Mavi bir gezegen

Ve belirsizlikler...

Bilmiyoruz, çünkü 99 depremindeki belirsizliklerin hiçbiri giderilmemiş gibi gözüküyor ya da bu durum iyi anlatılamıyor...

Her şeyi devletin sırtına yükleyip, bir kenara çekilip seyretmekten de bıkıp usanmadıkça bir şeyler düzelmeyecek gibi görünüyor...

*

Unutarak yaşamayı gelenekselleştirmeyi başarabilmişiz...

Halk, deprem toplanma merkezlerinin neresi olduğunu hâlâ bilmiyor...

Ve o toplanma merkezlerine nasıl gidileceğini de...

Gökdelenlerin arasına sıkıştırılmış küçük bir mezarlığı ‘deprem toplanma yeri’ diye işaret eden karikatür bize gelinen durumu özetliyor...

*

GSM şirketleri yine çöktü...

Ve her deprem sonrası aynı sorunla yüzleşilmesine rağmen bir türlü çözüm üretilemiyor...

Kamu spotlarını PR ve reklam yerine çevirenler, depremde yapılması gerekenleri ve toplanma merkezlerini anlatan uyarıcı spotlar hazırlatmış olsalardı daha anlamlı olacaktı...

Deprem anında en büyük tehlikelerden biri olan işyerlerinde ve evlerdeki doğalgaz ve elektrik tehlikesinin nasıl devredışı bırakılacağını hâlâ kimse bilmiyor...

Evlere taktırılan deprem sensörlerinin birçoğunun da çalışmadığını da...

*

Ve iklim krizi...

Üç gün önce Kanada ve Yeni Zelanda’da 700 binin üzerinde vatandaş toplanarak gösteri yaptı...

Ve BM’deki toplantılarda açıklanan son rapora göre mavi gezegenin durumu pek de iyi değil, çünkü sular ısınıyor, buzullar eriyor...

1970 yılından bu yana okyanusların sistematik bir şekilde ısındığına dikkat çeken uzmanlar diyor ki:

2100 yılına kadar Avrupa’nın ortasındaki, Kuzey Asya’daki ve Güney Amerika’daki Ant Dağları’ndaki buzulların yüzde 80’i yok olacak.

*

Raporu hazırlayanlardan Dr. Jean-Pierre Gattuso ise diyor ki:

Alçak sahil bölgelerinde yaşayan 700 milyon insan üzerinde birçok anlamda etkisi olacak.

2100 yılına kadar bazı ada devletleri artık yaşanamaz bir hale gelecek.

Şanghay ve New York gibi zengin şehirler dahi deniz seviyesindeki 1.1 metre yükselişle birlikte risk altına girecek...

Risk altındaki şehirler arasında İstanbul ve İzmir’in de olduğunu öğreniyoruz...

Rapora göre denizleri ısınmış bir dünyada, tropikal kasırgalar gibi tehlikeli hava olaylarının sayısında da büyük artış olacak imiş...

*

16 yaşındaki İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, BM’de dünya liderlerine demişti ki:

Boş sözlerinizle benim hayallerimi ve çocukluğumu çaldınız.

İnsanlar ölüyor.

Kitlesel bir yok oluşun başlangıcındayız.

Ve bütün konuştuğunuz para ve ekonomik büyüme masalları.

*

Büyükler küçüklere mavi bir gezegene dair masallar anlatmaya devam ettikçe, uzay, bilgi ve modern çağın zirvesinde yaşayan küçükler de büyüklere masal yerine gerçekleri haykırıyor...

Ne garip değil mi?

Ve kürsüden dünyayı bekleyen tehlikeyi haykırdıkça büyükler de bir masal gibi 16 yaşındaki Thunberg’i dinliyordu...

Anlaşılıyor ki büyüklerden daha çok masal dinleyeceğiz...