Paylaş
Akaryakıt sıkıntısı ise hayatı zorlaştırmış...
Karanlık gecelerin tek ışığı ise mum...
Ekonomik krizin yaşandığı Lübnan’da enerji bakanı Raymond Ghajar, elektrik kesintilerine gerekçe olarak diyor ki:
Yükselen enflasyona karşı halk kendisini korumak için altın yerine mazot stokluyor!
*
Koronavirüs hastalarının tedavilerinin yapıldığı devlet hastanelerinde diğer ameliyatların yapılamadığını, hastaların büyük mağduriyetler yaşadığını öğreniyoruz...
Klimalar dahi çalıştırılamıyor imiş...
Dünyanın sayılı ajanslarının geçtiği görüntülü haberleri izlediğimizde görüyoruz ki, insanlar sıcak hava yüzünden bunalmış...
Bu durumu protesto etmek isteyenler ise polislerin sert müdahalesiyle karşılaşıyor...
Ülkedeki akaryakıt yokluğu zenginle fakiri eşit duruma getirmiş...
Parası olanlar da mazot alıp jeneratörlerini çalıştıramıyor...
Çünkü olağanüstü akaryakıt sıkıntısı yaşanıyor...
*
Resmi kura göre 1 ABD doları 1515 Lübnan Lirası ama karaborsada 8 bin Lübnan Lirası.
Uzmanlar, 675 bin Lübnan Lirası olan asgari ücretin, 1992’den beri değişmeyen merkez bankasının resmi kurunda yaklaşık 450 dolar iken, son birkaç aydan beri karaborsadaki kura göre artık 84 dolara denk geldiğini vurguluyor.
Bu durum Lübnan’ın nereden nereye geldiğini özetliyor...
Beyrut geceleri diye ünlenen Lübnan’da artık herkes karanlığa mahkûm...
Bir günde 4 ila 6 saat arası Beyrut’a elektrik verilmesini bile halk büyük bir nimet görüyor...
*
Ülkemizde yapılan barajlara, santrallara karşı olanların Beyrut’ta yaşananları takip etmesi gerekiyor...
Buzdolapları, klimalar, çamaşır makineleri, televizyonlar, bilgisayarlar, cep telefonları dahi çalışmıyor ve sosyal medyada Beyrutlular feryat ediyor...
Petrolün dibe vurduğu bugünlerde bile Lübnan’ın akaryakıt sıkıntısı çekmesini anlayabilmiş değiliz...
Demek ki Lübnan üzerinde kurgulanan gizli oyunlar var...
*
Lübnan’da yaşananlardan anlıyoruz ki elektrik hayatımızın birinci önceliği haline gelmiş, hava ve su gibi...
70 ila 80’li yıllar arasında yaşadıklarımızı dün gibi hatırlıyoruz...
Beyrut’un bugünkü haline benziyorduk...
Nereden nereye geldiğimizi unutanlar, bugünlerde Beyrut’ta yaşananlara bakmalı...
Yani hemen yanı başımızdaki bir ülkede yaşanıyor bu karanlık günler, öyle bize çok uzak olan ülkelerde değil...
Y, Z ve Alfa kuşaklarına bu ülkenin dününü iyi anlatmalı...
Ki bugünler iyi anlaşılabilsin...
*
Her konuda konuşmayı, yazmayı seviyoruz ama eğri otursak dahi doğruları konuşamıyoruz...
Unutarak, unutturarak yaşıyoruz...
Dünyanın birçok ülkesi karanlığa mahkûm yaşarken Lübnan gibi, Çin ise yapay Ay projesini açıklıyor...
Yani çakma...
Uzaya göndereceği Ay ile ülkesini geceleri aydınlatmayı planlıyor...
Sonuçlarının ne olacağına dair ise yüzlerce kâbus senaryosu var...
*
“Kirvem, hallarımı böyle yaz
Rivayet sanılır belki...” diyen Ahmed Arif’in günümüzdeki çılgınlıkları, yaman çelişkileri sanki özetleyen satırları düşüyor aklımıza...
Paylaş