Körleşme

Ve bize gönderiyor...

*

Diyorlar ki:

Filistin sol örgütlere, PKK ve Asala’ya kapılarını açmış...

Filistin Osmanlı’ya ihanet etmiş ve İngilizlerle birlikte olmuş...

Filistin Kıbrıs Savaşı’nda Türkiye’ye karşı durmuş...

Filistin Ermeni soykırımını tanımış...

Filistin sözde Ermeni soykırımı için hatıra pulu bastırmış...

Filistin Barış Pınarı Harekâtı’na karşı durmuş...

*

Kısacası daha çok şey diyorlar...

Birkaç doğrunun içine binlerce yalanı dahil ediyorlar...

Diyoruz ki:

Filistin sözde Ermeni soykırımını tanımamıştır... Lakin tüm Batılı ülkeler ve ABD tanıdığını beyan etmiştir...

Filistin sözde Ermeni soykırımı için hatıra pulu da bastırmamıştır...

Filistin Barış Pınarı Harekâtı’na karşı durmamış ve aksine konuyla ilgili Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki hiçbir açıklamada bulunmayacaklarını söylemiştir...

*

Filistin ile ilgili diğer iddialar ise ne acıdır ki doğru...

Bu doğrulara bakarak gözlerimizin önünde kırk yıldan beri yaşanan İsrail’in katliamlarına sessiz mi kalmalıyız?

Çocukların, kadınların ve sivillerin katledilmesine bir şey demeyecek miyiz?

Yani İsrail’in ne dostluğunu gördük ki?

Türkiye aleyhine dönen her dolabın arkasında İsrail var...

Bu gerçeği kimse dillendirmiyor nedense?

Mavi Marmara gemisine saldıran ve 9 vatandaşımızı öldüren İsrail değil miydi?

*

Türkiye geçmişinde yaşadığı ihanetlerle yüzleşmeye kalkışsa dünyada hiçbir devletin ve milletin yüzüne bakmaması gerekiyor...

Çanakkale’de 250 bin insanımızı şehit eden İngiliz değil miydi?

Korkunç İvan’ın 1405 yılından beri Orta Asya Türklerine karşı başlattığı savaşlara ne demeliyiz?

Sarıkamış’ta 90 bin askerimizin şehit olmasına neden olan Rusya değil miydi?

Kars’tan girip Erzurum’a kadar Ermeni çeteleriyle ülkemizi işgal eden Rusya değil miydi?

*

PKK’yı kuran, büyüten yıllarca eylemlerini yaptıran Rusya değil miydi?

PKK elebaşını Roma’da misafir eden, koruyan İtalya değil miydi?

Bugün de PKK’yı kullanan ve Suriye’deki uzantısı PYD/YPG terör örgütüyle iş tutan ABD değil mi?

Gaziantep’e, Kahramanmaraş’a kadar gelen ve bu milleti esir almaya çalışan Fransa değil miydi?

Asala terör örgütünü kurup besleyen, koruyan Fransa değil miydi?

Eskişehir’e kadar gelen Yunanistan değil miydi? Ve İzmir’i yakıp yıkan...

*

Devam ediyoruz:

Türklere karşı zulüm kampanyası başlatan ve Belene Adası’na sürgün eden Bulgaristan değil miydi?

Bosna’da yaşanan katliamın sorumlusu Batılı ülkeler değil miydi?

Anadolu’yu işgal etmek isteyen ve Yavuz Sultan Selim Han’ın Çaldıran Savaşı ile bertaraf edilen İran değil miydi?

Mekke ve Medine’de Osmanlı’ya ihanet eden Suudi Arabistan değil miydi?

Irak, Mısır, Suriye ve Ürdün, Yemen, Libya, Cezayir Osmanlı’ya ihanet etmedi mi?

Çin yıllardan beri Doğu Türkistan’da soykırım yapıyor adeta...

Kimse bir şey diyebiliyor mu?

*

Soğuk Savaş’ın bitmesiyle gerçek yüzünü gösteren ve her darbenin arkasında olan ABD değil mi?

Ne kadar hain, darbeci, terörist varsa hepsine sahip çıkan Almanya değil mi?

Bugün hangisiyle düşmanız?

Ve ne yapıyoruz?

*

Aynalara bakıp gerçeklerle yüzleşmeye kalkışsak hiç kimsenin elini dahi sıkmamamız gerekiyor.

İşte bu yüzden devletlerin ezeli düşman ve ebedi dostu yoktur...

Sadece çıkarlar vardır..

Unutmayalım ki ezeli düşmanımız ise daima çoktur...

Gerçeklere bir gözünü kapatıp diğer gözüyle bakanlar olayları coğrafyaya, ülkelere göre sınıflandırıyor.

Körleşme dediğimiz şey de budur...

*

Dünyanın neresinde, hangi ırk, ülke olursa olsun tüm savaşlara, zulüme, soykırıma, katliama karşıyız ve karşı durmamız gerekiyor...

Demek istediğimiz de budur...

Hiçbir sebep çocukları, kadınları ve sivilleri vurmanın haklı bir gerekçesi olamaz...

İsrail gibi eşkıya devlet bu katliamı hep yapıyor...

Bir nokta gibi girdiği topraklarda bugün Filistinlileri bir nokta haline getirmiştir!

*

İsrail ile ticaret, tilkiyle plan yapan ve kurtla avlananlar, koyunla yas tutuyor.

Bunlara ise söyleyecek çok sözümüz var ama söylesek de bir şey anlamayacak.

Gözleri açık geziyorlar ama kalpleri, yürekleri ve vicdanları körleşmiş...