Paylaş
KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu’nun kızlarının ve birçok bakanın Kıbrıs Rum Yönetimi’nden pasaport aldıklarının ortaya çıkması ile ilgili bir haber.
Söz konusu gelişmenin KKTC Cumhurbaşkanlığı ofisindeki bazı kişiler tarafından basına servis edildiği biliniyor.
Kendi ayağına kurşun sıkmak dedikleri bu olsa gerek.
Akılları sıra Eroğlu’nu zor durumda bırakmayı hedefliyorlar ama gizli olan pasaport bilgilerinin kendilerine ancak Rum Yönetimi tarafından verilmiş olabileceği gerçeğini ıskalıyorlar.
“Rumlar bu bilgiyi Mehmet Ali Talat’ın ofisindeki bazı kişilere neden vermiş olabilirler” sorusunun sorulabileceğini hiç düşünmemişler belli ki.
Düşünseler yapmazlardı, çünkü bu sorunun yanıtı açık: Rumlar, Eroğlu’nun seçimi kazanmasını istemiyorlar!
O zaman da şunu sormak gerek: Eroğlu’nun kaybedip, Talat’ın kazanması Rumların neden işine geliyor?
Bu sorunun yanıtı Talat’a oy mu kazandırır, oy mu kaybettirir?
Öte yandan Eroğlu’nun kendi çocuklarına bile söz geçiremeyen “milliyetçi lider” olması da ilginç tabii.
Gerçi KKTC vatandaşlarının neredeyse yüzde 90’ı cebinde ayrıca bir de Kıbrıs Rum pasaportu taşıyor ama yine de bu durumun tuhaflığı değişmiyor.
Sonuç olarak “bu oyunda” tarafları 1-1 berabere ilan etmemiz gerekiyor!
Ayamama Deresi yandan akar!
SANAYİ Bakanı Nihat Ergün, alışveriş merkezleri ile ilgili yasa tasarısının bu ay içinde TBMM’ye sevk edileceğini söyledi.
Alışveriş merkezleri kent içi trafiği olumsuz etkilemeyecekmiş, kentsel yapılaşmayı ve yaşamı bozmayacakmış vs.
Yüz milyonlarca dolar kent içindeki alışveriş merkezlerine yatırıldıktan sonra bu ne işe yarayacak, merak ettim.
Buna “yatsıdan sonra günaydın” derler!
Başbakan, İstanbul’da geçtiğimiz hafta sonu bir alışveriş merkezi açtı, hatırlayacaksınız. Açılışta bakkal gibi küçük esnafa yaptığı “Birleşin” çağrısını eleştirmiştim.
O gün atladığım bir konuyu açılışı yapılan alışveriş merkezinin önünden dün geçerken hatırladım.
Ayamama Deresi taşıp, insanları sel suları yuttuğu zaman Başbakan’ın “Derenin intikamı” sözlerini, dere yatağındaki binaların yıkılacağını söylediğini de hatırladım tabii.
Başbakan’ın açılışını yaptığı alışveriş merkezinin bodrum katındaki depolar da o selde sular altında kalmıştı.
Derenin yatağı nereden geçiyor bilmiyorum ama umarım Başbakan gelecek yağmurlarda oranın yeniden sular altında kalmaması için gerekenin yapılması talimatını da vermiştir!
Valiler için hızlandırılmış ‘karne’ kursu!
VALİLERİN performanslarını değerlendirmek için “karne uygulaması” yapılacağını gazetelerde okudum. Hangi vali başarılı, hangisi idare-i maslahat ediyor, böylece anlaşılacakmış.Valiler uzun bir kamu görevinin sonunda o makama geliyorlar. Aralarında bazıları bu “karne” uygulamasını ciddiye alıp, kamu yönetiminin gereklerini yerine getirmek için çabalayabilirler.
Bunun boşuna çaba olacağını ben hatırlatmış olayım ki “asıl yapmaları gereken işleri” ihmal etmesinler.
AKP iktidarında bir valinin iyi not alması için yapması gerekenleri tekrar hatırlayalım. Bu da “hızlandırılmış vali karnesi kursu” olarak benim Türk kamu yönetimi düzenine bir katkım olsun!
1- Kömür dağıtımını bizzat yapın. Gazetecileri çağırın, sırtınızda kömür çuvalı taşırken fotoğrafınız çekilsin. Gazetelerde yayımlanmasa bile vilayetin internet sitesinde yayımlayabilirsiniz.
2- Fakfukfon’u seçim dönemlerinde harcamak üzere saklayın. Buzdolabı, televizyon vs. alıp dağıtmak için bu para gerekecek, unutmayın!
3- Başbakan ve bakanları il sınırında karşılamayı ihmal etmeyin. Sınıra yardımcınızı gönderirseniz bir bakarsınız siz merkez valisi olurken, o valiliğe geçivermiş.
4- Yörenizdeki AKP il teşkilatının gecelerine katılın, ağzınıza içki sürmeyin.
5- AKP il teşkilatlarından gelecek “Hamili kart yakınımızdır” kartlarını kaldırıp bir kenara atmayın, gerekeni yapın.
Bu “beş temel kamu yönetimi dersinden” pekiyi alırsanız, öteki notlarınız ne kadar düşük olursa olsun ortalamanız sınıfı geçmek için yeterli gelecektir.
Paylaş