Paylaş
Semazenleri ilk gördüğümde hayretler içinde kalarak izlediğimi ve nasıl bu kadar devamlı dönebildiklerini düşündüğümde çok küçüktüm tabii. Aklım ermeye başlayıp da araştırdığım konulardan biri olarak edindiğim bilgiler doğrultusunda, Mevleviliğin yüzyıllardır süregeldiğini, semazenlerin işiterek musiki nağmelerini dinlerken vecde gelip hareket edip, kendinden geçerek döndüklerini öğrendiğimde, Yaradan’a olan inancımın içimde daha da arttığını hissetmiştim.
Mevlânâ zamanında belli bir nizama bağlı kalmaksızın dini ve tasavvufî bir coşkunluk vesilesiyle icra edilen Sema, sembolik olarak, kâinatın oluşumunu, insanın alemde dirilişini, Yüce Yaradan’a olan aşk ile harekete geçişini ve kulluğunu idrak edip “İnsan- ı Kâmil” e doğru yönelişini ifade eder, bilindiği gibi.
Ve biz onları genelde Mevlana’nın doğduğu gün kutlamalarında anarız, anımsarız. Oysa onlar, yılın hemen her günü, insanın âlemde dirilişini, Yüce Yaradan’a olan aşk ile harekete geçerek kulluğunu idrak ederler.
Biz onları yılın birkaç gününde hatırlayıp anımsayaduralım, ülkemizde, yaşadığımız şehirlerde Mevlevi dergahlarının nerde olduğunu bile bilmezken Fransız asıllı ve uzun yıllar Türkiye’de yaşayan Nathalie Ritzmann, sema gösterilerimizi Bulgaristan’a taşımış desem…
2011 yılında Türk vatandaşı olan Natthalie’ye bu etkinliği Filibe sakinlerinin ayağına taşıma fikrinin nasıl ortaya çıktığını sorduğumda, son üç yıldır Galata’da dervişler ile görüşerek Mevlana öğretisini takip ettiğini ve Kasım 2011’de ilk kez Filibe’ye gittiğinde kentte eski bir mevlevihane olduğunu öğrendiğinde fotoğrafçı Jean-Marc Arakelian ile burada bir sema gösterisi yapmaya karar verdiğini belirtiyor.
Ritzmann’ın bu etkinlik için yaptığı çalışmalar sonuç veriyor. Osmanlı döneminde birçok Sufi topluluğun yaşadığı Filibe’de, Puldin adlı bir restoranda geçtiğimiz günlerde, Mevlana’nın 22. kuşak torunu ve Uluslararası Mevlana Vakfı Başkan Yardımcısı Esin Çelebi Bayru’nun verdiği konferans ve ardında da Nail Kesova ve semazenleri ile bir sema gösterisi düzenlemiş. Bununla da kalmayarak oradaki bir müzede Arakelian ve kendi eserlerini kapsayan fotoğraf sergisi büyük ilgiyle karşılanmış. Bu ilgi üzerine Filibe’de, sonbaharda iki sema gösterisi daha yapacak.
Bizim için neler döndüğünü bilmeden kendi yaşamımızın etrafında döneduralım, birçok şeyi farkına varmadan geçip giden günlerimizi, göçüp gittiğimiz dünyada Yaradan için dönenleri, bizim değil de yurtdışından gelen Nathalie Ritzmann adlı gazetecinin bizi gerçeklere ve içimize döndürmesi düşündürücü
Paylaş