Paylaş
Bu yüzyılın en büyük dehalarından Steve Jobs’ın ölümünün ardından, sosyal paylaşım siteleri onun girişimci ruhu, ilham veren beyni ve karizmatik kişiliği ile cümlelerle doldu taştı. Twitter ve facebook’ta, Jobs’ın hayat görüşünü, tasarım felsefesini, marka yaratma stratejisini ve işe bakış açısını yansıtan pek çok alıntı yer aldı.
Onun ve Apple tasarımlarının hayranı olmama rağmen, bugüne kadar Jobs’a ait özel yaşam alanlarının dizaynını merak etmemem, sanırım hayalimde onun için yarattığım salonun ya da çalışma odasının çok kesin olmasındandı: Sürekli jean ve siyah renk balıkçı kazak giyen, Apple logosu altında arınmış bir sadeliğe sahip pek ürün tasarımına onay veren bir adamın evi, mutlaka siyah ve beyazın hakimiyetinde, içinde hiçbir fazlalık barındırmayan, cam ve çelik gibi modern malzemelerin yaratıcı yorumlarıyla kurgulanmış, çağdaş tasarım ikonlarıyla dolu, minimalist bir stilde olmalıydı.
Ama küçük bir araştırma çok yanıldığımı gösterdi! Jobs’ın yaşamış olduğu iki ev de, Apple ofislerinin ya da Applestore’ların mimari ve tasarım çizgisinden epey uzaktı.
Palo Alto evi
Jobs, eşi ve 3 çocuğuyla Kaliforniya’da Palo Alto’da, İngiliz kır evi mimarisine sahip kırmızı kiremitli bir evde yaşıyordu. 1990’larda, evlendikten hemen sonra aldığı bu ev, açıkçası bir hi-tech/medya imparatoru için hem çok alçakgönüllü, hem de oldukça geleneksel bir seçim sayılırdı. Hele hele servetiyle kıyaslandığında yaşayabileceği lükslerden eser yoktu.
2004’te geçirdiği pankreas ameliyatı sonrasında Time dergisi fotoğrafçısı Diane Walker’ın evine girip birkaç kare çekmesine izin vermeseydi, özel hayatına sadece çok yakınlarını sokan Jobs’ın yaşadığı yer konusunda belki de hiç fikrimiz olamayacaktı. 30’lu yıllarda yapılmış ev, eşi Laurene’in zaman zaman “cimrice” bulduğunu söylediği Zen’vari bir boşluk içinde.
60’ların stilini yansıtan mobilyalarla döşenmiş evin etrafı, eşinin yabani çiçekler, otlar ve sebze yetiştirdiği bostanlarla yarattığı bir bahçeyle çevrili. Evdeki tek zenginlik, ünlü Amerikalı fotoğraf sanatçısı Ansel Adams imzalı orijinal siyah-beyaz fotoğrafları denebilir.
Jackling evi
Steve Jobs’ın hayatının son günlerini geçirdiği Palo Alto evi, 1984’te Apple’da kazandığı parayla satın aldığı ve evlenene kadar yaşadığı Woodside’daki 5250 metrekarelik ünlü villasının yanında aslında kalabalık bile sayılır. Kendisinin bile “hayatımda gördüğüm en iğrenç yapı” olarak tanımladığı bu tarihi yapı, bakır milyarderi Daniel C. Jackling tarafından 1925’te yaptırılmıştı ve onun ölümünden sonra Jobs tarafından satın alındı.
Bir dedikoduya göre, Jobs evi satın aldıktan birkaç hafta sonra bu kararı verdiğine pişman oldu. Mimar George Washington Smith’in İspanyol Hazienda tarzında yaptığı bu devasa evde, son teknoloji stereo müzik sistemiyle ama ‘mobilyasız’ olarak 10 sene yaşadı! Mobilyasız olmasının bir nedeni “eşyaya ihtiyacı olmadığını” düşünmesi, bir nedeni de onun karakterinin ana özelliklerinden biri olan mükemmeliyetçiliğiydi: Ne alacağına tam karar veremediği için, hiçbir şey alamıyordu.
Karyolada değil bir şilte üzerinde yatıyordu. Salonda büyük Bosendorfer piyanosu ve BMV motosikleti duruyordu. Tek döşeli alan ise mutfaktı. Palo Alto’ya taşındıktan sonra evi yıktırıp modern bir tarzda yenilemek isteyen Jobs, uzun zaman tarihi eserleri koruma vakıflarının açtığı davalarla uğraştı, bu süre içinde evle hiç ilgilenmediği için de burası bir yıkıntı haline dönüştü.
Pek çok davadan sonra 2010’da mahkemeden yıkım izni alabildi, ancak ömrü yetmedi; bu evi nasıl yaptıracağı konusundaki bilgimiz, çeşitli teknoloji yazarlarının kurdukları fantazilerle sınırlı kaldı.
Paylaş