Paylaş
Kar yağıyor bir yerlerde...
Birileri ekmeğini eve götürebilmenin peşinde...
Birileri evde oturarak para kazanıyor olabilir, birikimlerini harcayabilir ama birileri ise evde kalarak para kazanamıyor ve faturaları ödenmiyor...
Behçet Necatigil’in “Gündelik korkuların çökerttiği evlerde” deyişi gibi yaşayanlar var...
Virüs yüzünden her gün yaklaşık 200 kişi hayatını kaybediyor...
Her eve hüzün çöküyor kış günlerinde...
*
Yüz yüze eğitim yapmayan özel okullar dahi yıllık ücretlerinden bir kuruş aşağı fiyat indirmiyor...
Krizleri fırsata çevirenler raflarda duran ürünlerin etiketlerindeki rakamları her gün değiştiriyor...
Daha geçen gün Ticaret Bakanlığı fahiş fiyat artışı yaptıkları gerekçesiyle 375 firmaya 12 milyon lira ceza verdi...
Anlıyoruz ki, birileri de hâlâ kazanmanın derdinde...
*
“Bin yıllık inatlarla karşıma çıkıyorsun” diyen şair Yavuz Bülent Bakiler’in dediği gibi birileri yaşanan bu kadar acıya rağmen lüks yaşantılarının resimlerini inadına paylaşmaya devam ediyor...
Bir yanda virüs...
Diğer yanda yasaklar...
Ve çifte standart uygulamalar...
Beş-on tane kış oteli para kazanacak diye yapılan yanlışların faturasını yine toplumun ödeyeceği unutuluyor...
Hasta sayısı alınan tedbirlerle düşmüş iken yeniden büyük bir artışa neden olabilecek mesafesiz, maskesiz kış tatili sağlık sektörüne zor günler yaşatabilir...
*
Bir yanda evde kalarak yaşamaya çalışan büyük bir kalabalık...
Diğer yanda kış yolculuklarına çıkıp Uludağ, Kartalkaya, Kartepe, Erciyes gibi kayak merkezlerindeki otellerde mesafesiz, maskesiz tatil...
Bilim insanlarının virüs bulaşabilir uyarıları inandırıcılığını yitirebilir...
Kış yolculuklarıyla dağlara tatile giden kalabalıkların keyfine ve inadına birilerinin karşı çıkması da normal...
Kent yoksullukları içinde yaşayanların sayısını bilmiyoruz...
Bildiğimiz bir arada yaşamayı zorlaştırıyoruz...
En güzel şarkıyı soğuk bir rüzgâr söylüyor...
Lakin, durup dinlemek ve anlamak şartıyla...
*
Hava soğuk mu soğuk...
Sosyal uyumu tehdit eden çifte standart uygulamalarıyla halkı terörize etmeye gerek yok.
Karantina yasakları birilerinin keyfiyetine göre uygulanmaya başlanırsa bugüne kadar alınan tüm tedbirler anlamsızlaşır...
Kışın kayak tatili için dağ otelleri ve restoranlarına gidenlere serbest...
Yazın deniz tatili için plaj otellerine gitmek de serbest...
Lakin, şehir ekonomilerini ayakta tutan lokantalar, restoranlar vb gibi sayısız işyerlerine ise yasak...
Çifte standart uygulamalarına toplumun büyük kesimi tepki gösteriyor...
Özellikle, evinde oturan ve gittikçe hayatı zorlaşan insanlar...
*
Büyük kalabalıkların kolektif tecride tutulması diğerlerinin ise hiçbir şey yokmuş gibi davranarak yaşaması dengeleri alabora ediyor...
Sosyal medya adreslerinde sayısız örneklere şahit oluyoruz...
Liberalizm ifratının son durağı yok...
Dünyanın sayılı zenginlerinin gittiği St. Moritz’deki iki lüks otelde kalan 12 kişide mutasyona uğramış virüs bulununca İsviçre’de alarm verildi...
İki otel karantinaya alındı ve büyük bir panik yaşandı...
Aynı durumun ülkemizde olmasını bu yüzden kimse istemiyor...
*
Kısacası, evde kalarak zor günler yaşandığının farkındayız...
Lakin, yasaların sınırlayıcı önlemlerine her sektörün, her vatandaşın uyması gerekiyor...
Gün ayrıcalıklar peşinde koşma günü değil...
Aksi halde sağlık sektöründe çalışan binlerce doktor, hemşirenin emekleri boşa gider...
Virüsün her yerde olduğu gerçeğini unutmayalım!
Paylaş