalmıyor.
Canlar yakıyor.
Sular yükseliyor.
İnsanları ve önüne gelen her şeyi sürüklüyor.
Yağmur yağıyor, seller akıyor.
Pencereden baktırıyor ama acı gerçeklere…
Halbuki daha bir gün önce usul usul yağarak, yaz sıcağını yıkayarak ardında bıraktığı toprak kokusuyla yeni bir mevsimin, sonbaharın gelişini müjdelemişti bize.
Meğer gece ve sabaha karşı yapacakmış yapacağını.
Bir yağdı, pir yağdı.
Onlarca can aldı.
Verdiği mali zarar da cabası.
İstanbul sele kapıldı.
Tamam, doğal afetlere karşı gelinmez, bu bildiğimiz bir gerçek.
Ama bu konuda bildiğimiz başka bir gerçek var karşı gelebileceğimiz ve ısrarla ama ısrarla görmezden geldiğimiz!
Nedir o?
Yaşanan bu tür felaketlere rağmen hâlâ ders almamak!
Önlemler almamak.
Hâlâ temeli sağlam olmayan ve yanlış yerlerde inşaatlar yapılmasına izin vermek.
Bir dereyi arsaya, arsayı paraya, parayı ölüme çevirenlere destek veriyoruz.
Ondan sonra da dövünüyoruz.
Dövünmek yerine gerçekleri görsek artık!
Bir dereyi arsaya, arsayı paraya, parayı ölüme çevirenlerin vicdanı şu an ne durumdadır acaba?
Ya, yitip giden canların, onca zararın üzüntüsünü yaşarken bile bunun telafisi için çabalamak yerine yağmalama yapanlara ne demeli?
'Derenin intikamı ağır olur' denildi, sel felaketinin değerlendirilmesi yapılırken.
Derenin intikamını gördük de büyük denizlere karışan yanlış yöndeki nehirlerin ya da başka şeylerin intikamına tanık olmak istemiyoruz artık.
Çünkü çok ağır bedeller ödedik bugüne kadar çok!
Türkiye gerçeklerini görmezden gelmeye, bu gerçeklere gözümüzü kapatmaya devam edersek, doğru diye yutturulan yanlışlara ses çıkarmazsak daha ne seller göreceğiz, ne inşaatlar çökecek, ne canlar yok olacak! Benim korkum ve üzüntüm buna işte. Bunları hiç hak etmeyen güzel ülkeme.
Şu da var ki; sel ya da doğal afetler çöktürmüyor sadece.
Bu yaşanan sel felaketinden birkaç gün önce Kırşehir'deki yeni adliye binasının inşaatının çökmesine ne diyeceksiniz?
Mülkün temeli olan adaletin binasına kadar girmiş bu çöküşler.
Ve bu çöküntülere ses çıkarmayan yine bizleriz.
Oysa bizler Türkiye’nin, Türkiye cumhuriyetin temeli değil mi?
***
Yarın yani cuma günü ve hafta sonu daha büyük yağışların geleceği bildiriliyor.
Fark etmez ki!
Bir otuz bilemediniz elli can daha verilir!
Sonra…
Gene bildiğimizi okumaya yani gerekli önlemleri almamaya ve olanları unutmaya devam ederiz, ne kadar canımız yanarsa yansın.
Değil İstanbul, Türkiye sele kapılınca mı kendimize geleceğiz?
PaylaÅŸ