Paylaş
1974 yılı temmuz ayı...
Türkiye, ABD’ye rağmen Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yapıyor...
Beş ay sonra üç yıl süren ABD’nin ambargosuyla karşı karşıya kalıyor...
*
İngiltere ile birlikte hareket ettiği için Türkiye’ye gözdağı veriliyor...
Bugün adada İngiliz üslerinin oluşu da bu yüzdendir...
Londra’da ateşkes anlaşmasının yapılma nedeni de...
Rumların zulmüne ‘Dur’ diyebilmek için savaşan Türkiye’ye Libya lideri Kaddafi’den başka kimse yardım etmiyor...
*
Ve 46 yıl sonra...
Yıl 2020...
Trump ABD’nin 45’inci başkanı...
Ambargodan 45 yıl sonra CAATSA yaptırımlarıyla karşılaşıyoruz...
Biden ABD’nin 46’ncı başkanı...
Ne yapacağı hâlâ belli değil...
46 yıl sonra “Tarih tekerrür ediyor” ama ders çıkaracak olan biz miyiz yoksa ABD mi?
Bilmiyoruz...
*
Türkiye, ABD’ye rağmen S-400 hava savunma sistemini Rusya’dan aldığı için cezalandırılıyor...
2018 yılında Arjantin’in başkenti Buenos Aires ve 2019 yılında Japonya’nın Osaka şehrinde yapılan G-20 Zirvesi’ne gitmiş ve görüşmeleri takip etmiştik...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Trump’la konuyu görüşmüştü...
Trump, basın açıklamalarında Türkiye’ye hak vermiş, eski başkan Obama ve ekibini de suçlamıştı...
Köprünün altından hangi sular aktıysa Trump tersine davranmaya başladı...
*
NATO üyesi olmasına rağmen ABD’den Patriot hava savunma sistemini defalarca ABD’den isteyen Türkiye’ye her defasında kapı duvar gösteriliyordu...
Modern çağın zirvesindeyiz ama dünyanın onuncu büyük ordusuna sahip Türkiye’nin hava savunma sistemi yoktu...
Suriye ve Yunanistan’ın vardı ama Türkiye’nin yoktu...
Kimse gündeme bile getirmemişti...
Nedense...
*
Soğuk Savaş yıllarında dahi meğerse gökyüzümüz kurda kuşa açıkmış....
Ve etrafımız ateş çemberi olmasına rağmen Patriot verilmemişti...
Suriye ve Kuzey Irak’taki PKK ve uzantılı örgütlere ise ABD TIR’lar dolusu silahları dağıtmıştı...
*
Herkese derdini anlatan bir ülke olmaktan bıkıp usandık artık...
Çünkü, kimse derdimizi anlamak istemiyor...
Herkes kendi çıkarlarına ve oyunlarına göre davranıyor...
Kore’de ABD için savaşan Türkiye’ye dostlukları büyük bir yalandan ibaretmiş...
Boşuna dememişler:
- Derdini insana değil, suya anlat...
Çünkü su alır götürür, göl biriktirir, insanlar ise yedi düvele dağıtır...
*
Çöl bitince develerin hükmü sona eriyor...
Bize yıllardan beri korkuyu bekleten yedi düvelin dostluğu ve kardeşliği de çöl bitene kadar imiş...
Yedi düvele dert anlatan bir ülke değiliz artık...
Kendi çıkarlarına göre dik duruş sergileyen bir ülke olmalıyız.
Kimsenin taşeron devleti de değiliz...
Yedi düvel korkuyu beklesin, biz değil!
Paylaş