Paylaş
- Demokrasi treni sınıfsal ayrıcalıklara ve statülere göre bölündükçe huzursuzluk artıyor...
- Herkes aynı yere gidiyor ama birilerinin daha rahat birilerinin daha rahatsız yolculuk yapması demokrasiyi terörize etmeye yetiyor...
*
Demokrasinin vazgeçilmezi olan siyasi partiler ise büyük kalabalıkları kırk parçaya bölüyor ve farklı değerleri savunarak oy toplamaya çalışıyor.
- Yapanın yanına kâr kaldığı bir sistemin veya rejimin adı gerek demokrasi, gerek krallık her ne olursa olsun suçun legalleştirilmesi başka suçsuzları da suça teşvik ediyor...
*
Prof. İlber Ortaylı’nın gazeteci Nilgün Uysal’a hayatını anlattığı nehir söyleyişilerinden bir araya getirilen ‘Zaman Kaybolmaz’ adlı kitabı okuduğumuzda bazı gerçekleri daha iyi anlıyoruz...
Prof. Ortaylı sadece kendi hikâyesini değil aslında ülkenin tarihini, kültürünü, siyasetini ve nereden nereye gelişini de anlatmış...
Celal Bayar’ın ittihatçı ve laik olduğunu belirten Prof. Ortaylı:
- Bu konuya yaklaşım itibarıyla DP veya CHP diye çok ayırmak da doğru değildir.
- Taviz verilmişse eğer, önce CHP vermeye başlamıştır.
- CHP çok laik, inkılapçı da öbürleri gericiymiş...
*
“Ne alakası var?” diyen Prof. İlber Ortaylı o dönem yaşanan siyaseti şöyle özetliyor:
- İkisi de bu konuda aynıdır. İkisi de bu konuda belirli tavizler vermiştir.
- Hele seçim mekanizmasına geçildikten sonra...
- Taviz vermeyip de ne yapacak?
- Seçim demek, demokrasi demek, bu da oy demektir.
*
“Zaman Kaybolmaz” adlı kitapta Prof. Ortaylı unutulmuş, değiştirilmiş, kaybolmuş, sayısız hikâyeyi anlatıyor.
Gün ışığına çıkmamış, çıkartılmamış ve zamanda kaybolduğu sanılan gerçekleri de öğreniyoruz...
Ve yerine yenisi konulamayan tüm yaşanmışlıkları da...
Paylaş