Saray’ın ‘kırmızı çizgileri’!

Haberin Devamı

SEÇİM gününden beri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sessizliğini koruyor. Bunun genel olarak memleket havasına iyi geldiğini düşünüyorum.
Bir süre kafamızı
dinlememiz bizler için iyi elbette.
Ama ortaya çıkan Meclis aritmetiği nedeniyle karmaşık koalisyon hesapları yapmak zorunda kalacak AKP yöneticileri için daha da iyi.
Ama bu tabii Saray’da bir köşeye çekilip oturduğu anlamına da gelmiyor.
“Yarı resmi yayın organı” sayılması lazım gelen havuz gazetesi aracılığıyla “kırmızı çizgilerini” ilan etmekte gecikmedi mesela.
Buna göre AKP yol haritasını belirlemiş, üç kırmızı çizgi ile koalisyon hükümeti kurmayı deneyecekmiş.
AKP toplanıp böyle bir karar aldığını açıklamış değil, onun için belli ki bu haber Saray’ın görüşünü yansıtıyor.
Kırmızı çizgileri de şöyle:
1– Paralel ile mücadele devam edecek. 2– Çözüm iradesi sürecek. 3– Erdoğan’ın sembolik Cumuhrbaşkanı olması yolundaki talepler koalisyon pazarlığı yapılmayacak.
Birinci maddeyi geçelim, devlet içindeki yasadışı bir örgütlenmeye zaten her hükümetin karşı olması lazım.
“Çözüm iradesi sürecek” başlığı, MHP ile bir koalisyonu önleme amacını taşıyor.
“Erdoğan’ın anayasal sınırlar içine çekilmesi” ile ilgili talepler ise zaten üç muhalefet partisinin de öncelikli talebi.
Bunu pazarlık konusu yaptırmamak, zaten en başta kapıları bir koalisyona kapatmak demek.
Belli oluyor ki Erdoğan’ın oyun planı kısa süreli bir AKP azınlık hükümetinden yana. Bu hükümetin güvenoyu alıp almaması önemli değil, yetkisini kullanıp bir erken seçime yine AKP hükümeti ile gitmek istiyor. Çünkü devlet olanakları ile seçim kampanyası yapmanın tadını aldı.
Sonra neler olabileceğini zaten geçtiğimiz seçimden biliyoruz.
Son bir kez daha deneyecek. Hükümet kurulamamış olmasının yarattığı siyasi krizi oy toplamak için kullanacak.
Kısacası bir kez daha siyaset mühendisliğine soyunacak.
Aynı koşullarda gidilecek seçimden başka bir sonuç çıkabileceğini hayal edecek, bir süre daha hayalleriyle avunacak.
AKP’nin aklıselim üyeleri, bakalım bu kez Erdoğan’ın bu oyun planına geçit verecekler mi?
Yoksa parti üzerindeki Saray vesayetinden kurtulmayı mı deneyecekler?

Haberin Devamı


Üç dönemlikler, erken seçim ve AKP

Haberin Devamı


HÜRRİYET
Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek’in dün yayınlanan haberi Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun iki arada bir derede kaldığını gösteriyor.
Zeyrek’in analizine göre Davutoğlu, ya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisini çekebilecek bir koalisyon kuracak ya da erken seçim yoluna gidecek.
AKP’nin ağustos ayında kongresi var ve böyle bir durumda Erdoğan siyaset mühendisliği deneylerine devam edebilir.
Ama bu kez işe yarar mı, tahmin etmek zor.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı ve başkanlık sistemine heves ettiğinde, partideki “üç dönem kuralını” kaldırmamak için diretmişti.
Bir tek amacı vardı, partinin kurucu ağabeylerinden ve görev süresi dolan Cumhurbaşkanı Gül’den kurtulmak.
Böylece partiyi etrafına sonradan topladığı adamlarıyla yöneterek, sözünden çıkamaz hale getirebileceğini hesaplıyordu.
Anayasa’yı çiğneme pahasına, seçildikten sonra istifa etmedi. Kongreyi bizzat topladı, sözünden çıkmayacağını düşündüğü Ahmet Davutoğlu’nu genel başkan seçtirdi.
Ama evde yaptığı mühendislik hesapları sandığa uymadı.
Şimdi bir erken seçim söz konusu olursa AKP’nin “üç dönemlik” oldukları için seçimlere giremeyen, partide görev alamayan ağır topları, ağustostaki kongrede yeniden partiye ve TBMM’ye dönmek isteyebilirler.
Hatta, Davutoğlu’nun başarısızlığı nedeniyle hiç istemediği bir şey de olabilir, Abdullah Gül, kurucusu olduğu partinin başına da geri dönebilir.
Bu da Erdoğan’ın başkanlık hayallerine artık tamamen veda etmesi ve Saray’da emekliliğini beklemesinden başka bir sonuç yaratmaz.
Ama Erdoğan’ın gözünün şimdi bunları görebilecek durumda olmadığını da biliyoruz.
Memleketi bir siyasi krize sürüklemek, hatta partisinin bölünmesine bile neden olmak pahasına kafasındaki projeyi uygulamaya çalışacaktır.
Bu yaz öyle görünüyor ki birileri için çok sıcak geçecek!

Haberin Devamı

Demirtaş’tan bir espri

HAKARETİN gırla gittiği, herkesin birbirini ve seçmeni azarladığı bir seçim kampanyasından çıktık, adeta dayak yemiş gibiyiz.
Erdoğan’ın şu üç günlük sessizliği de ilaç gibi geldi, kendimizi normal bir memlekette yaşıyormuş yanılsamasına bile kaptırdık!
Bütün bu süreçte zaman zaman Selahattin Demirtaş’ın esprileri de olmasa, gülmeyi unutacaktık.
Bunlardan birini seçimden önce Candaş Tolga Işık, Posta’da aktardı. Yazarken “Doğru mu, değil mi bilmem” dediği için bekledim. Bir yalanlama gelmediğine göre sizlere de aktarabilirim diye düşündüm.
Candaş Tolga Işık’ın yazısından aktarıyorum:
“AK Partili Mahir Ünal geçenlerde, ‘HDP lideri Selahattin Demirtaş eşcinsel evliliklerle ilgili ne düşünüyor? Cevap versin’ diye bir açıklama yapıyor.
Bu açıklamayı danışmanlarından öğrenen Demirtaş hemen telefona sarılıp Mahir Ünal’ı aramış. ‘Mahir Bey merhaba ben Selahattin Demirtaş’ diyor ve yapıştırıyor cevabı: ‘Teklifinizi şimdi iletti arkadaşlarım. Ama şu anda düşünmüyorum. Eşimle çok mutluyuz. Teşekkür ederim’.”

Yazarın Tüm Yazıları