İtalyanların yatırım yaptığı Türk tasarımcı: Aziz Sarıyer

“Tasarım bir doğurganlık sürecidir”, diyen tasarım maestromuz Aziz Sarıyer,  güçlü felsefesiyle bir kez daha dünyayı fethetmeye hazırlanıyor. Cappellini, Moroso ve Zeritalia gibi dev İtalyan markalarına yaptığı tasarımların ardından, gelecek hafta başlayacak Uluslararası Milano Mobilya Fuarı için Altreforme ve B-line firmalarına ürünler tasarlamış. Sarıyer, İtalyanların “tasarım heykelleri” olarak gördükleri bu koleksiyonlarının heyecanını ilk kez evcimen okurlarıyla paylaştı.

Kurucusu olduğu Derin firmasının koleksiyonları pek çok uluslararası fuar ve yayında övgü puanlarını toplarken, o hiç boş durmuyor ve farklı sektörler için tasarım-fikir-felsefe üretimi yapıyor. Başarısını aklını ve duygusal zekasını birleştirdiği tasarım dilinden alan 1950 doğumlu karizmatik yaratıcı  Aziz Sarıyer, kısa bir süre sonra Milano’da sergilenecek olan yeni koleksiyonlarının, “Türkiye’de yaşayan, uluslararası firmalarla çalışan ve vergisini Türkiye’de ödeyen” bir tasarım ihracatçısının başarısı olarak değerlendirilmesini arzu ediyor.
? İki İtalyan markası Altreforme ve B-line 2009 lansmanlarını sizin tasarımlarınızla yapıyorlar. Altreforme ile işbirliğiniz nasıl gelişti?
- Altreforme markasının sahibi, Ferrari, BMW, Renault VW ve Audi gibi otomobillerin kapartolarını üreten Fontana Group. Otomotiv endüstrisinde 50 yıllık deneyime sahip olan bu firma, teknoloji, kapasite ve malzeme kullanımındaki başarısını başka bir yöne daha aktarmaya karar veriyor ve tasarım-sanat galerisi niteliğine sahip olacak bir marka oluşturmaya karar veriyor. Yarattıkları Altreforme markası için fonksiyonel tasarım objeleri yaratacak, kendi dna’larına uygun bir tasarımcı ararken benim çalışmalarımı görüp iletişime geçtiler. 2007 ilkbaharında başladığımız işbirliğinin sonuçları, önümüzdeki hafta Milano’da Zona Tortona içinde ilk kez sergilenecek.
? Bu tasarımların teknolojilerinde ne gibi yenilikler kullandınız?
 Markayla ön anlaşma yaptıktan sonra İtalya’da imalat tekniklerini inceledim. Kalınlıkları 1,25 ile 8 mm. arasında değişen yüzde 100 alüminyum malzemeyle çalıştım. Endüstriyel ve sanatsal bakış açısını birleştiren, organik hatlara sahip ve tamamıyla preslenerek yapılan 10 ürün hazırladım. Bu ürünlerin her birinin kalıp maliyeti 1 milyon Euro’nun üzerindeydi ve marka büyük bir yatırım yaptı. İşin matematiğinden başlayıp paketlemesinde sona eren 15 aşamalı bir üretim süreci sözkonusuydu. Şu anda her biri sadece 50’şer adet üretilecek 3 ürünüm tamamlanmış durumda. Sınırlı sayıda üretildikleri için etiketleri de 50-200 bin arasında fiyatlanacak. Marka, Milano’daki Avrupa lansmanını bu ürünlerle yapıyor. Benim ardımdan Ron Arad, Jean Nouvel, Marcel Wanders gibi ünlü isimlerle de çalışacaklar.
? Sergilenecek 3 ürününüzün özelliklerini biraz anlatır mısınız?
- Çok birimli bir oturma ünitesi olan Liquirizia, modüler yapısı sayesinde istediğiniz kadar uzatabileceğiniz ideal bir toplantı ve sohbet birimi. Kadınsı, yumuşak ve elegan çizgiler taşıyan Mariu, sürpriz biçimlere sahip bir konsol. Sadece tek bir S formu üzerinde geniş bir gövdeyi taşıyacak denge yeteneğine sahip. Farklı açılardan bakıldığında farklı formlar yaratarak sizi şaşırtabiliyor. Cioccolata kitaplık ise, simetrisi ve bugüne kadar hiç yapılmamış formuyla dikkat çekiyor. �
? B-line ile nasıl bir çalışma yaptınız ?
- B-Line ile geçen yaz görüştüm ve benden 5-6 ürünlük bir koleksiyon istediler. Bu markanın felsefesinin altında yatan en önemli dürtü, tasarıma duydukları koşulsuz aşk. Bugüne kadar Joe Colombo, Kazuhide Takahama ve Itamar Harari gibi farklı kültürlere sahip ünlü tasarımcılarla çalışmışlar.
Onlara bir raf sistemi, bir sandalye, bir sehpa, bir bar taburesi, bir tekerlekli Amerikan bar ve bir oturma elemanı tasarımı ilettim. Hepsi de geometriyle çoğalan, kaynaşan tasarımlar. Bunların içinden üretimini Milano’ya yetiştirdikleri ZigZag isimli raf sistemim oldu. İtalya’da üretilecek ve 35 farklı ülkeye satılacak.
“Tasarım bir doğurganlık sürecidir. Tasarımcı, sonucunu bilmediği bir yaratıcılık serüveni içinde, hedefe odaklı çalışmalarıyla neticeye ulaşır” diyen Sarıyer’in son çalışmaları, rafine ve yenilikçi kimlikleriyle  Milano’da da büyük ilgi göreceğe benziyor. ‘İşimde daha talebeyim’ diyecek kadar alçakgönüllü tavrı, dünya platformlarında yarıştırdığı tasarımları, ‘dünya vatandaşı’ kişiliğiyle hiç durmadan üretmeye devam eden Aziz Sarıyer’i biz de yıllarca aynı zevk ve gururla takip edeceğiz gibi gözüküyor.

Sizin renginiz kaç ölçü?

Dekorasyonda klasik tasarım anlayışında alışılmışın dışına çıkmak istemeyenler için, 60/30/10 klasik tasarım anlayışı öneriliyor. Yani yüzde 60 ana renk, yüzde 30 bu ana renge karşıt gelen bir renk ve yüzde 10 da vurgulanmak istenen rengi kullanıyorsunuz. Bu renkleri ölçmek içinse Filli Boya’dan muhteşem bir servis var. Odak noktası olarak kullanacağınız kanepe, perde ya da yastığınızın rengini ‘ölçmek’ için tüm ColorExpress bayilerinde bulunan Filli Boya Renk Ölçer’den faydalanabilirsiniz. Sorularınızı ise dekorasyon@betek.com.tr adresine yönlendirebilirsiniz.

Elle Decor’dan “Banyolar” kitabı

Dünyanın bir numaralı ev stili dergisi Elle Decor’un Türkiye edisyonu, nisan ayında yayınladığı sayısıyla okurlarına çok özel bir kitap hediye ediyor: “Farklı Stillerde Banyolar”. Farklı ev projelerinden ve uluslararası markalardan seçilen banyo mekanı örnekleri, değişken ihtiyaçlara yönelik çözümleri, farklı stillerin izlerini taşıyan düzenlemeleri ve çok özel detaylarıyla kişisel tarzınızı yaratmak için size ilham vermek üzere bir araya getirilmiş.