Paylaş
Bunların ilki, toz, pudra ve tahıl renklerinin ağırlıkta olduğu pastel tonlar. İkincisi ise renk paletinin en parlak oranjını, yeşilini, kırmızısını, pembesini, mavisini içinde barındıran canlı tonlar. İlki sakinlik, denge ve sadeleşme; ikincisi ise iyimserlik, neşe ve umut vaat ediyor.
Dünyanın Doğu kolunda temeli yüzyıllara dayanan Zen felsefesi, 90’lı yıllarla beraber Batı modernizminin kanına karışınca, büyük Avrupa ve Amerika metropollerinde sakinlik ve huzur veren iç mekânlar, hava akımının kuvvetlice dolaştığı alanlar yaratılmaya başlandı. 2000’li yıllarla beraber, bu minimalist atmosferler birbirine öyle benzemeye başladı ki, insanlar evlerine yavaş yavaş, antik, etnik, vintage, provonsal gibi farklı tarzlarda dokunuşlar katarak kişisellik kazandırdılar. Dolayısıyla yalın ve kontrol sahibi kent evlerinde tekrar hareketlenme başladı; ancak insanlardaki karmaşadan uzaklaşma isteği hiç bitmedi. Onlar, doğa ananın kucağındaki sessizliği çağrıştıran her tür ilhamı sürekli aradı durdu.
İşte yeni sezonun dekorasyon eğilimlerine temel olacak renk tamlamaları için de aynı mesaj var: Doğadan ilham almak. Öncelikle gökyüzü, arkasından su ile hava ve son olarak da toprak elementlerinin kusursuz tonlarını stilize eden renk bilimciler, dış dünya ile uyum içinde olan iç mekânlar kurgulanacağını ve kapalı alanlarda ‘enerjinin hafifleyeceğini’ vurguluyor. Bu amaçla üç ana renk paleti belirlemişler:
Kil, kum ve çöl renklerinin yer verildiği skala, tozlu tonlar ve aşınmışlık hissi veren gölgeler, tabiat ananın ellerindeki ilkel hayatın paletini bize taşıyor.
Buz mavisinden griye uzanan aqua renklerine kodak sarı, safran ve siyah derinliği ekleniyor. Nötr, saf ve arıtılmış bu atmosferde saydamlık ön planda. Tazelik, keskinlik ve soğukluk hissi de aynı temanın devamında bizi karşılıyor. Amaç, öze dönüş.
Bambu, zeytin, adaçayı, mantar gibi bitkilere ait tozlu, kirli, karışık renkler, doğanın 2009’a ait bir başka iksir paketi. Bu yeni bağımsız renkler, organik atmosferlerin ve teknolojik/ilkel terazisindeki malzemelerle yapılmış mobilyalara eşlik ediyor.
Potpurinin sıcak kanadında, tüm tonlarıyla pembe duruyor. Derin, gösterişli, olumlu, rahat, narsist, hayali ve pastoral pembe... Pembenin ruh hali akla her ne kadar önce romantizmi getirse bile, arkasında başka anlamlar ve hikayeler de taşımakta. Biraz kuralsızlaşacak, biraz rahatlaşacak ve ortaya hem çok feminen hem de çok sportif atmosferlerler çıkacak.
Olumlu düşünceyi artıran, koruyucu, dengeleyici kimliklere sahip bu renk skalaları her ne kadar tanıdık gelse de, bu kez doğanın duygusal yönünün ağır bastığını söylememiz lazım.
Demek ki ilkbaharda, konsantrasyonumuz ‘olumlu’ ve ‘romantik’ düşünmenin üzerine. Yaratıcılık musluklarını sonuna kadar açıyoruz!
Beklenmeyeni bekleyin
Ev tekstili sektörünün en büyük fuarı Heimtextil Frankfurt’un trend kitabı ‘Beklenmeyeni Bekleyin’, 2009/2010 sezonunun renk, form, doku ve materyallerine ışık tuttu. Bu kitapta pastel tonlara gönderme yapan bir başlık da vardı: “Illusionist” (İllüzyonist). İşte bu temanın şifreleri:
Tüy gibi hafif ama hacim konusunda ödün vermeden yoluna devam eden dolgu malzemeleri, göz yanılgısına neden olan bir illüzyon yaratıyor.
İnce işçilikle dokunmuş drapeler arasında saklambaç oynarken, yumuşak, kıvrımlı ve uçuşan kat kat kumaşların arasında özgürce kaybolmak mümkün.
Heykelsi hacimler ön planda.
Paris ne diyordu?
Yaklaşık 1.3 milyon m2 gibi mega boyutlardaki Paris Maison&Objet fuarının, döşemelik ve perdelik kumaşlara, duvar kağıtlarına ve perde aksesuvarı gibi tamamlayıcılara ayrılmış olan bölümü Editeurs için bu sene söyleyebileceğim ilk yorum, ‘yeni koleksiyonlar, rustikten neo-klasiğe uzanan bir yelpazeye sahip çıkıyorlar’ olabilir. Fuarın geneline hakim olan gri, değişik varyasyonlarıyla mobilya dünyasına hükmededursun, beyaz ve transparan gibi ‘hayaletimsi’ öğeleri de arkasına alan bu bölümde, klasik tarzın en pastel ve en naif renkleriyle yüz yüze geldim.
Duvarlar için öneriler
İç cephe boyalarında 15’i yeni renk tonu olmak üzere toplam 54 renk sunan Filli Boya, 2009 duvarları için farklı kombinasyonlar öneriyor:
Evinizde dostlarınız ile vakit geçirmekten hoşlanan ve özellikle salon, oturma odası gibi evin toplanma mekanlarında sıkça konuk ağırlayanlardansanız: Buğday, ıhlamur, bal buğu, vanilya
Benim için en güzeli sade ve doğal olandır diyorsanız ve yaşadığınız mekanlarda kusursuz bir uyum ve gözü yormayan geçişler istiyorsanız: Lületaşı, kumru, badem, kırık beyaz
Gücü ve güzelliği bir arada istiyor, geniş mekanlara özenle yerleştirilmiş büyük mobilyalar, kişiliğimizin parçası şık aksesuvarlar koyuyorsanız: Açık leylak, lila
Nerede olursanız olun bir an önce evinize gitmeyi, ayaklarınızı uzatıp bir oh demeyi ve huzur bulmayı düşlüyorsanız: Bej, pembe, gülpembe
Hep yapacak bir şeyleriniz, hep katılacağınız bir davet, hep aklınızda yeni fikirler ve yeni projeler mi var: Çağla, limoni yeşil, yeşil beji tercih edin.
Paylaş