Paylaş
Özal’ın ölümündeki sır perdesinin bugüne kadar sadece aralanabilmesi ve arkasındaki gizli gerçeklerin bir türlü ortaya çıkarılamayışı, şebekelerin güçleri yüzündendir...
Prof. Sevil Atasoy’un Özal’ın zehirlendiğine dair yaptığı açıklamalar da anlamsızlaştırılıyor...
Korkut Özal, ‘Baş Başa’ programımda Özal’a yapılan suikastın ardındaki ismin Erol Simavi olduğunu açıklamıştı...
DGM savcıları açıklamayı ihbar kabul ederek soruşturma başlatmıştı...
Korkut Özal, DGM’ye giderek ifade vermiş ve bildiklerini anlatmıştı...
Hukuki oyalama taktikleriyle anlamsızlaştırılan dava, adliye koridorlarından arşivlere taşınmıştı...
*
Kaç asırdan beri vitrinin arkasını şebekeler dizayn ediyor belli değil ama bildiğimiz, her gerçeğin merkezinde şebekeler var...
Günah ortaklığı yani...
Bitmedi, bitmeyecek de...
*
Özal’ın Çankaya Köşkü’ndeki ölümüyle ilgili Korkut Özal soruyordu:
- Köşkteki doktor ve hemşirelere o gün kim izin verdi?
- Köşke kadar uzanan bir organizasyon var...
*
‘Devlet Sırrı’ adlı kitabında ise yaşadıklarını yazan Korkut Özal açıkça şunları diyordu:
- Köşke adam sokup abimi zehirlediler!
*
“Adnan Menderes’i de Turgut Özal’ı da öldürenler o grupların kontrolünde” diyen Korkut Özal:
- Ölümüyle Türkiye’de öyle şeyler değişti ki bir çağ kapandı, bir çağ açıldı.
*
“Shakespeare’in oyununda Hamlet diyor ki ‘Yerle gök arasında senin ve benim bilmediğim çok şey var’” diyen Korkut Özal, İçişleri Bakanlığı yapmış biri olarak olayların neden gizli kaldığı konusunda şunları yazıyor:
- Yalnız şundan eminim: Türkiye’de meydana gelen pek çok olayın doğrudan veya dolaylı dışarıda uzantıları var.
- Türkiye’deki olaylar iç dinamikler sonucunda olmuyor.
- Zannederim suikastlar da öyle.
*
ABD’nin eski başkanlarından Kennedy suikastının ve Mr. Harding’in zehirlenerek öldürülmesinin aydınlatılmayışı gibi...
Kaç asırdan beri süregelen intikam trajedilerinden biri de Özal’ın uğradığı suikasttır...
Kuvvetli şüphe ve iddialara rağmen zehirlenerek öldürüldüğüne dair tüm gerçeklerin askıya alınması daha bir büyük trajedidir...
Ve yerle gök arasında bilmediğimiz sayısız gerçeklerden biridir...
*
Yıllardan beri perde arkasındaki gizli güçlerin işlediği cinayetlere şahit oluyoruz...
Turgut Özal, Adnan Kahveci, Org. Eşref Bitlis, Uğur Mumcu, Özdemir Sabancı, Korg. Hulusi Sayın, eski başbakanlardan Nihat Erim, eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan, Binbaşı Cem Ersever ve sayısız cinayetin faillerinin meçhul kalışı gibi...
*
Özal’ın etrafında pervane gibi dolaşan gazeteci, yazar, siyasetçi, bürokrat, iş dünyası ve akademisyenlerin hiçbiri bu esrarengiz cinayetin peşine düşmedi...
Özal ölünce, aynı koro “gelene ağam gidene paşam” şarkısını söylemeye devam etti...
O günden beri de aynı şarkı her gelene ve gidene söyleniyor...
Birileri söylemekten, birileri de dinlemekten bıkıp usanmadı...
Ama yerle gök arasında sayısız cinayet işlenmeye ve bilmediğimiz şebekelere dahil olunmaya devam ediyor...
Paylaş