Rasputin’den Putin’e...

Neymiş?

21 Aralık’ta kıyamet kopacakmış...

*

Eski ABD Başkanı Trump’ın da danışmanı olan Paul Begley, 2020 yılında da ortalığı yangın yerine çeviren söylemlerde bulunmuştu...

2021 yılında dünyanın sona ereceğini iddia etmişti. Begley komplo teorileriyle sürekli gündeme girmeyi başarıyor...

Trump ise Begley’nin komplo teorilerine ya inanıyordu ya da başkalarını felaket senaryolarına inandırıyordu...

*

Dünyanın gizemli kadınlarından Baba Vanga da yine konuşmuş...

30 bin yıllık virüsün 2022 yılında Sibirya’da uyanacağını söylemiş...

Bilimadamları da küresel ısınma yüzünden kalıcı buzların erimesiyle böyle bir riskin olabileceğini ifade etmiş... Kısacası her gün, güne yeni bir felaket senaryosuyla uyanıyoruz...

*

Çarlık İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, Rusya’nın şeytanı olarak bilinen ama saray tarafından kutsallaştırılan Rasputin’i vardı...

Türk Edebiyatı Dergisi’nin geçen ay yayınlanan sayısında Aqşin Yenisey’in yazdığı ‘Rusya’nın Bineksiz Deccali’ başlıklı yazısı belki de günümüzü özetliyor...

Rusya’nın 19. yüzyılının, iki garip insanın ortaya çıkmasıyla sona erdiğini yazan Yenisey:

- Geçmişten gelen gerçek bir cadı Rasputin ve geçmişe dönen hayal ürünü bir entelektüel Oblomov.

- Biri Rus mitosunun, diğeri Rus logosunun varisi...

*

Biri Rusya’nın gerçekliğini, diğeri ise hayallerini, rüyalarını temsil ediyordu diyen Yenisey, gerçekliği temsil edeni Rus halkının doğurduğunu, hayalleri temsil edenin ise Rus devleti olduğunu belirtiyor ve diyor ki:

- Halkı temsil eden devletin, devleti temsil eden halkın düşmanıydı.

- Biri Rusya’nın dibinden tepesine tırmanmış, diğeri kendini Rusya’nın tepesinden dibine atmıştı...

*

Oblomov’un bir çağın çöküşünü müjdeleyen eşeksiz ‘Deccal’ olduğunu yazan Yenisey, Rus insanının İngilizlerin aksine, efendinin aristokratik içgüdüleri ile değil, kölenin intikam duygusuyla yetiştirildiğini yazıyor...

Ve diyor ki:

- Rusya XX. yüzyıla bu kölelerin omuzlarında girecekti...

*

Rasputin’den Putin’e kadar Rusya’nın kaderini özetleyen Yenisey, Batı’da Sanayi Devrimi’nin yaşandığı, yeni üretim ilişkilerinin ortaya çıktığı ve kapitalist demokrasinin teorik temellerinin hazırlandığı bir dönemde, Rusya’nın devasa memur ordusuyla feodalizmin bekçiliğini yaptığına dikkati çekiyor...

Ulusal ve kamusal yorgunluğun simgeleriyle yoluna devam eden Rusya, Birinci Dünya Savaşı’nda yenik düşmüştür...

Neden?

Pazartesi günkü yazımızda...