Paylaş
“Bunlar olacak şey değil, öbür tarafta, IŞİD belki daha pratik götürüyor.”
16 yaşında bir çocuğun işkenceyle öldürülmesini elbette anlayabilmek mümkün değil.
Yapanları yakalayıp adalete teslim etmek de polisin asla ihmal etmemesi gereken görevidir. Bu vahşi cinayet cezasız kalmamalıdır.
Ama bir vahşeti eleştirirken, öteki vahşeti “pratik” diye nitelemek ne anlama geliyor?
Hatırlayacaksınız, eski Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler de böyle bir tweet atmıştı.
“IŞİD öldürüyor ama işkence bari yapmıyor” diye! (Başbakan Yardımcısı olmuş kişinin kurduğu Türkçe cümleye bakın!)
Belli ki IŞİD’in uyguladığı kafa kesmeler, kadınlara tecavüz, kadınları köle pazarında satmak gibi yöntemler bu arkadaşlara o kadar da “vahşi” gelmiyor!
Hadi içlerinden biri amacını aştı diyelim.
Ama aynı şeyi kamuoyundaki bunca tepkiden sonra, hem de profesörlüğe kadar yükselebilmiş birisi tekrarlayabiliyorsa bunda artık bir “sempati gözlüğü” aramak gerekir diye düşünüyorum!
Bugüne kadar IŞİD’e terörist örgüt demekte zorlanmaları, “Bu örgütü anlamaya çalışmak gerek” gibi uyanık çıkışları da dikkate alırsak, bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Deplasman yasağı ve polisin yetkileri
BUGÜN oynanacak Galatasaray–Fenerbahçe maçında yine “deplasman yasağı” uygulanacak.
Sezon başında Fenerbahçe ve Beşiktaş yöneticileri rakip takım seyircisinin deplasman maçını izlemesine olanak sağlanması konusunda anlaşmışlardı. Daha sonra Galatasaray da bu anlaşmaya katıldı.
Ama bu haftaki maçta deplasman yasağı yine uygulamada kalacak, stadyuma Fenerbahçeli seyirciler alınmayacak.
Çünkü İstanbul Emniyeti, “Passolig” sisteminin henüz oturmadığını gerekçe göstererek, rakip takım taraftarlarının deplasman maçlarında stadyuma alınmasına karşı çıktı.
Passolig denilen sistemin benzeri bir başka ülkede yok.
Stadyuma girecek taraftarı tek tek fişleyen bu sistemin getirilmesindeki amaç futbolda şiddetin önüne geçmekti.
Biliyorsunuz bir de sporda şiddeti önlemek ile ilgili bir yasa var.
Ağır hükümler içeriyor, spor sahalarında şiddete başvuranlara, olaylara karışanlara, şiddete zemin yaratanlara önemli cezalar getiriyor.
Ve İstanbul Emniyeti, bu kent halkının can güvenliği içinde özgürce istediği yere gidebilmesini sağlamak ile görevli kurum, “Deplasman yasağı devam etsin” istiyor.
Kanunsa kanun var. Passolig diye bir sistem var, stadyuma giren herkesin şeceresi, hangi koltukta oturduğu vs. belli.
Stadyumlara kameralar dolduruldu ki olay çıkaranlar anında tespit edilip stadyum dışına çıkarılabilsin.
Ama İstanbul Emniyeti, üç tane holiganın olay çıkarmasından korkuyor, o korkuyla da insanların istedikleri maça özgürce gidebilmelerini engelleyen yasağın devamını istiyor!
Paylaş