Paylaş
Çin 228.
Rusya 67.
Fransa 57.
İngiltere 48.
Almanya 44.
Türkiye ise 18 milyar dolar...
*
Türkiye’nin 2001 yıllarında savunma sanayii projelerine ayırdığı bütçe ise 5,5 milyar dolar iken, bugün 75 milyar dolara çıkmış durumda...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda ‘Nereden Nereye’ başlıklı sunumunda savunma sanayii bütçesiyle ilgili yaptığı açıklamada dışa bağımlılığın yüzde 80’den yüzde 20’ye indirildiğini söyledi.
Bunun ne demek olduğunu iyi biliyoruz.
Nereden mi?
Geçmişte yaşananlardan...
Yokluk süreçlerinde nelerin yaşandığını anlayabilmek için tarihin tozlu sayfalarına bakmak gerekiyor...
*
80’li yıllarda TSK’nın bünyesinde jeep’ler, helikopterler, tanklar ve silahların modelleri oldukça eskiydi.
Ve bir derenin suyunu yutacak kadar yakıt tüketen ABD’nin 1950’li yıllarda gönderdiği Reo kamyonlar vardı.
Özellikle teknolojinin oldukça gerisinde kalan telsiz ve haberleşme araçları da dahildi...
*
Bu yokluğun acısını rahmetli emekli Korgeneral Muzaffer Sever dostumuz anlatıyordu...
74 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı’nın perde arkasında yaşadıklarından ve yokluklardan söz ediyordu.
’20 Temmuz 1974 Kıbrıs Bitmeyen Gece’ adlı bir kitabında öyle şeyler anlatıyordu ki...
Muhaberesiz Muhabere başlıklı bölümde, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda muhabere sistemlerinin ancak dördüncü gün faaliyete geçebildiğini yazıyor...
*
Emekli Korgeneral Muzaffer Sever şöyle anlatıyor:
- Harekâtın en kritik dönemi olan birinci günde, Türkiye ile kurulan tek bir telsiz bağlantısı dışında başka bir irtibat kurulamamıştı...
- Bunun da ömrü, saat 22.00’de bitmişti...
- Komuta yerinde küçük bir muhabere merkezi tesis edilmiş, inme bölgesindeki birliklerle irtibat kısıtlı olarak sağlanabilmişti...
*
“Sonuç olarak harekâtın birinci günü Muhaberesiz Muhabere yapılmıştır” diyen emekli Korgeneral Muzaffer Sever Paşa:
- İngiliz ve Yunan kaynaklarından elde ettiğimiz bilgilerden, TSK’nın uyguladığı telsiz disiplinine hayran kaldıklarına dair yorumlar alınmıştır.
*
Oysa, muhabere sistemlerinin hiçbiri çalışmamıştır...
Kitabı yazmaya karar verinceye kadar 35 yıl beklediğini belirten emekli Korgeneral Sever Paşa:
- Bugüne kadar tüm yazılanlar harekâtın küçük bir bölümü idi. Tanıdıklarım ise yazmam gerektiğini söylüyorlardı...
- Derler ki, ‘Kol kırılır, yen içinde kalır.’ Bu cümleyi beynimde yıllardır sorgular dururum. “Acaba öyle mi olmalı?” diye...
- Ama şimdi, artık bu sözü değiştirmek gerekir diyorum. Bundan böyle ‘Kırılan kol yen içinde kalmasın’, herkes yaptığının, sevabının ve günahının hesabını versin, karşılığını alsın.
*
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın perde arkasında yaşanan diğer olaylardan sonra bugüne kadar TSK’da neler yaşandı ve değişti?
Savunma sanayiindeki gelişmeler bugün hangi noktada?
Pazartesi günkü yazımızda...
Paylaş