Paylaş
Bara tüneyip içmeyi çok severim. Eğer yanımda kimse yoksa, barın raflarına dizilmiş şişeleri seyrederim. Bu şişelerden bazıları ya anılarımı tazeler ya da yolculuklarımı hatırlatır. Geçenlerde yine aynı şey oldu. Çiftehavuzlar’daki North Shield’in barında viski şişelerini seyrederken, barlara dadandığım yılları anımsadım. Saydım da neredeyse 35 yılı geçmiş.
Ben ilk zamanlar barda rakı içerdim.Viski, beni ve arkadaşlarımı aşardı. Pahalıydı. O yıllarda çeşit de fazla değildi. Barmenden viski isterken marka söylenmez ya koyu ya da açık olsun denirdi. Uzun yıllar viskiye yaklaşamadım. Fiyatının yanı sıra, o dönemin ‘tahtakurusu kokulu’ harmanlanmış viskilerinden de pek hoşlanmamıştım. Ta ki Teoman Hünal ile tanışana kadar. “Kim bu adam?” diye soracak olursanız, “North Shield publarının kurucusu, Türkiye’ye malt viskiyi ve kaliteli birayı tanıtan adam” diye açıklama yapmam yanlış olmaz. Gerçekten de ben ve birçok kişi malt viskiyle onun Levent’teki pub’ında tanıştık. Oradaki tadım seanslarında malt viski içmenin inceliklerini öğrendim.
TATLI HAYAT
Sonra unutulmaz malt viski gezilerine çıktım. Bir keresinde, Macallan viskisinin şişesinde yer alan Easter Elchies House’a gitmiştim. Resimdeki gibi yeşilliklerin ortasında bembeyaz bir evdi. Yanından suyuyla İskoç viskilerine can veren Spey Nehri akıp gidiyordu. Kazık çizmelerini giyip, nehrin ortasına gitmiş, somon avlamaya çalışmıştım. Bir elimde olta diğer elimdeyse içinde 1948 yılının Macallan viskisi ile dolmuş bir bardak vardı. Balık yakalayamamıştım ama viskinin sayesinde ‘tatlı hayat’ın zirvelerine tırmanmıştım.
Malt viski asil bir içkidir. Öyle paldır küldür içilmez. Ondan zevk almanın yolu yordamı vardır. Nasıl içtiğinize karışmak istemem. Doğrusu nasıl olur diye sorarsanız öğrendiklerimi özetleyebilirim.
Malt viski, “Bana bir duble malt ver” diye ısmarlanmaz. Biliyorsanız markasını söylemeniz gerekir. Bilmiyorsanız, içmek istediğiniz maltı tarif etmelisiniz: “İsli, baharatlı bir şey veya bal gibi tatlımsı aromaları olsun...” gibi. Birçok barmen malt viskiyle brandy’i karıştırır, onun için balon bardak kullanır.
Bu yanlış bir seçimdir. Malt viski asla balon bardakta içilmez. Geniş ağızlı bir bardak gerekir. Malt viskinin muhteşem aromaları vardır. O aromaların serbestçe bardaktan çıkıp, burnunuzu doldurması gerekir. Malt viskiye asla buz konmaz. Sadece birkaç damla iyi su ekleyebilirsiniz. Bu su, aromaların belirginleşmesini sağlayacaktır. Buz koymakta ısrarcıysanız, malt viskiye boşuna para ödemeyin. Herhangi bir viskiyi isteyebilirsiniz çünkü buz nasıl olsa bütün kokuyu ve tadı örtecek. İçmeden önce bardağınızı sallayarak, viskiyi iyice döndürün. İşlem sırasında bardağın kenarlarından süzüldüğünü göreceksiniz. Buna ‘ayak’ denir ve akışkanlığını gösterir.
RENGİNE BAKIN
Sonra içkinin rengine bakmalısınız. 10-12 yıl fıçıda bekleyen malt viski, kehribar renginde olur. Eğer bu rengi görüyorsanız sıra koklamaya gelmiş demektir. İlk nefeste burnunuza gelen aromalar alkol ağırlıklıdır. Bardağınızı salladıkça aromalar açılır. İkinci nefesi biraz daha derin çekin. Bu sefer aromaların bazılarının daha ön plana çıktığını göreceksiniz. Üçüncü ve son nefesteyse viskinin karakterini belirleyen aromalar burnunuza dolacaktır.
Ve beklenen an geldi. İlk yudumu dilinizin ortasına dökmeye çalışın. Beş saniye sonra, çenenizden başlayarak ağzınızın içinin bir sıcaklıkla kaplandığını hissedeceksiniz. İkinci yudumu kısa bir süre ağzınızın içinde çevirdikten sonra yutun. İşte bu an lezzeti hissedeceksiniz. Viskiniz isli mi, balımsı tatlar geliyor mu, limonsu ekşilikler var mı, karamel tadı hissediliyor mu? Bunların yanıtını ikinci yudum söyleyecektir. Malt viski kıskançtır, yanında lezzetini bastıracak eşlikçi istemez. Afiyet olsun.
Paylaş