Kanlı izler

Notre Dame Katedrali’nin büyük bir kısmını küle dönüştüren yangına üzüldüğümüzü belirteyim...

Paris’te uzun zamandan beri restorasyon çalışmalarının sürdüğünü de hatırlatıyorum...

Ve belki de en anlamlı açıklama Rus Ortodoks Kilisesi’nden geldi.

Bundan sonra ‘dünyanın eskisi gibi bir yer olmayacağını’ söyledikleri açıklamada özetle diyorlar ki:

- Notre Dame yangınında ‘bir işaretin gizli olduğuna’ inanıyoruz.

*

Eskiden çok huzurlu bir dünya varmış gibi söyleniyorlar...

Oysa, eski sayfalara baktığımızda kan ve gözyaşı var.

İşte o kanlı sayfalara ait bazı gerçekler...

*

Bize sürekli soykırım iftiralarıyla bulaşan Fransa’nın geçmişini kimse irdelemiyor...

Ne yazıyor...

Ve ne de çiziyor...

Konuşan ise yok gibi...

*

Fransa’nın sömürgelerindeki kanlı izlerini takip ettiğimizde ise iki başlığı sürekli görüyoruz:

- Katliamlar...

-Soykırım...

*

Daha yakın tarihte Mali’de halka bombalar yağdırmış Fransa bize söz söyleyecek son ülke...

- Cezayir,

- Fas,

-Tunus,

- Yeni Kaledonya,

-  Madagaskar,

- Haiti,

- Komor,

- Senegal,

- Mali,

- Fildişi Sahili,

- Gabon,

- Kamerun,

- Gana,

- Gine,

- Benin,

- Ruanda,

- Laos gibi ülkeler hâlâ sömürgesi olan ülkeler...

*

Cezayir’de 1.5 milyon insanı öldürdüğü...

Ve askerlerinin ise Cezayirli binlerce kadına tecavüz ettiği bir gerçek...

Lakin, dünya basını ve tarihçileri bu vahşetten hiç bahsetmiyor.

8 Mayıs 1945 gününü hiç hatırlatmıyor...

Oysa, Fransa için kurtuluş, Cezayir için ise soykırım günüdür...

*

Hatırlayalım...

Tarihçilerin gözüyle bir Fransız sömürgesi olan Cezayir’deki vahşi olayın özeti şöyle:

- Nazi Almanyası tarafından işgal edilen Fransa’nın kurtuluşu için Cezayir gençlerini savaşa gönderiyor.

- Bunun karşılığında tek şey istiyor; bağımsızlığını.

- Fransa bu teklifi kabul ediyor.

- Ve Cezayirli askerlerin desteğiyle Almanya’yı yeniyor...

- Zafer haberi üzerine Cezayir’de halk sevinçle sokaklara çıkıyor.

- Fransa ise verdiği sözü tutmuyor.

-Sözünü tutmadığı gibi sevinç gösterileri yapan halkın üzerine Fransız askerleri ateş açıyor.

*

Ve tarihçiler diyor ki:

- Katliam günlerce sürüyor.

- Halk evlerinden alınarak kurşuna diziliyor.

- Köyler ve kasabalar bombalanıyor.

- Fransızlar yaklaşık 45 bin Cezayirliyi katlediyor.

- Fransız askerleri, Cezayirli Müslüman kadınlara da tecavüz ediyor.

- Cezayir halkı bu vahşeti yaşarken Fransa’nın savaşı kazanması için ölümü göze alan Cezayirli gençler ülkelerine dönüyor.

- Bağımsızlık hayaliyle ülkelerine dönen gençler katliamla karşılaşıyor...

*

Ve tarihçiler katliamın sonucunu ise şöyle özetliyor:

- Cezayirlilerin bir kısmı şehir dışında açılan dev çukurlara gömüldü.

- Bir kısmı ise kamyonlara doldurularak kireç fırınlarında yakılmaya götürüldü.

- Cezayirlilerin cesetleri, Nazi fırınlarına benzeyen ölüm fırınlarında yakıldı.

*

Şimdi ülkemizdeki basın, sinema, tiyatro, resim, sanat, tarih ve üniversiteler Fransa’nın bu yaptıklarına kör ve sağır kalmaya devam ediyor...

*

Ruanda Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı 500 sayfalık raporu ve BM verilerindeki kanlı izleri ise cumartesi yazımızda...