Paylaş
Doğup büyüdüğümüz baba ocağı topraklarına kırk yıldan beri gidip geliyoruz. Her gidişimizde dağınık ve estetikten, kaliteden uzak bir yapılaşmanın alıp başını gittiğini görüyorduk ve özellikle de depreme karşı bir tedbir alınmadığına şahit oluyorduk...
Buluştuğumuz, görüştüğümüz her yetkiliye gördüklerimizi anlatıyorduk ama kimsenin bizi dinlediği yoktu...
Varsa yoksa siyasi hesaplar ve söylemlerden başka kimsenin bir şey düşündüğü ve geliştirdiği de yoktu...
*
İki yıl önce Elazığ’da yaşanan deprem felaketinin ardından yıllar boyunca biriktirilen tüm sorumsuzlukların faturasını bugün devlet, millet ödüyor, ödemiş bile...
TOKİ ve AFAD’ın yaptırdığı konutlarla, parklarla, yollarla şehrin çehresi değişmiş ve depreme dayanaklı binaların da sayısı artmış...
TOKİ 23 bin 500’e yakın konut yapıp teslim etmiş...
Ayrıca 7 okul, 9 cami ve öğrenci yurtları yapmış...
Kısacası, geçmiş yıllardaki ihmallere şahit olan biri olarak, deprem sonrası şehirdeki yenilikleri gördükçe geçmiş yıllarda yaşadıklarımızı bir kez daha hatırlıyoruz...
Yaşanmışlıklara...
Yaşayamadıklarımıza üzülüyoruz...
Öyle şeyler yaşadık ki “Unutarak Uyansam” şarkısını söyleyerek kendimizi teselli ediyoruz...
*
Devlet ve ilgili kurumları halkın yaralarını sarmış...
AFAD ve TOKİ depremde evleri yıkılanlara yeni evlerini iki yıl içinde hızlı bir şekilde yaptırıp teslim etmiş...
TOKİ ve AFAD, depreme dayanaklı yeni konut projeleriyle adeta yeni mahalleler kurulmuş...
*
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve TOKİ ekibinin depreme dayanaklı yaptırdıkları konutlar her geçen gün evsiz kalanlara teslim ediliyor...
AFAD’ın yaptırdığı konut projeleri de aynı durumda...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AFAD ekipleri depremde yıkılan ve konutsuz kalanların yaralarını kısa sürede sarmış ve ihtiyaçlarını karşılamış...
Ve konut yapma-teslim etme süreçleri hâlâ devam ediyor...
*
İki yıl içerisinde şehrin yaraları sarılmış...
Şimdi ise kentsel dönüşüm projeleriyle şehrin mimari dokusu yenileniyor...
Elazığlı olan Prof. Dr. Naci Görür Hoca’nın dediği gibi, depremlerin kaçınılmaz olduğunu biliyoruz ama depreme dayanıklı yeni yapılar da yapmak zorunda olduğumuzu öğrenmeliyiz...
*
Şehir planlama, imar ve estetik konusunda son yüzyıldan beri büyük yanlışların yapıldığını gözlüyoruz ve neden düzeltilmediğini de anlamakta zorlanıyoruz...
Kısacası, şehirler kurmasını ve ev yapmasını hâlâ bilmiyoruz...
Neden?
Çarşamba günkü yazımızda...
Paylaş