Paylaş
Ulus ve millet kelimelerinin eşanlamlı olduğunu bilenler, doğal olarak ne demek istediğini anlayamadılar.
O da zaten bunu hesaplamış olmalı ki “Millet derken tevhidi kastediyoruz” diye açıkladı.
Meğerse “millet–i İbrahim” demek istiyormuş.
Başbakan sanki hayaller âleminde yaşıyor gibi.
Tarihsel gerçekler bir yana, günümüzün koşullarını bile göremiyor olmasının nedeni bu.
Üzülerek söylemek zorundayım ki Başbakan fena halde yanılıyor.
Bugünün koşullarında Müslümanların haline, durumuna baktığımızda, din ne yazık ki bu sorunu çözebilecek bir araç gibi görünmüyor.
Mezheplerin birbiriyle anlaşamıyor olmasını geçtim, aynı mezhep içindeki tarikatlar bile güç mücadelesinde birbirleriyle oturup konuşamıyorlar bile.
Bugün Müslümanların ölümüne neden olanların ezici çoğunluğu yine Müslüman.
Camilerde ibadetini yerine getiren insanları, vücutlarına sardıkları bombalarla öldürenler de Müslüman.
Geçmişte Hıristiyanlar da böyleydi.
Mezhep kavgaları, emperyalist güç mücadeleleri ile yüzyıllarca birbirlerini kırdılar.
Bugün artık o günleri çok geride bırakmış olmalarının nedeni, aynı dine inanıyor olmaları değil.
Dinlerden bağımsız, demokrasi gibi, insan hakları gibi ortak evrensel değerleri benimsemiş olmaları, günün somut sorunlarını çözerken aklı ve bilimi ön plana almaları.
Müslümanlar da günün birinde sorunlarını çözecekler ise böyle çözecekler.
Sağlık Bakanı bizimle dalga geçiyor
AVM önlerinde, ibadethane bahçelerinde ve çocukların da bulunduğu park alanlarında sigara içmek yasaklanacakmış.
Bunu Sağlık Bakanı açıkladı, amaç da insanların temiz hava solumalarını sağlamakmış.
Önce şunu söyleyeyim: Sigara yasaklarını destekliyorum, sigara yasağına karşı değilim.
Ancak, “temiz hava” için açık alanlarda da sigara içmenin yasaklanacağını söyleyenlerin de vatandaşla dalga geçtiğini düşünüyorum.
Son bir yıl içinde hava kirliliği Düzce’de 13 kat, Denizli’de 4 kat arttı.
Samsun’da yılın 210 günü, Ankara’da 297 günü hava kirliliği değerleri, AB’nin kabul ettiği değerleri aştı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 2014 sonunda yayınladığı rapora göre Türkiye’nin 6 kentinde hava kirliliği için belirlenen eşik değerler 4-5 kat aşılmış durumda.
WHO’nun verilerine göre Türkiye’nin en kötü durumda olan 6 kentinde kirlilik, 100 birimin bile üzerine çıkıyor:
Iğdır 135, Batman 115, Afyon 112, Osmaniye 109, Gaziantep 101, Siirt 101. Normal değer 20 birim olmalıydı oysa.
44 kentimizde ciddi hava kirliliği yaşanıyor.
Yıllık ortalaması 20 birimi aşan ve 50-100 arasında seyreden kentler şöyle:
Isparta 100, Aydın 95, Düzce 93, Mardin 89, Denizli 87, Zonguldak 87, Burdur 86, Adıyaman 83, Kütahya 80, Balıkesir 79, Edirne 79, Manisa 78, Diyarbakır 77, Niğde 76, Çorum 75, Van 74, Muğla 74, Uşak 72, Malatya 72, Hakkâri 71, Maraş 71, Bartın 71, Kilis 71, Aksaray 70, Kırşehir 69, Trabzon 64, Konya 63, Antalya 63, Ordu 61, Kırıkkale 60, Erzurum 59, Bolu 59, Gümüşhane 59, Ankara 58, Yozgat 58, Bilecik 58, Nevşehir 55, İzmir 54, Kars 54, Kayseri 53, Karabük 52, Ağrı 51, Adana 51.
Yıllık ortalama PM10 değerleri 30-50 birimi arasında olan kentler şunlar:
İstanbul 48, Sivas 48, Bayburt 48, Elazığ 46, Şırnak 46, Çankırı 46, Amasya 43, Yalova 41, Tunceli 41, Erzincan 40, Samsun 39, Sinop 38, Kastamonu 34, Artvin 34, Muş 33, Eskişehir 31, Tokat 31.
Ve Sağlık Bakanı “temiz hava için” parklarda filan sigara içilmesini yasaklayacakmış!
Bizimle dalga geçiyorlar derken haksız mıyım?
Haber saklama yarışması!
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile 3 saat süren bir yemekte görüştü.
Ardından Abdullah Gül, son zamanlardaki politikalardan rahatsızlıklarını dile getiren AKP’nin eski önemli isimleri Bülent Arınç, Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin ve Nihat Ergün ile buluştu.
İlginç bir siyasi gelişmeydi ve doğal olarak önce internet siteleri, sonra haber kanalları ertesi sabah da gazeteler bu gelişmeye genişçe yer verdiler.
Tabii derdi gazetecilik yapmak olanlardan söz ediyorum. Yandaş medya bu konuda da bir kez daha haber saklama telaşına girdi.
Bu gelişme okuyuculardan, izleyicilerden saklanmaya çalışıldı.
Haber gizleme konusundaki birinciliği Sabah gazetesi aldı.
Birinci sayfasında bu gelişmeden satır yoktu, 20. sayfada sadece Gül-Erdoğan buluşması 4 cümlelik bir haberle verildi, Gül’ün daha sonraki temasları yok sayıldı.
Saray, bu konuda bir işaret vermiş olmalı ki “özgül ağırlıklı” politikacılardan satır söz edilmedi.
Akşam, haberi 13. sayfasında, tamamı dört cümleyle geçiştirdi.
Saray’dan bir “dört cümle kuralı” mı konulmuştu bilinmez ama Akit de haberi dört cümleyle, 10. sayfasından verebildi.
Yeni Şafak, birinci sayfasından küçük bir haber ile Erdoğan-Gül buluşmasını duyurdu, Gül’ün akşamki temasları 15. sayfada küçücük geçiştirildi.
Star ise 14. sayfasında iki buluşmayı da kısa haberle verebildi.
Normal gazeteleri okumayan, televizyonları izlemeyen yandaş medya okuyucuları bu gelişmeden haberdar bile olamadı!
Demek ki Saray, AKP’deki aykırı seslerin kendi seçmenlerine ulaşmasını hiç ama hiç istemiyormuş.
Not: Yeni Şafak ve Akit gazetelerine yönelik saldırıyı şiddetle kınıyorum. Şiddet, kimden kaynaklanırsa kaynaklansın “ama” demeden karşı çıkmak, insanlık gereğidir.
Paylaş