Paylaş
Netflix’te yayınlanan ‘ABD’de Seçimler’ adlı belgeselden anlıyoruz ki seçimlerin çok bilinmeyeni var...
Vatandaş ile sandık arasına giren sayısız hikâye ve gerekçelerin sıralandığını öğreniyoruz. Ayrıntılarının çoğunu bilmediğimiz bu siyasi yarışın içinde yığınla engelleyici kurallar...
Ve de orantısız baskılar...
*
Demokrasinin ilk adreslerinden sayılan Amerika’daki seçimlerde dahi bilinmeyen sayısız ayrıntı varsa, başka yerlerde kim bilir neler yaşanıyor...
Her eyalette farklı kurallar işletiliyor...
Yani, halkın iradesinin tecelli ettiğini söyleyenlerin yanılma ihtimali de oldukça yüksek olabilir...
Nedir bunlar?
- 1940 yılına kadar ülkenin güneyinde siyahilerin sadece yüzde 3 kayıtlı seçmen olduğunu, 1964 yılına kadar seçim vergisi alındığını, daha sonra anayasa değişikliğiyle bu kuralların kaldırıldığı...
- 1960’lı yıllarda ülkenin birçok eyaletinde siyahilerin ayaklanmasıyla, beyazların da eylemlere destek vermesiyle zor günler yaşayan Amerika yönetiminin 1964 yılında anayasa değişikliği yaparak herkesin oy verme hakkı olduğunun kabul edilmesi...
Yasanın onay süreci ise bir yıl bekletiliyor...
Eylemler devam edince Başkan Johnson yasayı onaylamak zorunda kalıyor...
*
Ve bugün dahi birçok eyalette suçluların oy verme hakkı yok...
Hak mahrumiyetlerinin gölgesinde seçime giden halkın sandıklara giderek oy vermesi öyle kolay değil. Özellikle, vatandaşlık hakkını kazanan ve sabıkalı kişiler...
Eski suçluların oy verme hakkını geri alması için vali ve kurulun önünde yalvarması gerekiyor... Florida eyaletinde 155 bin sabıkalı oy verme hakkını geri alıyor...
Vali Rick Scott ise yarısından fazlasının hakkını geri almasını ve affını reddediyor...
*
Daha sonra Rick Scott kongre ara seçimlerine giriyor. Demokrat rakibiyle arasındaki farkın çok az olması gerekçesiyle oyların yeniden sayılmasını talep eden Scott, 10 bin civarında oyla Nelson’ın önüne geçerek Senato’ya giriyor.
Scott oyların yüzde 50.05’ini alırken 2001 yılından bu yana Senato’da eyaleti temsil eden Nelson ise yüzde 49.93’te kalıyor...
Yani, reddettiklerinin karşılığını alıyor!
*
Oy verme hakkını geri almak da öyle kolay değil... Yığınla soruların içerdiği bir kurulun huzuruna çıkılıyor...
Siyahi bir kadın oy verme hakkını geri almak için girdiği kurulda kendisine yapılan psikolojik baskıyı ağlayarak anlatıyor...
Kurul heyetinden biri siyahi kadına şu soruyu soruyor:
- Yukarısı ne kadar yukarıda?
*
Bir de seçimlerde oyların rengini değiştirebilmek için yapılan harcamalar ve kampanyalar var... 2016 seçimlerinde 6.5 milyar dolar harcanıyor.. 2020 yılında ne kadar harcandığını bilmiyoruz.
Paranın seçimlerde etkisi ne kadar?
İşte bu soruya oldukça farklı cevaplar veriliyor... Seçmenlerden daha çok bağışçıların dinlenildiğini iddia edenler diyor ki:
- Davut ve Golyat hikâyesine benziyor halimiz... Çünkü daima Golyat kazanıyor!
*
Bir de önseçimlerde yaşanan gerçekler var...
Cumhuriyetçi veya Demokratların başkan adaylık süreci yani...
Michael Bloomberg başkan adaylık sürecinde sadece 1 milyar doların üzerinde para harcamış...
Neden?
Parayla ne satın alınıyor?
Daha yukarıda fazlasını kazanacağı bir adres midir Beyaz Saray?
Pazartesi günkü yazımızda...
Paylaş