Melda Narmanlı Çimen
Melda Narmanlı Çimen
Melda Narmanlı ÇimenYazarın Tüm Yazıları

Ege’de bir dünya markası büyüyor

Mimarinin ve tasarımın ana öğeleri olan noktalar, çizgiler, alanlar ve hacimlerle uğraşırken; değişik kültürlerden etkilenerek tasarım yapan İzmirli Makomim firması, farklı malzeme ve dokuları buluşturduğu Megaron markası ile dünyaya açılıyor.

Üç yıldır uluslararası fuarlardaki standındaki kalabalığı gururla izlediğim Megaron’un öyküsü, pek çok Türk markaya ilham vermeli...

İzmir’de kurulmuş bir firma olup uzun soluklu, kaliteli ve iyi uygulanmış işlere imza atan Makomim, kendi bünyesinde yarattığı Megaron markası altında uluslararası platformda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Firma sahibi Mimar Derya Akdurak, Makomim’i 1989 yılında mimarlık ve mümessillik firması olarak kurmuş ve bu tarihten itibaren İstanbul ve İzmir’deki mimarlık işlerinin yanı sıra iç mekan malzemeleri ve mobilya ithalatı yapmış. Showroom’unda şu anda kendi markaları olan Megaron’un yanı sıra, B&B Italia, Maxalto, Minotti, Driade, Kartel ve Gervasoni gibi dünya markaları satışa sunuluyor.

İzmirlilerin İstanbullulara göre daha tutucu, tüketim toplumu olma konusunda direnen, risk almaktan hoşlanmayan, kalite ve dayanıklılığı birlikte isteyen bir yapıya sahip olduklarını söyleyen Akdurak, Megaron’un 2002 yılında Atmosphere firmasına üretim yaparak başladıkları bir serüvenin meyvesi olduğunu belirtiyor. İlk Megaron koleksiyonu 2004 yılındaki Paris Maison&Objet fuarında tanıtılmış ve alınan olumlu tepkiler ile geliştirilerek aynı yıl Eylül fuarına da katılmış.

Empir, Cocosh ve Ferin

Döşemeli, ahşap ve metal olmak üzere üç gruba ayrılan ürünlerin tamamı İzmir’de üretiliyor. Yaşanmış dönemleri referans alan Empir serisi, daha feminen hatlı bir seri olan Cocosh, biraz daha maskülen çizgilere sahip, sert görünümlü ama güven hissi uyandıran Ferin serisi ve kırsal ve kırsalın verdiği rahatlık hissini yansıtan ürünlerden oluşan Prova ile içerisinde oturma, yemek, servis ve eğlence üniteleri ve yatak odası ürünlerini barındıran 5 farklı ürün konsepti yaratılmış. Megaron 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyor ama en önemlisi Kelly Hoppen ve Andrew Martin gibi ünlü firmaların Londra, Paris, Milano ve Berlin’deki mağazalarının vitrinlerine girmeyi başarmış.

Koleksiyon genişliyor

2005 koleksiyonunda kompoze ürünler ailesi yeniliklerle genişletilmiş ve karbon lifli kompoze modeller de koleksiyona katılmış. Daha sonra çok beğenilen Pebble ürünleri, paslanmaz çelik, kösele ve rengarenk komposit ürünleri, yeni modeli UFO oturma birimlerinin paslanmaz çelik ve kompozit versiyonları çeşitli ülkelerdeki firmaların beğenilerini kazanarak dünya vitrinlerindeki ve projelerdeki yerini almış.

Bu sene neler var?

Ocak 2006 fuarına hazırlanırken, UFO modüler oturma ünitesine yeni birimler eklenerek daha geniş bir kullanım alanına hizmet verebilecek bir ürün grubu oluşturulmuş. Gerek formal yapısı ve gerekse paslanmaz çelikteki uyarıcı yansımaları, kompozit malzemenin kullanım esnekliği ve renk alternatifleriyle tutkuları tetikleyen bir ürün grubu oluşturulmuş.

Yeni teknik imkanlarla oluşturulan Pİ grubu masa, dresuar ve sehpa, yüksek teknolojiyi en hafif haliyle günlük yaşamımıza sokmayı hedefliyor. Karbon lifli kompozit malzeme teknolojisi, teknik olarak ürünlere ekstra dayanıklılıkta minimum kalınlığa ulaşma olanağı verirken, yüzey dokusu olarak da bizi yeni bir malzeme ile tanıştırıyor. Havacılık için geliştirilen ve savunma sanayiinde kullanılan karbon lifinin verdiği bu ekstra mukavemetle, neredeyse kağıt hafifliğinde bir inceliğe kavuşarak ürünlerde dinamizm hissini artırıyor.

İlk misafir tasarımcı

Teknik, üretim kalitesi ve duyarlılığı karıştırmayı seven Megaron, bu sene ilk kez bir misafir tasarımcıyla çalışarak bir sanat eserini seri üretim olanaklarıyla daha geniş kitlelere ulaştırmaya aracılık etmiş. Ressam Elvan Alpay’ın 2005 yılında İstanbul Galeri Nev’deki sergisinde ilk kez sergilediği "Elvanın Ormanı" isimli eseri, modüler bir sanat enstrümanı haline getirilmiş. Sanatçının mikroskobik insan hücrelerinden esinlenerek hazırladığı modüller, kompozit malzemeyle üretilerek kullanıcıların da kendilerinden bir şeyler katabildiği, 10 renk alternatifi olan, isteğe göre ebatlandırılabilen ürünler.

Megaron’a yolunda başarılar dilemek gerekiyor!

Bilgi için: Tel: (0232) 421 43 26. www.makomim.com

İsmi nereden geliyor?

İzmir kentinin ilk kuruluşu MÖ 3000 yılına kadar dayanıyor. İlk kurulduğu yer olan Bayraklı, oval planlı evlerden oluşan düzenli bir kent. MÖ 640-545 arasında en parlak dönemini yaşayan kentte, mimarlık tarihinde MEGARON denen ilk köşeli ev formatı oluştu. Bu ilk köşeli format, oda kavramına dönüşerek iki, üç odalı ve zaman içinde de sundurmalı ve avlulu yapılara dönüştü. İzmir’in ardından Ege adaları, oradan da Roma, Akdeniz ve Avrupa medeniyetlerinde kabul görerek tüm Avrupa medeniyetlerinin mekansal düzeninin temelini oluşturdu. İşte Megaron markasının ismine, mimarinin çekirdeği diyebileceğimiz bu format ilham olmuş.

Mimar Derya Akdurak kimdir?

1965 yılında İzmir’de doğdu. Lisans eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nde tamamladı. Üniversite yıllarında stajlarını Milano’da yaptı. Politecnico Di Milano’da restorasyon ve iç mekan tasarımı üzerine yüksek lisans eğitimi aldı. Bu dönemde Milano’da Ettore Sottsaas, George Sowden ve Bruno Pozzi bürolarında çalıştı. 1989 yılında İzmir’e döndü ve Makomim’i kurdu. İç mekan projelerindeki çalışmalarının devamında 2000 yılında ürün tasarımına da yönelerek 2002’de Megaron mobilya koleksiyonunu oluşturdu. Akdurak’ı meşgul eden başlıca problem, mimarlık ve iç mekan uygulamalarında zengin formal dünyada malzeme, üretim ve kullanım amaçlarına heyecan verici çözümler üretmek. Vazgeçemediği unsurlar ise, doğru tasarımı, doğru malzeme ve doğru detayla mükemmel olarak üretebilmek.
Yazarın Tüm Yazıları