Sınırlardaki yaşam

Ramazan geliyor...

Haberin Devamı

Sükût günleri yani.                       

Bir yılın muhasebesini yapabilmemizin vakitleri belki de.

Ve kötülükleri terk etme ayı.

Aç ve susuz kalmak değil yoksa.

Hele de iftar saatlerinde sofra ziyafeti hiç değil.

*     

İbadetleri başkalarına üstünlük ya da teşhir etmenin derdine düşenler İslam dininin emirlerini “kendi gerçeklerinden koparıp” başka sularda yüzmeye devam ediyorlar...

İbret alınacak bozuk resimlere o kadar çok rastlıyoruz ki...

İmrenerek bakılacak kişilerin sayısı her geçen gün azalıyor...

Ve ilim yoksunlarıyla mücadele hiç bitmeyecek gibi.

*     

Mensup olduğu dinin hükümlerini bilmeyenlerin gittikçe kalabalıklaşması ise anlaşılmaz bir durum.

Uygulayıp uygulamaması kişilerin kendi iradesi ve keyfiyetine bağlıdır.

Lakin, “Sakız orucu bozar mı?” diye soranlara hâlâ şahit oldukça anlıyoruz ki âlimler bin dört yüz yıl boşa konuşmuş, yazmış sanki...

Hayret ediyoruz...

Ve tarifsiz bir acıdır.

*     

Haberin Devamı

Dedikodu, fitne, fesat, iftira, karalama, itibarsızlaştırma operasyonlarının zirvesinde geziniyor içinde yaşadığımız çağın Müslüman’ı...

İslam dinini kafasına, geleneklerine göre yorumlayanların, hüküm verenlerin, yaşayanların gittikçe kalabalıklaşması ise daha büyük bir felaketi haber veriyor.

Kırk yıl oruç tutulsa ne olur ki?

Dilini tutamadıktan sonra...

*     

The Guardian gazetesinde bir haber dikkat çekiciydi...

Filipinler’in başkenti Manila’nın Binolonan kasabasında dedikodu yapmak yasaklanmış.

Belediye Başkanı Guico, kavgaların dedikodu yüzünden çıkmasıyla kararı aldıklarını belirtmiş ve demiş ki:

Dedikodu vakalarının çoğu mülk, para ve ilişkiler hakkında.

Dedikodu yasağının sebebi, bireyler ve burada yaşayanlar olarak söylediğimiz her şeyden sorumlu olduğumuzu hatırlatmak.

Diğer insanlara Binolonan’daki insanların iyi olduğunu ve bölgenin güvenli olduğunu göstermek istiyoruz.

*    

Başkan Guico yasanın insanları iftiradan koruyacağına dikkat çekerek demiş ki:

Bu yöntem kasabanın kalitesini arttıracak...

Dedikodu yapılmayan yer daha bereketlidir...

İnsanların başkaları hakkında negatif konuşması dışında yapacak daha iyi işleri olmalı.

*     

Haberin Devamı

Yasaya göre verilen cezalar ise şöyle:

Dedikodu yapan veya başkaları hakkında yalan hikâyeler yayarken yakalanan kişilere ilk olarak 200 peso (yaklaşık 24 TL) para ve üç saat çöp toplama cezası kesiliyor.

İkinci kez yakalananlara ise 1000 peso para ve sekiz saat kamu hizmeti cezası veriliyor...

*   

İslam ülkelerinde ise bu durum zirveye çıkmış adeta.

Herkes konuşanı sustursa, dinlemese, peşine düşmese bu hastalık yayılmayacak. Çünkü, dedikodu, yalan, iftira, itibarsızlaştırma, fitne, fesat, karalama gibi kötü huyları yasaklamış Allah...

Ve kul hakkından saymış.

“Her günahla bana gel tövbe edersen affedebilirim” diyerek kullarını uyarmış ve buyurmuş ki:

Haberin Devamı

Kul hakkıyla gelme ama...

Mesele budur...

Aç ve susuz kalarak oruç tutanlar kötülüklere devam ediyorsa, dilini tutamıyorsa oruç anlamsızlaştırılan bir ibadete dönüşüyor...

Günah ve sevap arasındaki çizgide yaşamlarını sürdürenlerin bir kez daha düşünmesi gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları