Paylaş
Eğer önerilen diyeti, ömrünüzün sonuna kadar yapamayacaksanız, bu işkenceye hiç katlanmayın. Benim önerilerimin uygulaması zor değil, üstelik insanı
hayata da küstürmüyor. Hem de bedava!
UCUZ YİYECEKLERDEN KAÇININ
Markete gittiğimizde, rafların arasında dolaşıp, en ucuz yiyeceği ararız. Ucuz yiyecek, lezzetsiz, kimyasalı bol, malzemesi kötü yiyecektir. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Eğer pahalı bir şey alırsanız, daha sağlıklı ve lezzetli bir yemek hazırlayacaksınız demektir. Ucuz yemekten kâr edeceğiniz parayı, önünde sonunda doktora ödeyeceğinizi aklınızdan çıkarmayın.
ÇOK YEMEYİN
Ne kadar az kalori alırsanız, ömrünüz o kadar uzun olur. Birçoğumuz vücudumuzun ihtiyacı olandan fazlasını yiyoruz. Bu da vücudun hasar görmesine neden oluyor. Her şeyi kararında yiyin. Tabağınızda yemek bırakmayı âdet edinin.
SOFRADAN DOYMADAN KALKIN
Biz konuklarımıza ikramı, yedirmeyi seven bir milletiz. Onun için sofradan tıkabasa doymadan kalkmayız. Japonlar, karınları yüzde 80 doyunca yemeği sonlandırırlar. Bu oran Hindistan’da yüzde 75, Çin’de yüzde 70’tir. Hz. Muhammed’in, “Midenizin üçte birini yemek, üçte birini içecek ve üçte birini de havayla doldurun” diye öğüt verdiği öne sürülür. Sofradan tam doymadan kalkma alışkanlığını edinin.
ACIKINCA YİYİN, SIKILINCA DEĞİL
Yemeğin çok pahalı bir antidepresan olduğunu aklınızdan hiç çıkarmayın. Onun için canınız sıkılınca çözümü yiyeceklerde aramayın. Tam olarak acıkmadan sofraya oturmayın. Gerçekten acıkıp acıkmadığınızı öğrenmek için, mideniz kazınmaya başlayınca bir elma yiyin. Eğer mideniz sesini kesiyorsa henüz acıkmamışsınız demektir.
YAVAŞ YİYİN
Sofraya oturduğunuzda acele etmeyin. Yemeğin tadını çıkartın. Beyin, mideye ilk lokmadan tam 20 dakika sonra doydum sinyalini gönderir. İlk tabağı 20 dakikada bitirmeyi becerirseniz, ikinci tabağı yemek istemeyeceğinizi unutmayın. Midenizin dişi olmadığını aklınızdan çıkarmayın. Lokmaları iyice çiğnerseniz, yemeğin lezzetini daha çok alırsınız. Her lokmayı ağzınıza attığınızda çatalı elinizden bırakın ve ağzınızdakini yutana kadar tekrar elinize almayın.
AYNI SAATTE YEMEYE ÇALIŞIN
Eğer öğünlerinizi hep aynı saatte yerseniz, mideniz her dakika açlık zillerini çalmaz. O da beklemesini öğrenir, her dakika sizi rahatsız etmez. Böylelikle lüzumsuz atıştırmalar yapmazsınız.
TABAĞINIZIN BOYUTUNU KÜÇÜLTÜN
Eğer tabağınız büyük boysa, tabağınıza yiyeceğinizden yüzde 30 daha çok yemek koyarsınız. Çünkü büyük tabağın ortasında kalmış küçük porsiyon, gözünüzü doyurmaz. Büyük tabakta küçük porsiyon yerseniz, çok az yediğiniz zannına kapılırsınız. Eğer tabağınız küçük boyutta olursa, aynı miktar yemek onu dolduracak, o zaman da tıka basa yediğinizi sanacaksınız.
KAHVALTINIZ ZENGİN OLSUN
Anadolu’da, “Kahvaltıyı zengin bir adam gibi, öğle yemeğini bir memur gibi, akşam yemeğini de fakir bir köylü gibi yiyin” denir. Bu sözü yerine getirdiğinizde, zaten bir çok sorunu çözmüşsünüz demektir. Araştırmalar, geç yenen yemekten hemen sonra yatanların kanlarındaki trigliselit miktarının çok arttığını gösteriyor. Sabah alınacak kaloriyi yakmak için önünüzde hareketli bir tam gün olacağını unutmayın. Benim size önerim: Öğle yemeğinden sonra biraz sırtüstü yatın, akşam yemeğinden sonraysa 1000 adım atın.
ATIŞTIRMAKTAN KAÇININ
Cips, kraker, fıstık, çekirdek, patates kızartması... Kilolarınızın nedeni yemeklerden önce veya sonra yediğiniz atıştırmalıklar... Eğer bu kötü alışkanlıktan vazgeçemiyorsanız, lüzumsuz gıdalar yerine meyve, salatalık, avuç içi kadar fındık, badem veya ceviz yiyebilirsiniz.
HAZIR GIDADAN UZAK DURUN
Market raflarındaki hazır gıdaların birçoğunun raf ömrünü uzatmak için kimyasallar kullanıldığını aklınızdan çıkarmayın. Mümkün olduğunca konserve gıda yemeyin. Alışveriş için semt pazarlarını
tercih edin.
MARKETTE OYALANMAYIN
Marketlerdeki raflar, zannettiğiniz gibi gelişigüzel doldurulmaz. Müşterinin nereye, ne kadar baktığı, hangi renk ambalajı tercih ettiği gibi birçok şeyin inceden inceye hesaplanmış olduğunu unutmayın. Market yöneticilerinin bütün hesapları, sizlere lüzumsuz bir şeyler satmak üstüne kurulmuştur. Onun için listeyle alışveriş yapma alışkanlığı edinin.
KENDİ YEMEĞİNİZİ PİŞİRİN
Hazır gıdaların, dışarıdan ısmarladığınız yemeklerin nasıl yapıldığını, malzemelerin kalitesini, yağ oranlarını bilmenize olanak yok. Onun için üşenmeyin, kendi yemeğinizi kendiniz yapın. Eğer yemek yapmasını bilmiyorsanız vakit geçirmeden öğrenin. Mutfakta geçireceğiniz zaman sizi dinlendirecek, sorunlarınızı unutturacak. Ayrıca pişireceğiniz yemek, dışarıdan ısmarladıklarınızdan daha sağlıklı olacaktır.
TEK BAŞINA YEMEK YEMEYİN
Yalnız başına yenen yemeğin ne tadı olur ne de tuzu. Burada tek amaç, karın doyurmaktır. Yalnız yiyen insan, sofradan bir an önce kalkmak ister. Onun için hızlı yer, abur cubur yer, yemeğin kalitesine itina göstermez. Birisiyle yenen yemekte, karşılıklı konuşma olduğu için tempo daha yavaş olur, insan yediğinden keyif alır.
HAREKET EDİN
Hareket etmek, sağlıklı bir yaşam için çok önemli. Burada hareketten kastım koşmak değil. Bence asfaltta koşmak, en sağlıksız hareket biçimlerinden biri. Koşmak ayrıca vücudu yıpratan bir spor türü. Onun için
bol bol yürüyün.
Paylaş