Yüzleşme

Ve Türkiye’ye karşı tepkiler de büyüyor...

Yani biz barıştan yana tavır alırken dünya barışa karşı duruyor...

Demek ki bizden başka barış isteyen yok gibi...

*

Türkiye’ye karşı ağır silahlarla donatılan terör örgütlerinin ne kadar tehlikeli olduklarını da hep birlikte görüyoruz işte...

Kırk yıldan beri hain saldırılara maruz kalmamıza rağmen hâlâ birileri dünya kamuoyunu etkilemek uğruna “Kürt halkına saldırılıyor” diyor...

Ve böylesine bir karalama kampanyası yürütenler Nusaybin ve Akçakale’deki sivillere ateş eden teröristlerin 8 vatandaşımızı şehit etmesine ve 85 kişiyi de yaralamasına sessiz kalıyor...

Ve saldırılarına hâlâ devam ediyorlar.

Devlet kurma hayalleriyle kırk yıldan beri büyük ihanetlere imza atan, parayla yönetilen, uyuşturucu satışlarıyla finanse edilen ve uzaktan kumandalı teröristlerin, dış uzantılı istihbarat örgütlerin ve devletlerinin artık gerçek yüzleri bu işte...

*

ABD, tüm bu yaşadıklarımıza rağmen ekonomik yaptırımlar uygulamakla bizi tehdit ediyor...

Avrupa ise barış harekâtını ırk noktasına indirgeyerek Türkiye’yi hedef haline getirmeye devam ediyor.

Rusya lideri Putin bile Suriye topraklarından çekilmemizi işaret ediyor.

Ve 22 üyeli İslam coğrafyasının Arap Birliği ise Osmanlı’dan beri Türkiye aleyhine...

Kısacası, yedi düvel aleyhimize olmasına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle diyor:

-  PYD-YPG’ye karşı attığımız adımı kesinlikle durdurmayacağız. Kim ne derse desin durdurmayacağız.

*

“Bu kadim coğrafya acıyı sırtlanmakta” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, belki de bin yıldan beri kabullenilmiş bir gerçeğe artık isyan ederek diyor ki:

- Yaşadığımız sıkıntılar coğrafyamızın kaderi değildir. Kötü gidişatı durdurmak bizlerin elindedir.

Terörün, teröristlerin ve tüm illegal örgütlerin arkasında duran, büyüten, besleyen ve kuranlarla artık yüzleşme vaktidir...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ekliyor:

- Burada temsilcileri bulunan hemen her ülke terör sorunuyla yüzleşmiş, ciddi de bedel ödemiştir.

*

ABD Hazine Bakanı S. Mnuchin, Trump’ın Türkiye’yi hedef alabilecek güçlü yaptırım yetkisi veren kararnameyi imzaladığını, ancak daha “aktif hale” getirmediğini açıklayarak bizleri rakamlarla korkutuyor...

Mnuchin, ABD’nin “eğer ihtiyaç duyarsa Türkiye’nin ekonomisine kilit vurabileceğini” ifade ediyor, ama içimizdeki muhalefet partilerinden itiraz gelmeyişi ve olaya sessiz kalışı daha üzücü...

CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun harekâtı ırk savaşına indirgeyerek ittifakı ayakta tutmaya çalışıyor oluşu da daha üzücü bir gelişme..

Gerçeklerle, ihanetlerle ve tüm düşmanlarla yüzleşme vakti...

Bugüne kadar biz barış ve diplomasi dedik ama masada barıştan söz edenler arkamızdan coğrafyayı terör bataklığına çevirdiklerini biliyoruz.

*

Akdeniz’deki gelişmeleri de hafife almamak lazım.

Yunan Savunma Bakanı Nikos Panayiotopulos’un Paris’teki temaslarının ardından Fransa ve İtalya’nın Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tek taraflı ilan ettiği Ekonomik Münhasır Bölge’nin 7 numaralı parseline birer savaş gemisi göndereceklerini açıklamasıyla başka tuzakların kurulduğunu görüyoruz.

Türkiye’nin tüm bu tuzaklara karşı birlik ve beraberliğini koruması lazım...