Bir gün anlarlar mı acaba?

Hayatınızdaki insanlara verdiğiniz değere bakın. Bir de onların size verdiği değere…

Haberin Devamı

'İnsanlar niye beni anlamıyor?'

‘Ben mi kendimi anlatamıyorum?’

Kendinize bu iki soruyu sorup, cevabını aradığınız oluyordur ara sıra.

İnsanlara verdiğiniz değere bakın. Bir de onların size verdiği değere…

Arada uçurumlar var değil mi?

Bu, tabii ki insanı üzen, yaralayan bir durum ama bunun karşısında bir şey de yapamıyorsunuz ki…

Boşa koysanız olmuyor, doluya koysanız almıyor.

Bu sebeple, çevrenizdeki sizi üzen insana ya da insanlara kırılsanız da onlar bunu fark etmiyor, anlamıyorlar bile. Siz de o vakit şapkanızı önünüze koyup, düşünmeye başlıyorsunuz.

Fazla değer vermekle hata mı ediyoruz yoksa başka konularda bilmeden yaptığımız hatalar var ve o hatalar bizi buraya, bu duruma mı getiriyor?

Haberin Devamı

Yani insanlara verdiğimiz fazla değer sonucu aldığımız -hatta alamadığımız- az değerle karşılaştığımız cevaba mı çıkıyor yolumuz?

Bu, gerçekten yaralıyor insanı. Tamam çok fazla bir şey beklemiyorsunuz, değer verdiğiniz karşınızdaki insandan. Bekleyemezsiniz de… Zaten fazla bir şey beklemek saçma. Çünkü her insanın, yaşaması gereken kendi hayatı var. Ama yine de çok değil, bir parça… Sadece birazcık, küçücük…

O insanla, sevinçli ve de hüzünlü her olayı paylaştığınız anların hatırına bu küçücük beklenti çok mu?

Çok şey mi istiyoruz?

Şöyle bir durum var aslında. Gördüğümüz daha doğrusu göremediğimiz bu değer çerçevesindeki üzüntümüzü karşımızdaki o insana, onun anlayacağı şekilde, kırmadan belirtmek doğru olur mu bilmiyorum.

Belirtmezsek de üzülen, kendimizi yiyen biz oluyoruz. Hayata küsme noktasına geliyoruz neredeyse. Her ne kadar karşımızdaki insan bu durumu anlamasa da, anlayamasa da…

Sorun daha doğrusu üzen durum şu; karşınızdaki o insana gerçekten fazla değer vermezseniz, unutur gidersiniz. Aldırmazsanız. Ama… Çok değer verip de, o insandan bu değerin onda birini bile görememek canınızı acıtıyor. İnsanı gerçekten yaralıyor.

İçinizdeki tüm umutları, iyi olan her şeyi alıp götürüyor. Sizi düşüncelerle, sorularla baş başa bırakıyor. “Bu mu, gerçekten bu mu?” diye soruyorsunuz üzülerek kendinize.

Haberin Devamı

Anlamaya, gerçekten anlamaya çalışarak… Ama asla anlayamayarak…

Bu durumda yapılması gereken ne?

Zor da olsa, bir parça da olsa size değer vermeyen o insanı hayatınızdan çıkarmak mı doğru olan?

Yoksa…

Bu sorunun cevabını hakikaten bilmiyorum.

‘Beni anlayanlar yanımda, anlamayanlar yolunda olsun!’ cümlesinden yola çıkarak, şunu söyleyebilirim.

İnsanlara gerektiğinden fazla değer vermeyerek… Ya da ısrarla, fazla değer vererek, vermeye devam ederek belki de.

Er ya da geç anlarlar umuduyla!

Ne dersiniz?

Bir gün anlarlar mı acaba?

                                                          MELİKE BİRGÖLGE

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları