Çivisi çıkmayan dünya

Paris’te ayaklanmalar oluyor.

Haberin Devamı

Şanzelize Caddesi’ndeki “Tanrı”laştırılan ünlü markaların mağazaları yağmalanıyor.

“Sarı yelekliler” adıyla başlayan isyan Avrupa’nın birçok kentini de tehdit ediyor.

Ve sanki diğer şehirlerde olacakların provası da Paris’te yapılıyor...

Londra’da güvenlik alarmı verilmeye başlandı bile.

“Arap Baharı” diyerek başlayan filmin farklı bir versiyonu izleniyor gibi.

Arap dünyasına nasıl demokrasi gelmediyse...

Paris’teki isyanlardan da...

Rönesans,

İhtilal,

İnkılap,

Islahat,

Ve reform çıkmayacak.

Milyonlarca aç ve çıplak...

Karın tokluğuna çalışan kalabalıkların trajedisi...

Pahalı bir hayatın içerisinde gündelik yaşayarak ayakta durmak isteyen fakirlerin çaresizliği.

Ve yokluğun kavgasında buluşan yüz binlerin bir araya gelişi.

Paris’teki isyan dalgasının içinde bu defa Mağripli çocuklar hiç yok.

Haberin Devamı

Yani, Fransa’da yaşayan göçmen Müslümanlar değil.

Fransa’nın kendi çocuklarının isyanıdır.

 “Her şey bir rüzgâra bakıyor” mısrasını hatırlatarak Mağripli çocukları suçlu ilan etmek isteyenler başka suçlular arıyor.

İslamofobiyle kendi halkını kandırmayı başaran Fransızlar bu defa kendi çocuklarının isyanlarını durduramıyor...

Ve mutluluğun resmini çizemeyen isyankâr çocuklar ışıklar kenti Paris’in sokaklarını yakıp yıkıyor...

Bizlere medya, hürriyet, bireysel haklardan bahseden, insanlık ve medeniyet dersi veren Fransız medyası ise kendi sessizliğine çekilmiş durumda ve olayların derin analizinden uzak bir yerlerde gezinmeye devam ediyor.

Avrupa basını da olayların karşısında kör ve sağır adeta.

Yaşamı sürüklenen milyonlarca aç insanın isyanlarının başka şehirlere sıçramasından, gösterici sayısının milyonlara varmasından korkuluyor.

Tarihin trajik karanlığına yeni sayfalar ekleniyor.

Batı’nın kendi içindeki yangınları söndürebilmek için eve dönüş yolunu bulması ve elini eteğini de Ortadoğu’dan çekmesi şart.

Ve kendi halkının mutluluğu için dünyanın her yerinde barışı ve demokrasiyi savunması gerekiyor.

Markalarını “Tanrı”laştıran, alışveriş adreslerini tapınağa çeviren ve milyarlarca insanı markalarına tapındıran Batı, kendi elleriyle besleyip büyüttüğü yedi başlı canavarlarına yenik düşüyor...

Haberin Devamı

Çünkü, bir yanda lüks ve pahalı bir hayat, diğer yanda bu ışıklı hayatın içerisinde aç ve susuz yaşamaya çalışan milyonlarca insan...

Bu yaman çelişkiden böyle bir sonuç çıkması normal değil mi?

Yazarın Tüm Yazıları