Paylaş
Eşiniz iyi bir aşçı mı?
- Eşim Seri, bir insanın başına gelebilecek en güzel şey. Mutfağa, mutfak aletlerine, yeni şeyler bulmaya, yaratmaya, geliştirmeye, okumaya, araştırmaya, konuşmaya çok meraklı. Yani bir amatör olarak, bir evin mutfağında olmasından keyif alınacak insanlardan. Harika yemekler yapıyor, bir gün yediğimi bir daha yemiyorum. Harika pazar brunch’ları yaparız, harika akşam yemekleri yeriz. Mutfağımızın içinde 14 kişilik bir masa var, bu 14 kişilik masa ayda iki kere 24 kişi ağırlar.
Eşinizin de okulunuza gelip ders aldığı oluyor mu?
- O, bizdeki yarı profesyonel eğitimlerin hepsini bitirdi. Eşim gibi düşünen, yaşayan ve bu işi sevenlere, bu okulda kurguladığımız, yarı profesyonel bir eğitimimiz var. Mutfakta sekiz hafta, pastacılık, aşçılık, Türk Mutfağı, modern yorumlarla Türk mutfağı adı altında dersler veriliyor. Eşim hepsini keyif aldığı için bitirdi.
Mutfak Sanatları Akademisi sadece aşçı yetiştirmiyor o zaman?
- Aslında ana işi profesyonel aşçı, profesyonel pastacı ve ekmekçi yetiştirmek ama hobi olarak ilgilenen aşçı, pastacı, ekmekçi, işletmeci ve barmenler de yetiştiriyor.
Verdiğiniz sertifikaların geçerliliği nedir?
- ıngiltere Kraliyet Akademisi’nin eğitim sistemine ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı profesyonel bir okuluz. Uluslararası standartlarda üst düzey bir eğitim veriyoruz ve uluslararası geçerlilikte bir diplomayla mezun ediyoruz. Bu diploma, dünyanın her yerinde çalışma ve oturma izni alınmasında yararlı oluyor. Bizim diplomamızın üstünde Mutfak Sanatları Akademisi yazmıyor, sadece kodumuz yazıyor. Bu diplomanın aynısını ıngiltere’den de Amerika’dan da, ıtalya’dan da alabilirler. Sadece o diplomanın üzerinde yazan kod önemli.
Bu sistemin diplomasını almak için ne kadar süre eğitim almak gerekiyor ve bu imtihanı kim gerçekleştiriyor?
- ıngiltere Kraliyet Akademisi. Senede iki kere gözlemcileri geliyor, ıngilizce ve Türkçe tercümeli imtihan yapılıyorlar. Bizim okuldan tamamen bağımsız. Sekiz aylık mesleki eğitim veriyoruz. Dört ayı okulda, dört ayı da stajda geçen bir eğitim. Aşçılık ve pasta eğitiminden bahsediyorum. Önümüzdeki dönemde, ortak eğitim için dünyanın en büyük okulu olan Johnson&Wales ile anlaşma imzaladık. şimdi öğrencilerimiz dokuz ay burada okuyacak, puanlarını alacak, dokuz ay da Amerika’da okuyacak ve üniversite diplomasıyla mezun olacaklar.
ÜNİVERSİTE EĞİTİMİNE BAŞLIYORUZ
En çok neyle eleştirildiniz?
- Bize bu güne kadar hep sordular, “Meslek lisesi misin, yüksek okul musun?” ıkisi de değiliz. Çünkü biz bir meslek okuluyuz ve bir meslek okulunun eğitimi için yapılması gerekenlerin hepsini yaptığımız için de taçlandırılıyoruz. Örneğin geçen sene, Dünya Aşçılar Birliği tarafından, ‘Dünyada Eğitim Kalitesi En Yüksek Aşçılık Okulu’ ödülünü aldık. Bu demek oluyor ki, Maslak’ta bir okul var ve bu okul dünyada eğitim kalitesi en yüksek aşçılık okulu olarak görülüyor. ışte biri geliyor, “Kardeşim dört ayda, sekiz ayda eğitim mi olur” diye eleştiriyor. Demek ki oluyormuş! Altyapını sağlam kurunca, hepsi beş-altı dil bilen çok iyi eğitmenlerle ders verince, dünyanın en önemli saydığımız şeflerini öğrencilerimizle yan yana konumlandırıp, çalıştırdıkça oluyor.
Öğrencilerinizin kadın-erkek oranı nasıl?
Yarı yarıya. Pastacılıkta biraz daha çok kadın var, erkek biraz daha az, aşçılıkta yarı yarıya.
Profesyonel mutfaklar kadınları tercih ediyor mu?
- Kimse kimseyi tercih etmez, sen kendin hak eder, kendin alırsın. Ben burada çalıştığım hiçbir arkadaşıma görev falan vermiyorum, hiç kimsenin burada görev tanımı yoktur, herkes her işi yapar. Görev verilmez, alınır. Sen tercih edileceksin, sen kendini tercih ettireceksin.
MSA’nın gelecek için yeni projeleri var mı?
- Yeni programlarımız geliyor. Johson&Wales Üniversitesi ile beraber, öğrencilerimizin üniversite mezunu, yüksek okul mezunu olacakları bir program başlatıyoruz. Daha da güzelini söyleyeyim, eski öğrencilerimiz de bu programa kaydolabilir. “Ben mezun oldum, bu fırsatı kaçırdım” diye bir şey yok yani. Aldıkları eğitim üstüne, bir-iki eğitim daha alarak ve Johson&Wales’e devam ederek, üniversite diplomasıyla alacaklar. ıkincisi, 2014’te inanılmaz büyük bir binaya geçiyoruz. Burası 4 bin 500 metrekare, orası 29 bin metrekare olacak. MSA, eylül ayından itibaren öğrencilerine konaklama imkanı da sunacak. Yine eylülden itibaren ıngilizce eğitime başlıyoruz. MSA’a geldiğinizde size, “ıngilizce mi, Türkçe mi eğitim istiyorsun” diye soracaklar. ıki eğitim arasında hiçbir fiyat farkı yok. MSA sektörün abilerinden biri. Dünyanın en büyük okullarının sahiplerine gidin, sorun, ilk 10’da bizim okulun adını saymazlarsa, okulun anahtarını bırakıp gitmeye hazırım.
İSTESEYDİM JAMIE OLIVER GİBİ BİR ADAM OLURDUM
Peki siz neden burada yemek yapmayı öğrenmiyorsunuz?
- Ben yarım yamalak iş yapmam. Buradaki hikaye, Mehmet Aksel’in yaptığı işin çok iyi yapabilmesi. Okulda müze olmasa olur mu olur. Ama ben buradaki müzeyi zenginleştirmek için her pazar müzayedelere gidiyorum. Mutfağa girmeyi sevseydim ya da aşçı olmayı isteseydim, Jamie Oliver gibi bir adam olurdum. Biniciliğe baktığınız zaman, uluslararası literatürde Mehmet Aksel’in ismi geçer, otomobil yarışına baktığınız zaman yine uluslararası literatürde Mehmet Aksel’in ismi geçer. Aşçı olmayı seçseydim de, ismimi uluslararası literatürde yazacak bir iş çıkartırdım.
NEREDEN MEZUN OLURSAN OL BAŞLAYACAĞIN YER KOMİLİKTİR
Biz burada mükemmel bir teknik donanımla mezun ediyoruz. şu yanlış anlaşılmasın lütfen, “Efendim MSA’da dört aylık eğitim var, dört aylık eğitimden çıkınca bilmem ne mi olunurmuş!” Kardeşim ister MSA’dan mezun ol, istersen CSA’dan, nereden mezun olursan ol senin başlayacağın yer komilik veya bulaşıkçılıktır. Ondan sonra sen, MSA’dan aldığın eğitimle basamakları daha iyi zıplarsın, iyi olmamışsan daha yavaş zıplarsın. Bir Mehmet Gürs kolay mı olunuyor; o da yerleri silerek başlamış işe.
Paylaş