Dekorasyon, moda ve mimarlıkta pek çok geri dönüş yaşıyoruz. Moda dergilerini karıştırdığımızda "1980’lerin tarzının yükselişi", dekorasyon dergilerinde ise "Neo Gotik" ya da "Modern Art Nouveau" gibi başlıklarla sıkça karşılaşır olduk.
Geçmişin güçlü akımlarını yorumlamaya bayılan tasarımcılar, eski formları yeni malzeme ve tekniklerle birleştirerek etkileyici koleksiyonlar yaratıyorlar. Kış evlerine girdiğimizde, XVII. yüzyılın güçlü eğilimlerinden biri olan Barok stilinin pek çok mobilyada yeniden hayat bulduğunu göreceğiz. Peki Barok stilinin ana özellikleri nedir?
arok dönemde, aslolan lüks ve ihtişamdır, gerisi koca bir yalandır", diyor pek çok kaynak. Portekizce’de "şekilsiz inci anlamına" gelen "baracco" kelimesinden ortaya çıkan Barok, hakikaten de İtalya’da Rönesans’ın katı kurallarına tepki olarak doğmuş ve ihtişamıyla mimarlık, edebiyat ve müzikte XVII. yy.’a damgasını vurmuştur. Rönesans, işlenmiş düzgün bir inciyse; Barok da şekilsiz inci olarak kabul edilir.
Carpe diem!
1600’lerde başlayıp,1700’lerin ortasında son bulan Barok dönemde, insanlar veba hastalığıyla tanışırlar ve zamansız ölümler onları "carpe diem" (günü yakala!) felsefesiyle yaşamaya iter. Bu nedenle hayatın her alanında aşırı bir karamsarlık ile abartılı dışavurumun doruk noktası görülür. Dönemin sanatçı ve mimarları bütünden çok detaylara odaklanır; kompozisyonlar çok yönlüdür ve eserlerin her m2’sinde ayrı bir hikáye anlatılır. Mimari, resim ve heykel birlikte biçimlenir ve birbiri içinde gelişir. Rönesansın hümanizm felsefesinden eser görünmez ve gösteriş ön plandadır. Ölçek birden bire büyür ve strüktür yadsınır. Çünkü önemli olan kabuktur!
Coşku ve abartı başrolde
Barok dönem için yüzey mimarlığı ya da kaplamanın mimarlığı da denilebiliyor. Dengeden çok harekete ve biçimlerin serbestçe yaratılmasına karşı duyulan coşku, abartılı ve çelişkiden çekinmeyen bir sonuç doğurmuştur. En parlak dönemini XIV. Louis Fransa’sında yaşayan Barok, heykelsi süslemeleri, zengin renkler ve pahalı malzemelerle birleştirir.
Karakteristik özellikler
Barok mimarisinde yapılar, süs ve azamet hastalığına tutulmuş gibidir. Odalar yüksek tavanlıdır. Simetri ve diyagonal düzen, mimaride, resim sanatında ve hatta müzikte önemli olmuştur. Oymalı ahşap paneller duvarlarda ve kartonpiyerlerde sıkça kullanılır. Pencereler, çoğaltılarak yapı içleri aydınlatılmaya çalışılır. Fakat odaların geneline koyu renkler hakim olduğu için istenilen sonuç elde edilemez. Yerden tavana dek uzanan pencereler; drapeli, püsküllü perdelerle giydirilir.
Balkon ve merdiven unsurları bu dönemde ortaya çıkmıştır. Şömine de bu stilin demirbaşlarındandır. Oymalı kakmalı çerçeveleriyle dekorasyonda önemli yer kaplar. Tekstillerde ve oymalı mobilyalarda grift (iç-içe geçen motifler) sıkça kullanılmıştır. Kanatlı, çıplak ve tombul bir çocuk olarak resmedilen melekler Barok stilin en önemli figürüdür. Tavan resimlerinde sıkça kullanılır. Damask desen de Barok dönemde doğmuştur. İpek ve kadife bu dönemde fazlaca kullanılır. En sık kullanılan renkler altın rengi, maviler, bordo ve koyu renklerdir.
Dönem mobilyaları, yüksek tavanlı ve süslü odaların içinde var olabilmek adına hem nitelik hem de nicelik olarak oldukça ağırdır. Melekler, balık motifleri, yaprak desenleri mobilyaların tekstillerinde ve ahşaplarında her daim görülebilir. Sandalyeler tahtlardan esinlenerek tasarlanır. Yüksek sırtlar, geniş oturma yerleri ve varaklı kolçaklar sandalyelerin en belirgin özellikleridir. Masif, meşe, ceviz ve abanoz dönemin kaplamalarıdır. Lake ve varak ise vazgeçilmezidir. Formlar kıvrımlı ve dinamiktir. Anıtsal, devasa avizeler; aplik ve abajurlar mekána ekstra aydınlık ve parlaklık katmak için kristaller ve varaklarla süslenir. Ayna ise, mekánlara parlaklık katmak için sıkça kullanılır.
Paslanmaz çelik dahisi
İşlenmesi ve şekil verilmesi en zor metallerden paslanmaz çeliğin modern yalınlığını İskandinav yaşam tarzıyla birlikte sunan Q-Too, Danimarka’da 2005 yılının en iyi mobilya ve aksesuvar tasarımcısı seçilen Hans Thyge Raunkjaer’ın çizgilerini taşıyor. Paslanmaz çeliği masif ahşap (tik, meşe ve kayın) ve camla birleştiren tasarımcı, tüketici için maksimum esneklik sunan iç mekan çözümleri oluşturuyor. Mağazası, AddresIstanbul’da.
Reptile’a 3. ödül de geldi
Türkiye’nin en üretken endüstriyel tasarımcılarından Can Yalman tarafından Çanakkale Seramik&Kalebodur için tasarlanan Reptile koleksiyonu, Annual Design Review/Yıllık Tasarım İncelemesi Yarışması’nın Mobilya-Dekorasyon kategorisinde ödüle değer görüldü. Böylelikle koleksiyon, ETMK Tasarımla Kazananlar ödülü ve ELLE DECOR Uluslararası EDIDA Ödülü’nden sonra üçüncü ödülünü kazanmış oldu. Jüri üyeleri, ürünlerin dinlendirici bir sadelikte olduğunu belirtirken, Matilda McQuaid tercihlerini şöyle belirtmiş: "Bu seramiklere, sürüngen fobisi olanları yatıştırmak için, gözyaşı ya da çakıl ismini bile verebilirlermiş. Çakışan düzenler ve genel dokunun birleştirilmesi olarak bu seramikler odanın görünümünü tamamen değiştirecektir."