BUGÜN bu köşede mahkeme kararıyla yayınlamak zorunda olduğum bir tekzip okuyacaksınız.
Tekzip, Zaman Gazetesi’ni yayımlayan şirketin avukatına ait!
Avukat Hasan Günaydın, tekzip metninde "Zaman Gazetesi’nin kimsenin kapısına bedava gazete bırakmadığını" söylüyor.
Apartmanlarının, dükkánlarının kapısında her sabah bir Zaman bulanlar, bu sözleri benden daha iyi değerlendireceklerdir, buna eminim.
Avukat Günaydın tekzip metninde Zaman’ın dağıtım şirketine fatura kestiğini, dağıtım şirketlerinin de her aboneye tek tek fatura kestiğini söylüyor.
Zaten ABC satış denetleme sisteminin talep ettiği de buydu. Bu faturalar dağıtım şirketine ibraz edilmediği için sorun çıkmıştı. Ve Zaman yöneticileri, bana yaptıkları ve bu köşede de yayımladığım açıklamalarında bu eksikliğin kısa sürede giderileceğini söylemişlerdi.
Eksiklik giderilmedi ama ABC sistemi, "hükümetten bağımsız" Rekabet Kurulu tarafından işlemez hale getirildi.
Öte yandan dağıtım şirketi Yaysat’tan aldığım bilgi "abone faturalarının" dağıtım şirketince değil, Cihan Grubu’na ait bir başka şirket tarafından kesildiğini gösteriyor.
Türkiye’de mahkemeler tekzip davalarında yeterli inceleme yapacak zaman bulamadıklarından olsa gerek istekleri kolayca kabul ediyorlar.
Bize de yayımlamak düşüyor.
Zaman avukatının tekzip metnini aşağıda okuyabilirsiniz.
Sanki sahanın içindeydim
BENİM çocukluğumda sinemalarda filmden önce yurt ve dünya olaylarını özetleyen haber filmleri yayımlanırdı.
Haberlerle ilgim pek yoktu ama en sonundaki "maç özetleri"ni defalarca seyretsem, bıkmazdım.
Sonra siyah-beyaz televizyondan ilk canlı maç naklini Ankara’da seyrettim. Fenerbahçe-Galatasaray maçıydı.
Renkli televizyon da çıkınca "tamam" demiştim, "artık maça kimse gitmez. Hem renkli, hem de goller tekrar tekrar gösteriliyor."
Erken konuşmuşum.
Geçen gün Porto-Fenerbahçe maçını Smart HD kanalından izledim. Kendimi, televizyonda seyrettiğim bir maçın içinde hiç bu kadar hissetmemiştim. Sanki sahanın içinde futbolcularla birlikte koşuyor gibiydim.
Bunun bir adım ötesi de herhalde salonumuzun ortasında üç boyutlu seyretmek olacak.
Dilerim ki hep birlikte o günleri de görürüz.
DÜZELTME VE CEVAP METNİ
20.06.2008 ve 23.06.2008 tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki yazılarda Zaman Gazetesi ile ilgili önyargıya dayalı ve okurları yanıltıcı birtakım iddialar yer almaktadır. Bu iddialar müvekkil gazetenin ticari itibarını zedeleyici ve haksız rekabete yol açabilecek nitelikte olup, reklam verenler üzerinde olumsuz etki meydana getirme amacını taşımaktadır.
Öncelikle, "dini ticari ve siyasi olarak pazarlama", "kendi tanımladıkları dini herkese benimsetmeye çalışma", "bunu daha çok para, daha çok siyasi güç elde etmek için yapma" vb. ifadeleri son derece talihsiz beyanlar olarak değerlendiriyor ve büyük bir esefle karşılıyoruz.
Esasen bu beyanlar ile Zaman Gazetesi camiasına haksız yere ağır hakaretlerde bulunurken, 23.06.2008 tarihli yazıda küfürlü tepkiler geldiğini söylüyorsunuz. Kötü sözün sahibine ait olduğuna inanan Zaman Gazetesi camiası, kimseye küfür etmeyeceği gibi, başkalarını da böyle bir şeye sevk etmesi mümkün değildir. Gönderilen küfürlerin, Zaman Gazetesi’ne husumet besleyen kişilerin bir manipülasyonu olabileceğini lütfen değerlendiriniz.
"Rekabet Kurumu’na siyasi baskı yapılarak denetim sisteminin çökmesine yol açıldığı" iddiası da tamamen haksız olup, kamuoyunu yanıltıcı niteliktedir. ABC; "çoğulculuk", "şeffaflık", "objektiflik" ilkelerinin gereklerini yerine getirmekten uzak kaldığı; iki medya kuruluşu dışındaki medya kuruluşlarının katılımını sağlamada yetersiz kaldığı ve denetim standartlarını sürekli değiştirdiği için Rekabet Kurulu tarafından kendisine verilen menfi tespit belgesi 4054 sayılı Yasa’nın 13. maddesi uyarınca geri alınmış ve söz konusu eksiklikleri giderilmesi için kendisine 90 gün süre verilmiştir.
Açıkça anlaşılacağı üzerine, Zaman Gazetesi ABC’nin standartlarına uymaması, tahsilat makbuzu ibraz etmemesi söz konusu değildir. Bilakis, ABC dünyadaki uygulamanın tersine sürekli denetim standartlarını değiştirmiş, şeffaf ve objektif olamamıştır. Bu eksikliklerin giderilmesi için yasal hakkı olarak Zaman Gazetesi’nin hukuki yollara başvurmuş olmasını "siyasi nüfuzu kullanarak sistemin çökertilmesi" olarak tanımlanması büyük bir haksızlıktır.
Zaman Gazetesi’nin bütün satışları gerçektir. Hiç kimsenin kapısına bedava gazete bırakılmamaktadır. Yasal mevzuat gereği Zaman Gazetesi abone dağıtım şirketine faturasını göndermekte, dağıtım şirketleri de her aboneye ayrı ayrı fatura kesmektedir. Ayrıca, tiraj raporlarını Zaman Gazetesi değil YAYSAT açıklamaktadır.
Zaman Gazetesi 2006 Kasım ayından bu yana IFABC’in kurucu üyesi olduğu ve tiraj denetiminde dünyanın en deneyimli kuruluşu olan BPA Worldwide adlı denetim şirketi tarafından denetlenmektedir. Arzu ettiğiniz takdirde bu raporları size gönderebiliriz.
Bu vesileyle, gerekli duyarlılığın gösterilmesini ve bu düzeltmenin yayınlanarak yanlışlığın giderilmesini dilerim.